Birçok konuya dair ufkumuzu açan futbol toplumsal yapıya dair de çok şey anlatır. Organize olma konusunda ciddi sıkıntıları olan ülkemizde futbol da bundan nasibini alır!.. Bu nedenledir ki, ‘’takım’’dan çok ‘’yetenekli yıldız oyuncu’’ peşindeyizdir. Teknik adamların, ‘’O takımda gitmesin, bir de şunu alalım’’ demelerinin gerekçesi de budur. Dün akşam o ana kadar hiçbir şey olmamışken ‘’çıkarken yakalanan’’ Başakşehir bir de Aboubakar’ı koşacak halde unutunca golü yedi!.. O anda golü yiyen ‘’organize değildi’’, o ana kadar sahada varlığı hissedilmeye atan ise sadece sadece ‘’gol yememe’’ hazırlığındaydı. Devre, tıpkı bir akşam önce olduğu gibi biz olan bitene boş boş bakarken aynı yavanlıkta sürüp, bitti. İkinci devre de aynı yavanlıkta başlayıp sürerken Başakşehir savunması dalmışken (!) ilki benzeri bir gol daha attı Beşiktaş Masuaku’yla. Ardına oyun çözüldü ve Beşiktaş üst üste rakip kaleyi yoklamaya başladı. Ardında skoru ele alınca oyunun olmayan temposunu aşağının da aşağısına çekmek için uğraştı ve başardı. Beşiktaş kazanmasına kazandı ama bu ‘’oyunsuz oyunu’’ izleyen bizler ne kazandık acaba? Başta söylemiştim ya, futbol bize çok şey anlatıyor! Futbolsuz futbol oynamak böyle bir şey olsa gerek. Kazanıyorsun ve bitiyor Borca batıklık şöyle dursun oynanan bu ‘’futbolumsu oyun’’ için para harcanmasına hala izin veriliyor olması akıl alır gibi değil. Sahada görünmeyenlerin yegane meziyeti, karşıdakini görünmez kılmak! Onlar görünmüyor ama borcun gırtlağı aştığını da görmeyen kalmadı gibi. Yine de ‘’gözünü yummaya’’ devam ediyor çoğunluk!.. Çoğu konuda olduğu gibi... Kazanıyorsun ve bitiyor! Ama öyle mi acaba? Cem DİZDAR / Fanatik