Bu oyunda yerlici, yani teknik direktör konusunda Türk hocalardan yana olduğumu cümle alem biliyor. Tüm olumsuz eleştirelere karşın düşüncemden bir milim taviz vermedim. Yabancıların cirit attığı ülkemizde yerli hocalarımıza sahip çıkmanın hata olduğunu bana kimse anlatamaz. Ahhh güzel adam Okan Buruk hocam ahhh! Seni iyi tanıyorum, özellikle oyunculuğunda hep başarı peşinde koştun, hırsını da iyi biliyoruz. Ancak artık teknik adamsın, sorumlulukların bir kat daha arttı, hırsına ve öfkene el freni çekeceksin. Kenarda takımına ve oyuna odaklanacaksın yanılıyor muyum Aksi taktirde hatalara da davetiye çıkarırsın! Derbi maçta Şenol Güneş hocamızı dördüncü hakeme şikayet etme konusuna gelelim. Durup dururken gerginliğin fitilini ateşliyorsun! Bizim genlerimizde büyüğüne, küçüğüne saygı ve sevgi vardır. Şikayet ettiğin Güneş’le yollarınız özellikle A Milli Takım’da çok kesişti, o senin büyüğün saygı ve sevgiyi hak ediyor, şikayeti değil! Biliyorum ki Okan hoca da hatasını geç de olsa anladı, gitti, sahaya girdi, Güneş hocayı kutladı. Bir de şu öfkeni kontrol edebilirsen ne iyi olacak! Her koşulda tam destek Beşiktaş sevdasının ne olduğunu iyi bilenlerdenim. Vefalıdırlar, en kötü günde bile Kartal’ı yalnız bırakmazlar. Yani ‘İyi günde, kötü günde’ hep varlar. Ülkemizin çeşitli şehir ve ilçelerinde çok sayıda dernek faaliyet gösteriyor. Bu derneklerin neler yaptıklarını geçmişte bilmiyordum, taa ki Gelibolu’ya yerleşene kadar... Valla hepsinin maşallahı var ve öyle etkinliklere imza atıyorlar ki, arada bir de olsa bu çalışmaları köşeme taşıyorum. Tam bir sivil toplum örgütü gibi çalışıyorlar, sokaktaki dostlarımızı müthiş sahipleniyorlar, her soruna derman olmaya çalışıyorlar, helal olsun. Ancaakkk tablo ne olursa olsun Kartal’ı yalnız bırakmıyorlar, her dernek kendi çapında otobüslerle İstanbul’un yolunu tutuyor. Çanakkale, Gelibolu ve Bozcaada’dan çok sayıda otobüs kaldırıyorlar, herkes cebinden karşılıyor. Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi ve yönetimi de derneklerin bu faaliyetlerine kayıtsız kalmıyorlar. İsteğe göre her derneğe bilet kontenjanı ayırıyorlar, alkışlıyorum. Bilet demişken, sakın ola yanlış anlaşılmasın, herkes parasını cebinden ödüyor. Böyle devam Gedson; hoş geldin Rosier! Beşiktaş’ın 24 yaşındaki orta sahası Gedson Fernandes’i çabukluğunu yeterli kadar sahaya yansıtmadığı için zaman zaman eleştirdim. Kumaşını tartışacak halimiz yok, yetenekli ve de çabuk, mücadeleci bir yapıya sahip. Peki her maçta bunu kullandığını söyleyebilir miyiz, asla! Ne var ki derbide gözüm hep onun üzerinde oldu, sahayı adeta parselledi, bir sağda, bir soldaydı. Aslan’ın etkili kanat oyuncularına çıkış vizesi vermedi, etkisiz hale getirdi, onlara nefes aldırmadı adeta. Takım oyunu olan futbolda ayrım yapmak yanlıştır, herkes o dişlilerin bir parçasıdır, biliyoruz. Ancak bazı maçlarda öne çıkanların da hakkını vermek gerekir, tıpkı Gedson gibi. Adam sanırsınız ki uçak motoru takmış, onu ancak faullerle durdurabildiler. Şenol Güneş’in işine karışacak ne halimiz var, ne de yetkimiz, kimi oynatacağını iyi bilir, adaletlidir, tercihlerinde torpile yer yoktur! Ama Rosier gerçeğini de kulak ardı edemeyiz. Sezon başından bu yana inişli çıkışlı bir performans ortaya koyduğunu biliyoruz. Ya derbi? Rosier eski günlerine yeniden dönüş yaptı, kulvarını müthiş kullandı, Güneş hocanın radarına girmeyi başardı, devam kardeş devam. Biraz geç kalmadın mı? Derbide Hadziahmetovic’e ayağındaki topu kaptıran ve gole neden olan Oliveira’nın maç sonunda özür dilemesi çok güzel bir hareket. Elbette bu oyun hatalar ve takım oyunudur. Kalkıp tüm faturayı bir kişiye kesmek asla doğru değildir. Yılların tecrübesi Muslera’yı hangi kulvara koyacağız? Ki aynı Muslera, Karagümrük maçında da böylesi bir tabloya neden oldu. Eğer oyunu savunmadan başlatıyorsanız, topu göbeğe yani en tehlikeli bölgeye değil, kanatlara atacaksınız, Muslera bunun da farkında değil! Oliveira’nın maç sonunda yaptığı bir cümleye takıldım, diyor ki, “Bu konuda gelişim sağlamaya dikkat edeceğim...” İyi hoş ama arkadaş, yaşın 30, biraz geç kalmadın mı? Bilal MEŞE / Milliyet