Geleceğin hazinesi; Kobalt mı? Hidrojen mi? Yoksa Su mu? Hayır!
Geleceğin en değerli hazinesi ‘’Veri’’ olacak. Ünlü veri bilimcisi Clive Humby yıllar önce ‘’Yeni Petrolün Veri’’ olduğunu açıklamıştı. Son dönemde popüler olan İsrailli tarihçi ve yazar Yuval Noah Harari; ‘’Yaşamın neye dönüşeceğini veriyi yönetenler belirleyecek.’’ Diyerek bu konunun ne kadar önemli olduğunu vurgulamıştı. Peki neden veri bu kadar önemli?
"Bilgi Güçtür" (Scientia potentia est)
İngiliz filozof Francis Bacon’a atfedilen bu Latince sözün, günümüzü özetleyen ve geleceğimize yön veren bir yanı var. Peki bilgi ne demek? Bilginin birçok kelime anlamı var. Türk Dil Kurumu’na göre Bilgi; ‘’Öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile elde edilen gerçek, malumat ve vukuf’’ demek. Ancak teknoloji, bilişim ve dijital dünyaya göre bilgi; işlenmiş ve anlamlandırılmış veri anlamı gelmektedir. Kısacası ‘’Bilginin hammaddesi veridir.’’ Yani veri olmadan bir bilgi kırıntısına bile sahip olamazsınız. Dünyanın hızla dijital bir çağa girdiği günümüzde veri, her geçen gün kıymete biniyor. 2000 yılından itibaren ilk 500 şirketin yarıya yakını artık yok! Dünyanın en değerli 10 şirketine baktığınızda Apple’ı, Microsoft’u, Alphabet’i, Tencent’i, Amazon’u ve Facebook’u göreceksiniz. Nerede General Electric, Shell, Exxon, Coca Cola, Merck, Novartis ve Toyota, hepsi liderliklerini veri elde edebilen teknoloji ve bilişim şirketlerine bıraktı.
Bugün birçok devlet artık geleneksel savaş yöntemlerini maliyet ve yıkıcı etkisinden dolayı tercih etmiyor. Daha çok istihbarat (bilgi alma) savaşlarına dönüştürmüş vaziyetteler. Sizin ekonomik, toplumsal, siyasi, kültürel ve mezhepsel verilerinizi alıyorlar. Başlıyorlar sizi ince ince işlemeye ufak operasyonlarla çok büyük yıkıcı etki oluşturabiliyorlar. En azından kritik konumda ki ‘’Beyin’’ diye tabir edeceğimiz kişileri ya satın alıyorlar ya da etkisiz hale getiriyorlar. (Aselsan mühendis intiharları, Isparta uçak kazası vb.)
Mesela dikkat buyurun son dönemde popüler hale getirilmiş bir akım var. ‘’Türkiye bir mühendis, doktor veya yazılımcı kaybetti! Amerika, Almanya ve benzeri ülkeler kazandı…’’ Diye düşünsenize bir ülkenin en kıymetli yetişmiş kadrolarını kaybediyoruz ve maalesef hiçbir şey yapıl(a)mıyor. Bir ülkeye başka ne şekilde zarar verebilirsiniz ki? Ha ülkenin yeraltı zenginlikleri olan madenlerinizin işgaline müsaade edilmiş, ha ülkenin yer üstü zenginliği olan en zeki çocuklarını kendi rızasıyla kaçırtmışsın. Ne farkı var! İşte bunlar hep ince ince işlemeler…
Ya bireye gelecek olursak, artık annenizden, babanızdan, eşinizden veya dostunuzdan sizi daha çok bilen ve tanıyan biri var! Teknoloji
Yemeğini internet üzerinden sipariş ediyorsun, nerden ne yiyorsun biliyorlar! Navigasyondan adres yazıyorsun, nereye gidiyorsun biliyorlar! Arıyorsun veya yazışıyorsun kiminle ne görüşüyorsun biliyorlar! İnternetten alışveriş yapıyorsun, ne alıyorsun biliyorlar! Video veya film izliyorsun, nelere ilgi duyduğunu biliyorlar! Arama motoruna bir şeyler yazıyorsun! Ne araştırdığını biliyorlar…
Teknoloji geliştikçe sizinle ilgili daha çok veriye sahip olacaklar. Sizi daha çok bilecekler… Bildikçe de ince ince algoritmalarla işleyecekler. Bir pazarlama şirketinin kolaylıkla kendi ürününe manipüle edebildiği ya da anlık ihtiyaçlarınızı karşınıza çıkardıkları bir hedef haline geleceksiniz. Şu an ki teknolojiyle bunu zaten sağlayabiliyorlar. Daha üst versiyonunu varın siz hesap edin.
Böylelikle geleceğin en büyük hazinesi, bilginin güç olduğu çağımızda veri haline geliyor!
Verileri elde eden ve bilgiye dönüştürerek strateji geliştiren devletler, şirketler, kurumlar veya bireyler arzuladıkları hedeflerine ulaşabilecek ve amaçlarını gerçekleştirebilecek avantaja sahip olacaklar. Haliyle geleceğin dünyasında verilere sahip olanlar önde olacakken ve geleceği tahmin etmekte zorluk yaşamayacakken biz bu dünyanın neresinde olacağız? Orası şimdilik meçhul…
Geleceğin en değerli hazinesi ‘’Veri’’ olacak. Ünlü veri bilimcisi Clive Humby yıllar önce ‘’Yeni Petrolün Veri’’ olduğunu açıklamıştı. Son dönemde popüler olan İsrailli tarihçi ve yazar Yuval Noah Harari; ‘’Yaşamın neye dönüşeceğini veriyi yönetenler belirleyecek.’’ Diyerek bu konunun ne kadar önemli olduğunu vurgulamıştı. Peki neden veri bu kadar önemli?
"Bilgi Güçtür" (Scientia potentia est)
İngiliz filozof Francis Bacon’a atfedilen bu Latince sözün, günümüzü özetleyen ve geleceğimize yön veren bir yanı var. Peki bilgi ne demek? Bilginin birçok kelime anlamı var. Türk Dil Kurumu’na göre Bilgi; ‘’Öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile elde edilen gerçek, malumat ve vukuf’’ demek. Ancak teknoloji, bilişim ve dijital dünyaya göre bilgi; işlenmiş ve anlamlandırılmış veri anlamı gelmektedir. Kısacası ‘’Bilginin hammaddesi veridir.’’ Yani veri olmadan bir bilgi kırıntısına bile sahip olamazsınız. Dünyanın hızla dijital bir çağa girdiği günümüzde veri, her geçen gün kıymete biniyor. 2000 yılından itibaren ilk 500 şirketin yarıya yakını artık yok! Dünyanın en değerli 10 şirketine baktığınızda Apple’ı, Microsoft’u, Alphabet’i, Tencent’i, Amazon’u ve Facebook’u göreceksiniz. Nerede General Electric, Shell, Exxon, Coca Cola, Merck, Novartis ve Toyota, hepsi liderliklerini veri elde edebilen teknoloji ve bilişim şirketlerine bıraktı.
Bugün birçok devlet artık geleneksel savaş yöntemlerini maliyet ve yıkıcı etkisinden dolayı tercih etmiyor. Daha çok istihbarat (bilgi alma) savaşlarına dönüştürmüş vaziyetteler. Sizin ekonomik, toplumsal, siyasi, kültürel ve mezhepsel verilerinizi alıyorlar. Başlıyorlar sizi ince ince işlemeye ufak operasyonlarla çok büyük yıkıcı etki oluşturabiliyorlar. En azından kritik konumda ki ‘’Beyin’’ diye tabir edeceğimiz kişileri ya satın alıyorlar ya da etkisiz hale getiriyorlar. (Aselsan mühendis intiharları, Isparta uçak kazası vb.)
Mesela dikkat buyurun son dönemde popüler hale getirilmiş bir akım var. ‘’Türkiye bir mühendis, doktor veya yazılımcı kaybetti! Amerika, Almanya ve benzeri ülkeler kazandı…’’ Diye düşünsenize bir ülkenin en kıymetli yetişmiş kadrolarını kaybediyoruz ve maalesef hiçbir şey yapıl(a)mıyor. Bir ülkeye başka ne şekilde zarar verebilirsiniz ki? Ha ülkenin yeraltı zenginlikleri olan madenlerinizin işgaline müsaade edilmiş, ha ülkenin yer üstü zenginliği olan en zeki çocuklarını kendi rızasıyla kaçırtmışsın. Ne farkı var! İşte bunlar hep ince ince işlemeler…
Ya bireye gelecek olursak, artık annenizden, babanızdan, eşinizden veya dostunuzdan sizi daha çok bilen ve tanıyan biri var! Teknoloji
Yemeğini internet üzerinden sipariş ediyorsun, nerden ne yiyorsun biliyorlar! Navigasyondan adres yazıyorsun, nereye gidiyorsun biliyorlar! Arıyorsun veya yazışıyorsun kiminle ne görüşüyorsun biliyorlar! İnternetten alışveriş yapıyorsun, ne alıyorsun biliyorlar! Video veya film izliyorsun, nelere ilgi duyduğunu biliyorlar! Arama motoruna bir şeyler yazıyorsun! Ne araştırdığını biliyorlar…
Teknoloji geliştikçe sizinle ilgili daha çok veriye sahip olacaklar. Sizi daha çok bilecekler… Bildikçe de ince ince algoritmalarla işleyecekler. Bir pazarlama şirketinin kolaylıkla kendi ürününe manipüle edebildiği ya da anlık ihtiyaçlarınızı karşınıza çıkardıkları bir hedef haline geleceksiniz. Şu an ki teknolojiyle bunu zaten sağlayabiliyorlar. Daha üst versiyonunu varın siz hesap edin.
Böylelikle geleceğin en büyük hazinesi, bilginin güç olduğu çağımızda veri haline geliyor!
Verileri elde eden ve bilgiye dönüştürerek strateji geliştiren devletler, şirketler, kurumlar veya bireyler arzuladıkları hedeflerine ulaşabilecek ve amaçlarını gerçekleştirebilecek avantaja sahip olacaklar. Haliyle geleceğin dünyasında verilere sahip olanlar önde olacakken ve geleceği tahmin etmekte zorluk yaşamayacakken biz bu dünyanın neresinde olacağız? Orası şimdilik meçhul…