Ziyaretçiler için gizlenmiş link, görmek için lütfen üye olunuz.
Giriş yap veya üye ol.
(Dosya Boyutu: 112.78 KB / İndirme Sayısı: 13) Eski Ümmetlerde Görülen Sureten Çarpılmışlık Nedir?
قُلْ هَلْ اُنَبِّئُكُمْ بِشَرٍّ مِنْ ذٰلِكَ مَثُوبَةً عِنْدَ اللّٰهِۜ مَنْ لَعَنَهُ اللّٰهُ وَغَضِبَ عَلَيْهِ وَجَعَلَ مِنْهُمُ الْقِرَدَةَ وَالْخَنَاز۪يرَ وَعَبَدَ الطَّاغُوتَۜ اُو۬لٰٓئِكَ شَرٌّ مَكَانًا وَاَضَلُّ عَنْ سَوَٓاءِ السَّب۪يلِ
De ki: “Allah katında uğrayacakları ceza itibariyle kötünün kötüsü bir durumda olanları size haber vereyim mi? Bunlar, kendilerini Allah’ın lânetlediği, gazabına uğrattığı, kimini maymunlara, kimini domuzlara çevirdiği kimseler ve şeytânî güçlere tapanlardır. İşte bulundukları yer ve konum itibariyle en kötü olan ve dosdoğru yoldan en çok sapanlar onlardır.”
Mâide / 60. Ayet
maide sofra demektir ve bu ayet sofra suresidne geciyor cünkü carpilmislarin biriside isa sofrasindann dolayi oldu ve olay böyle oldu :
Hz. İsa'nın büyük mucizelerinden birisi de sofranın inmesi idi. Sofranın inmesinin sebebi şu idi: Havariler, Hz. İsa'ya: ''Ey Meryem oğlu İsa! Rabb'in bize gökten bir sofra indirebilir mi?'' dediler. Hz. İsa da:
قَالَ ع۪يسَى ابْنُ مَرْيَمَ اللّٰهُمَّ رَبَّنَٓا اَنْزِلْ عَلَيْنَا مَٓائِدَةً مِنَ السَّمَٓاءِ تَكُونُ لَنَا ع۪يدًا لِاَوَّلِنَا وَاٰخِرِنَا وَاٰيَةً مِنْكَۚ وَارْزُقْنَا وَاَنْتَ خَيْرُ الرَّازِق۪ينَ
''Allah'ım! Rabb'imiz! Bizim üzerimize gökten bir sofra indir ki bizim için, önce ve sonra gelenler için (o gün) bir bayram olsun ve (bu hadise), senden bir mucize olsun .. '' (Maide suresi, ayet 114) diyerek dua etti. Bunun üzerine Allah (C.C.) bir sofra indirdi ve onlar bunu yiyip bitiremediler. Hz. İsa onlara: Bu sofradan saklamak ve evlerinize götürmeniz yasak dedi. bir şeyler almadığınız müddetçe, böyle inmeye devam edecektir. dedi. Fakat ne yazık ki, bir gün bile geçmeden onlar sofradan bir şeyler alıp evlerine götürme hareketine giriştiler. Sofradan alıp evlerine gittikten sonra, Hz isa'ya (Sözüne) itaatsizlik eden bu kişiler, domuz şekline sokuldular.
Yukardaki birinci ayette geçen لطَّاغُوتَۜ Tağut Ne Demektir?
Tağut kelimesi hem Mekke hem de Medine ayetlerinde Kuran'ın çeşitli yerlerinde geçmektedir.
Arapça Tağut kelimesi, sınırları aşmayı ya da taşkınlığı ifade eder. Bu kavram İslami bağlamda üç inançsızlık aşamasıyla ilişkilendirilir;
Allah'a karşı yapılan itaatsizlik,
Allah'a itaat etmesi gerektiği fikrini reddetme, küfre başvurma,
Allah'a isyan etmek değil, aynı zamanda isyanlarını da empoze etmek ve şirk koşmak tağut olarak kabul edilir.
Kişinin sınırı geçip, Allah'ın yanında kendisini ortak kılacak şekilde aştığını söyleyebiliriz. Kişi farklı şekillerde Allah'ın yanında kendisini ortak olarak konumlandırabilir. Daha geniş anlamda, aslında Müslüman birini kötü şeylere yönlendirebilecek her şeyi ifade etmektedir.
Kuran'da sahte ilahları ve şeytan, put, insan veya başkaları şeklinde Allah'ın kurallarına ıtaatsizlik edip te aykırı olanları içerir.
şeytan şeytan olmadan önce melekelerin hatipi konumunda Yani melkler vaaazlar eden kimse ve bir nevi melek suretinde iken ve ismi Azazil iken, allah ademe secde edin deyice onun süzüne ilk itaatsizlk eden olranktan ilk sureten çarpılan ve melk suretinde iken Tağut suretine çarpılan kimsedir yani sahte TANRI - TANRI THOR ve Thursday günü olan bu olaydan dolayi perşembe gn smnı ondan olır tağt veya thor kızgın boğa ıspanyada kı arenada boğalar kızdırılınca söylenen söz THOROOOOOO yani haydi sinirlen biraz demektir
Thuruz veya toros ve toroslar akdeniz bölgesinin denize bakan tarafindaki dağ kümesidir yani sadece hayvan suretine degil birde dağ ve taş suretine çarpılmışlık ve keşke toprak olsaydım da görmesedim kim dedi ayeti ve kıyametin sona yakın alametlerininde ortaya çıkma vakti geldi
اِنَّٓا اَنْذَرْنَاكُمْ عَذَابًا قَر۪يبًاۚ يَوْمَ يَنْظُرُ الْمَرْءُ مَا قَدَّمَتْ يَدَاهُ وَيَقُولُ الْكَافِرُ يَا لَيْتَن۪ي كُنْتُ تُرَابًا
İnnâ enzernâkum azâben karîbâ(karîben), yevme yenzurul mer’u mâ kaddemet yedâhu ve yekûlul kâfiru yâ leytenî kuntu turâbâ
Şüphesiz biz sizi, kişinin önceden elleriyle yaptıklarına bakacağı ve inkârcının, “Keşke toprak olaydım!” diyeceği günde gerçekleşecek olan yakın bir azaba karşı uyardık.
ve TOROSLAR ve hangi batan ümmette oldu bu olay acaba haaaa hz meryem dedi aslinda bu alttaki ayette yaziyordu amma orjinali yok ayetin
فَاَجَٓاءَهَا الْمَخَاضُ اِلٰى جِذْعِ النَّخْلَةِۚ قَالَتْ يَا لَيْتَن۪ي مِتُّ قَبْلَ هٰذَا وَكُنْتُ نَسْيًا مَنْسِيًّا
Fe ecâe hel mehâdû ilâ ciz’ın nahleh(nahleti), kâlet yâ leytenî mittu kable hâzâ ve kuntu nesyen mensiyyâ
Doğum sancısı tutunca mehdi onu bir hurma ağacına yöneltti. “Keşke bundan önce ölseydim de unutulup gitmiş olsaydım!” dedi.
Meryem Suresi 23
....
Hadis-i şerifte, (Gadab imanı bozar) buyuruldu. (Beyheki)
(Öfke, şeytandandır. Şeytan, ateşten yaratılmıştır. Ateş, su ile söndürülür. Öfkelenince abdest alın!) [Ebu Davud]
(Sinirlenen, ayakta ise otursun. Öfkesi geçmezse yan yatsın.) [Ebu Davud]
Tirmizi’deki hadis-i şerifte, (İnsanlar çeşitli mizaçtadır. Kimi geç kızar, öfkesi tez geçer. Kimi çabuk kızar, çabuk yatışır, bu ise kendisini telafi eder. Kimi de tez kızar geç yatışır. En iyisi, geç kızıp öfkesi çabuk geçendir. En kötüsü de, çabuk kızıp geç yatışandır) buyuruldu.
ingilizccede ve smilieslerdeki "Evil" dir o sinirlenen yani
Ahirzmanda da Mehdiyi görüp bilip duyudktan sonra, O'na ve sözlerine itatsizlik edenlerden, çeşitli suretlere çarpılmışlar görülcektir, mesela elleri kolları yengeç kıskacına dönenler, at eşek kuyruğu gibi kuyruklu suretlere girenler, deniz kızı, deniz atı ve benzerleri suretine suretleri dönenler,...medusa en büyük örnektir bunlara
Bu bir Karoglan Makalesi
Raşit Tunca
Schrems,01.09.2022