Emre ESMER
Moderatör
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş merkezli depremlerin en çok vurduğu Gaziantep'in Nurdağı ilçesinde konuştu. Burada 7 bin 87 konutun temelinin atılacağını söyleyen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Yüzlerce belediyemiz deprem bölgelerinde çok güzel işlere imza attı. Partimizin belediyeleri çalışmalarını yürüttü, hala yürütüyorlar. Enkazın yarısını kaldırdık. Durmak yok, yola devam dedik. Geçici barınma alanlarını, konteyner, prefabrik, çadır, eldeki tüm imkanlarla yaygınlaştırıyoruz. İş yerleri açılmaya, fabrikalarda çarklar dönmeye başladı. 2 buçuk milyon insanımızı deprem bölgesi dışındaki illerinde misafir ediyoruz.
Evini kaybetmiş insanlarımızı bir an önce yeni yuvalarına kavuşturmak istiyoruz. Kalıcı konutların inşa sürecini depremin hemen ardından başlattık. Amacımız, toplam 650 bin yeni konut yaparak depremzede vatandaşlarımıza teslim etmektir. Gaziantep'te 29 bin 741 deprem konutu ve 12 bin 650 köy evi inşa edeceğiz. Bu konutlardan 7 bin 87'sinin temelini bugün buradan atıyoruz.
Bugüne kadar milletimize verdiğimiz her sözü tuttuk. Tarihimizin en kapsamlı, en güçlü, demokrasi ve kalkınma atılımlarının altında imzalarımız var. Milletimiz de bugüne kadar bizi hiç yalnız bırakmadı. Hep yanımızda oldu. Şimdi bir kez daha Cumhur İttifakı olarak desteğinize talibiz.
Son 20 yılda ülkemize kazandırdığımız güçlü demokrasi ve kalkınma alt yapısıyla, önceki dönemlerin eksiğini önemli ölçüde telafi ettik. Artık asıl büyük şahlanışın eşiğindeyiz. Önümüzde 14 Mayıs seçimleri var. Kazasız belasız bir şekilde bu seçimi de atlattıktan sonra tüm vaktimizi enerjimizi atlattıktan sonra Türkiye Yüzyılı'nın inşasına kendimizi vereceğiz. Ben size inanıyorum. Türkiye'yi daha büyük bir vizyona kavuşturmak istiyoruz. Biz size efendi olmaya değil hizmetkâr olmaya geldik.
Ülkemizin eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, ulaşımda, haberleşmede, enerjide, tarımda, sanayide, şehirleşmede, sporda, sosyal desteklerde nereden nereye geldiğini görenler bu sözümüzle neyi murat ettiğimizi çok iyi bilir. Şurada kaldı 40 gün. Biliyorsunuz artık cumhurbaşkanı seçmek demek, yürütmenin başını yani devleti ve hükumeti idare edecek kişiyi seçmek demek. Derdi millet olmayanlar işportacı mantığıyla bu makamı ulufe dağıtma yeri haline getirmeye çalışıyor. Seçim beyannamemizi yakında kamuoyu ile açıklayacağız.
Çıkmışlar, 'Erdoğan aday olamaz.' E ne oldu? Yüksek Seçim Kurulu suratlarına vurdu mu? Şimdi ne diyorlar, 'Anayasa Mahkemesi'ne gidiyoruz.' Yolunuz açık olsun. Anayasa Mahkemesi'nin bundan önce ne karar verdiklerinden de haberleri yok. Bunlar ne Anayasa bilir, ne kanun... Bunların demokrasiyle falan yakından uzaktan alakası yok. Bunlar teröristlerle el ele yol yürürler. 14 Mayıs'ta bunları Cudi'ye, Gabar'a, Besler Deresi'ne gömmeye var mıyız? Geçmişte gömdük, yine gömeceğiz.
Muhalefetin tek vaadi ülkeyi eski günlerine geri döndürmektir. Yokluk ve yoksulluk dönemlerinin Türkiye'si. Bu ülkenin o dönemde neler kaybettiğini, bu CHP iktidarlarının bu ülkede gaz yağı kuyruklarını nasıl gerçekleştirdiğini burada benim emsalim olanlar gayet iyi bilir. Yağ kuyruklarını biliyoruz değil mi? Ekmek kuyrukları... Bunlar hep CHP dönemi."
"Yüzlerce belediyemiz deprem bölgelerinde çok güzel işlere imza attı. Partimizin belediyeleri çalışmalarını yürüttü, hala yürütüyorlar. Enkazın yarısını kaldırdık. Durmak yok, yola devam dedik. Geçici barınma alanlarını, konteyner, prefabrik, çadır, eldeki tüm imkanlarla yaygınlaştırıyoruz. İş yerleri açılmaya, fabrikalarda çarklar dönmeye başladı. 2 buçuk milyon insanımızı deprem bölgesi dışındaki illerinde misafir ediyoruz.
"7 bin 87'sinin temelini bugün atıyoruz"
Evini kaybetmiş insanlarımızı bir an önce yeni yuvalarına kavuşturmak istiyoruz. Kalıcı konutların inşa sürecini depremin hemen ardından başlattık. Amacımız, toplam 650 bin yeni konut yaparak depremzede vatandaşlarımıza teslim etmektir. Gaziantep'te 29 bin 741 deprem konutu ve 12 bin 650 köy evi inşa edeceğiz. Bu konutlardan 7 bin 87'sinin temelini bugün buradan atıyoruz.
"Bir kez daha Cumhur İttifakı olarak desteğinize talibiz"
Bugüne kadar milletimize verdiğimiz her sözü tuttuk. Tarihimizin en kapsamlı, en güçlü, demokrasi ve kalkınma atılımlarının altında imzalarımız var. Milletimiz de bugüne kadar bizi hiç yalnız bırakmadı. Hep yanımızda oldu. Şimdi bir kez daha Cumhur İttifakı olarak desteğinize talibiz.
"Artık asıl büyük şahlanışın eşiğindeyiz"
Son 20 yılda ülkemize kazandırdığımız güçlü demokrasi ve kalkınma alt yapısıyla, önceki dönemlerin eksiğini önemli ölçüde telafi ettik. Artık asıl büyük şahlanışın eşiğindeyiz. Önümüzde 14 Mayıs seçimleri var. Kazasız belasız bir şekilde bu seçimi de atlattıktan sonra tüm vaktimizi enerjimizi atlattıktan sonra Türkiye Yüzyılı'nın inşasına kendimizi vereceğiz. Ben size inanıyorum. Türkiye'yi daha büyük bir vizyona kavuşturmak istiyoruz. Biz size efendi olmaya değil hizmetkâr olmaya geldik.
"Cumhurbaşkanı seçmek demek, devleti ve hükumeti idare edecek kişiyi seçmek demek"
Ülkemizin eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, ulaşımda, haberleşmede, enerjide, tarımda, sanayide, şehirleşmede, sporda, sosyal desteklerde nereden nereye geldiğini görenler bu sözümüzle neyi murat ettiğimizi çok iyi bilir. Şurada kaldı 40 gün. Biliyorsunuz artık cumhurbaşkanı seçmek demek, yürütmenin başını yani devleti ve hükumeti idare edecek kişiyi seçmek demek. Derdi millet olmayanlar işportacı mantığıyla bu makamı ulufe dağıtma yeri haline getirmeye çalışıyor. Seçim beyannamemizi yakında kamuoyu ile açıklayacağız.
"Bunlar ne Anayasa bilir, ne kanun"
Çıkmışlar, 'Erdoğan aday olamaz.' E ne oldu? Yüksek Seçim Kurulu suratlarına vurdu mu? Şimdi ne diyorlar, 'Anayasa Mahkemesi'ne gidiyoruz.' Yolunuz açık olsun. Anayasa Mahkemesi'nin bundan önce ne karar verdiklerinden de haberleri yok. Bunlar ne Anayasa bilir, ne kanun... Bunların demokrasiyle falan yakından uzaktan alakası yok. Bunlar teröristlerle el ele yol yürürler. 14 Mayıs'ta bunları Cudi'ye, Gabar'a, Besler Deresi'ne gömmeye var mıyız? Geçmişte gömdük, yine gömeceğiz.
"Yağ kuyruklarını biliyoruz değil mi?"
Muhalefetin tek vaadi ülkeyi eski günlerine geri döndürmektir. Yokluk ve yoksulluk dönemlerinin Türkiye'si. Bu ülkenin o dönemde neler kaybettiğini, bu CHP iktidarlarının bu ülkede gaz yağı kuyruklarını nasıl gerçekleştirdiğini burada benim emsalim olanlar gayet iyi bilir. Yağ kuyruklarını biliyoruz değil mi? Ekmek kuyrukları... Bunlar hep CHP dönemi."