Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev'le başkent Şam'da bir araya gelen Esad, istihbarat şeflerini ve savunma bakanlarını bir araya getiren, dışişleri bakanları ve devlet başkanları düzeyinde devam etmesi planlanan üçlü görüşmeler hakkında konuştu.
Suriye Devlet Başkanlığı’nın Facebook hesabından yapılan açıklamaya göre, Esad, Türkiye-Suriye-Rusya temsilcileri arasındaki görüşmelerin somut sonuç vermesi için şartlarını sundu.
Esad, "Bu tür görüşmeler, verimli olması ve Şam'ın beklediği somut hedeflere ulaşılması için Rusya ve Suriye arasında önceden koordine edilerek ve planlanarak hazırlanmalı" ifadelerini kullandı. Beşar Esad, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüşmek için Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyine yaptığı operasyonları sona erdirmesi gerektiğini söyledi.
Suriye Devlet Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, Esad'ın "Şam'ın beklediği somut sonuçlar arasında Suriye topraklarındaki işgalin sona ermesi ve teröre desteğin kesilmesi olduğunu söylediği" aktarıldı.
Lavrentyev de Moskova'nın üçlü görüşmeleri değerli bulduğunu, bu görüşmelerin sürmesinin ve dışişleri bakanları düzeyinde temasların kurulmasının önem arz ettiğini söyledi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, dün yaptığı açıklamada Türkiye-Rusya-Suriye Dışişleri Bakanları arasında gerçekleşmesi planlanan görüşmenin gelecek hafta yapılacağı bilgisinin doğru olmadığını belirterek, "Belki şubat ayının başında olabilir. Rusya'ya bazı tarih önerilerimiz de oldu. Gelecek hafta için bazı tarih önerileri yazıldı, çizildi bunlar doğru değil ama üçlü görüşmeyi önümüzdeki süreçte gerçekleştireceğiz, bu da bir gerçek" dedi.
Suriye’de protestoların şiddetle bastırılmaya çalışılmasıyla 15 Mart 2011’de başlayan ve hala devam eden, terör örgütlerinden devletlere birçok tarafın dahil olduğu, 2. Dünya Savaşı sonrası dönemin en kanlı çatışmalarından olan Suriye İç Savaşı Şam yönetiminin Batı dünyasıyla bağlantısını kopardı. Şam’ın ülkenin bazı bölümlerinde kontrolü kaybetmesiyle oluşan güç boşluğundan faydalanan IŞİD gibi radikal İslamcı gruplar da savaşın tarafı haline geldi.
Türkiye, savaş boyunca Esad’ı devirmeye çalışan muhalif gruplara destek verdi. Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı ve Ahmet Davutoğlu’nun Başbakanlığı’nda Türkiye, artan IŞİD saldırıları nedeniyle Şah Fırat Operasyonu’nun düzenleyerek TSK’yı Suriye’ye soktu ve Süleyman Şah’ın naaşını taşıdı.
Türkiye, Suriye’nin kuzeydoğusunu terör örgütü olarak tanıdığı SDG’nin kontrol etmesini de bir ulusal güvenlik tehdidi olarak görüyor. ABD’nin IŞİD’le mücadele ve devamında SDG ile YPG’yi desteklemesi, Ankara-Washington hattında bir gerginlik konusu.
Türkiye 2016'dan bu yana Suriye'nin kuzeyine 4 kapsamlı operasyon düzenledi. Bu harekatlar 2016'da Cerablus, El-Bab ve Halep'e yapılan Fırat Kalkanı, 2018'de Afrin ve Halep'e yapılan Zeytin Dalı, 2019'da Rasulayn ve Tel Abyad'a yapılan Barış Pınarı, 2020'de İdlib'e yapılan Bahar Kalkanı harekatları.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, savaş boyunca Esad karşıtı birçok söylem kullandı, Suriye liderine “katil”, “terörist” dedi, “Muhaliflerin Esad’ı indireceğini” söyledi. Bu dönemde birçok AKP yetkilisi ve iktidara yakın medya kuruluşu Esad’a ‘Esed’ diye hitap etmeye başladı.
2022’de Türk dış politikası İsrail, Mısır ve Ermenistan gibi geçmişte krizler yaşadığı ülkelerle normalleşme sürecine girerken Şam da gündeme geldi. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, 2022’nin Ağustos ayındaki bir konuşmasında Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad ile Ekim 2021’de görüştüğünü kamuoyuna duyurdu. Ankara’dan Şam ile de normalleşme sürecine girilebileceğine dair sinyaller gelmeye başladı.
Cumhurbaşkanı, Endonezya’daki G20 liderler zirvesi sonrası yaptığı açıklamada, Esad ile ilgili soruya, “Siyasette ebedi olarak dargınlık, kırgınlık, küslük olmaz. Haziran seçiminden sonra bir sil baştan yapabiliriz” şeklinde konuşmuştu.
Erdoğan 23 Kasım’da yaptığı grup toplantısında da, "Esad ile görüşme olabilir, siyasette küslük dargınlık olmaz eninde sonunda adımlarımızı atarız" dedi.
Erdoğan ve Esad, son olarak 2011 yılında telefonda görüşmüştü.
Bu içeriğin kaynağı Muhalif haber sitesidir.
Suriye Devlet Başkanlığı’nın Facebook hesabından yapılan açıklamaya göre, Esad, Türkiye-Suriye-Rusya temsilcileri arasındaki görüşmelerin somut sonuç vermesi için şartlarını sundu.
Esad, "Bu tür görüşmeler, verimli olması ve Şam'ın beklediği somut hedeflere ulaşılması için Rusya ve Suriye arasında önceden koordine edilerek ve planlanarak hazırlanmalı" ifadelerini kullandı. Beşar Esad, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüşmek için Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyine yaptığı operasyonları sona erdirmesi gerektiğini söyledi.
Suriye Devlet Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, Esad'ın "Şam'ın beklediği somut sonuçlar arasında Suriye topraklarındaki işgalin sona ermesi ve teröre desteğin kesilmesi olduğunu söylediği" aktarıldı.
Lavrentyev de Moskova'nın üçlü görüşmeleri değerli bulduğunu, bu görüşmelerin sürmesinin ve dışişleri bakanları düzeyinde temasların kurulmasının önem arz ettiğini söyledi.
Çavuşoğlu: Dışişleri Bakanları arasındaki görüşme şubat başında olabilir
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, dün yaptığı açıklamada Türkiye-Rusya-Suriye Dışişleri Bakanları arasında gerçekleşmesi planlanan görüşmenin gelecek hafta yapılacağı bilgisinin doğru olmadığını belirterek, "Belki şubat ayının başında olabilir. Rusya'ya bazı tarih önerilerimiz de oldu. Gelecek hafta için bazı tarih önerileri yazıldı, çizildi bunlar doğru değil ama üçlü görüşmeyi önümüzdeki süreçte gerçekleştireceğiz, bu da bir gerçek" dedi.
Suriye İç Savaşı ve Türkiye
Suriye’de protestoların şiddetle bastırılmaya çalışılmasıyla 15 Mart 2011’de başlayan ve hala devam eden, terör örgütlerinden devletlere birçok tarafın dahil olduğu, 2. Dünya Savaşı sonrası dönemin en kanlı çatışmalarından olan Suriye İç Savaşı Şam yönetiminin Batı dünyasıyla bağlantısını kopardı. Şam’ın ülkenin bazı bölümlerinde kontrolü kaybetmesiyle oluşan güç boşluğundan faydalanan IŞİD gibi radikal İslamcı gruplar da savaşın tarafı haline geldi.
Türkiye, savaş boyunca Esad’ı devirmeye çalışan muhalif gruplara destek verdi. Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı ve Ahmet Davutoğlu’nun Başbakanlığı’nda Türkiye, artan IŞİD saldırıları nedeniyle Şah Fırat Operasyonu’nun düzenleyerek TSK’yı Suriye’ye soktu ve Süleyman Şah’ın naaşını taşıdı.
Türkiye, Suriye’nin kuzeydoğusunu terör örgütü olarak tanıdığı SDG’nin kontrol etmesini de bir ulusal güvenlik tehdidi olarak görüyor. ABD’nin IŞİD’le mücadele ve devamında SDG ile YPG’yi desteklemesi, Ankara-Washington hattında bir gerginlik konusu.
Türkiye 2016'dan bu yana Suriye'nin kuzeyine 4 kapsamlı operasyon düzenledi. Bu harekatlar 2016'da Cerablus, El-Bab ve Halep'e yapılan Fırat Kalkanı, 2018'de Afrin ve Halep'e yapılan Zeytin Dalı, 2019'da Rasulayn ve Tel Abyad'a yapılan Barış Pınarı, 2020'de İdlib'e yapılan Bahar Kalkanı harekatları.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, savaş boyunca Esad karşıtı birçok söylem kullandı, Suriye liderine “katil”, “terörist” dedi, “Muhaliflerin Esad’ı indireceğini” söyledi. Bu dönemde birçok AKP yetkilisi ve iktidara yakın medya kuruluşu Esad’a ‘Esed’ diye hitap etmeye başladı.
2022’de Türk dış politikası İsrail, Mısır ve Ermenistan gibi geçmişte krizler yaşadığı ülkelerle normalleşme sürecine girerken Şam da gündeme geldi. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, 2022’nin Ağustos ayındaki bir konuşmasında Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad ile Ekim 2021’de görüştüğünü kamuoyuna duyurdu. Ankara’dan Şam ile de normalleşme sürecine girilebileceğine dair sinyaller gelmeye başladı.
Cumhurbaşkanı, Endonezya’daki G20 liderler zirvesi sonrası yaptığı açıklamada, Esad ile ilgili soruya, “Siyasette ebedi olarak dargınlık, kırgınlık, küslük olmaz. Haziran seçiminden sonra bir sil baştan yapabiliriz” şeklinde konuşmuştu.
Erdoğan 23 Kasım’da yaptığı grup toplantısında da, "Esad ile görüşme olabilir, siyasette küslük dargınlık olmaz eninde sonunda adımlarımızı atarız" dedi.
Erdoğan ve Esad, son olarak 2011 yılında telefonda görüşmüştü.
Bu içeriğin kaynağı Muhalif haber sitesidir.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link, görmek için lütfen üye olunuz.
Giriş yap veya üye ol.