2-0 lık Ümraniye galibiyeti oynanan futbol bir çok spor yazarına göre tatmin etmese de Galatasaray maçı öncesi moral oldu. Galatasaray'da moraller bozuk, Beşiktaş ise derbiye daha bir özgüvenli çıkacak. Beşiktaş kaliteli kadrosuyla böyle maçları bugüne kadar kendi sahasında hep iyi oynadı. Beşiktaş'ın en büyük silahı her zaman seyircisi olmuştur. Galatasaray'ın da bu muhteşem seyirci karşısında işi kolay olmayacak. Fransız hoca ile geride kalan haftalarda yaşanan puan kayıpları olmasa şu an takım çok farklı yerde olurdu. Fransız hoca üçlü savunma diye tutturup tüm dengeleri alt-üst etmişti. "Şenol Güneş erken gelirse bu ligde her an her şey değişir" yazdığımda eleştiri yapan çoktu. Geç geldi, bunda aslında yönetimin bir hatası yok. Başkan hep takımın başında görmek istiyordu. Taraftar baskısı yüzünden geç geldi, geldiğimiz durum ortada. Hocanın gelmesiyle birbirlerinin eksiğini kapatan bir takım oluştu. Şenol hocanın yaptıklarını yazmaya başlayalım: Birçok kişi kaleci şart dedi. Hoca kaleye Mert'i geçirdi. Mert de her maç takımın en iyi oyuncusu haline geldi. Bu sayede Beşiktaş taraftarı da artık top kaleye geldiğinde korku filmi izler gibi izlemiyor. Savunmada yapılan basit hataları küçük dokunuşlar yaparak düzeltti. Salih için "bitik" diyenleri utandırdı. Cenk Tosun'u eski özlenen günlerine geri döndürdü. Bunun yanında da hep iyi şeyleri söylemeyelim. Şenol Güneş önderliğinde Trabzonspor deplasmanı, Karagümrük maçı, Sivasspor deplasmanı, bu üç maçta Beşiktaş iyi oynamadı. Şampiyonluğa oynuyorsan kötü oynarken de maçları kazanacaksın. Hoca bu maçlarda formsuzdu. Beşiktaş bu sezonun kalan maçlarını, ligi bitirebileceği en iyi yerde bitirmek amacıyla oynamalı ama rakipler böyle puan kaybederse Galatasaray maçından alınacak üç puan ile ligde farklı bir senaryo da oluşabilir. Masis Kuyumcu / Duhuliye