Aaryan
Forum Üyesii
- Katılım
- 25 Ara 2022
- Mesajlar
- 16,974
- Puanları
- 36
Derbi öncesi bütün yollar Galatasaray'ın galibiyetine çıkıyordu. Zira Beşiktaş hocasından yönetimine, futbolcusundan taraftarına kadar bir buhran dönemi yaşıyor. Galatasaray cephesinde ise tam tersi bir hava hakim. Ama böyle maçlar 'Bitti' denilen umutları yeşertme, 'Yok' denilen şansları yeniden yakalama fırsatıdır aynı zamanda. Beşiktaş da maça bir çıkış, bir kredi belki de seçime hazırlanan yönetime bir galibiyet jesti motivasyonuyla çıktı. Hiç de rakibin 'İstatistiksel' ağırlığından etkilenmiş bir görüntü yoktu. Ama iyi niyet ve çaba ne kadar yerli yerinde olsa da sahadaki kalite ibresi açık ara Galatasaray'dan yanaydı. Beşiktaş'ın beceriksiz hücumları Galatasaray kalesinde tehdit oluşturmadan son bulurken, Galatasaray sık sık golle burun buruna geliyordu. Icardi Beşiktaş savunmasında AmartEY ve CollEY diye iki maden bulmuştu ve işleyip duruyordu. İkisinin de soyadının 'EY' ile bitmesi ilginç bir tesadüftü belki ama Icardi'nın yakaladığı fıratlar "EY Beşiktaş senin bu stoperlerle işin zor" mesajı veriyordu. Beşiktaş'ın koca 45 dakikada tek bir tehlikeli pozisyonu vardı o da Ghezzal'ın duran topuna Tayfur'un vuramadığı ve direkten dönen kafa... Yeri gelmişken şunu da söyleyeyim Beşiktaş'ın ilk ayrıda Boey'in kanadından gelmeye çalışması stratejik bir hataydı. Angelino'nun tarafı Ghezzal ve Rosier ile daha çok işlenebilirdi ama nedense tercih edilmedi. Tekrar Beşiktaş'ın 'gafil stoperler' konusuna dönersek gereksiz yere CollEY'in verdiği geri pas Mert'in göbeğe attığı top ve Icardi'nin golü geldi. Icardi bu bölgede bulduğu madeni işlemeye devam edip, Mert'i de attırdı. İkinci yarıda Burak Yılmaz'ın hamleleri çok yerinde ve cesurdu. Nitekim beraberlik de geldi. Galibiyet için Cenk Tosun'u sahaya sürdüğü sırada gelen penaltı golü hesapları altüst etti. Ancak bana göre Burak Yılmaz hocalık sınavında başarısız değildi. Bu stoperlerle ve bu kadar hatayla bu kadarı da iyidir. En gin VEREL / Akşam