Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dönmez: Karadeniz gazını karaya ulaştıracak boru hattı yüzde 97 tamamlandı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dönmez, Karadeniz gazını karaya ulaştıracak boru hattının yüzde 97'sinin tamamlandığını duyurdu. Gaz depolarının dolu olduğunu söyleyen Dönmez, "Kışa hazırız, daha depoları kullanmaya başlamadık" dedi.

Karadeniz'deki doğalgaz çalışmaları devam ediyor.

Çalışmalara ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'den bir açıklama geldi.

TRT'ye konuşan Dönmez, "Karadeniz gazını karaya ulaştırmak için deniz altında yapılan boru hattı yüzde 97 tamamlandı" dedi.

Dönmez, mart sonuna kadar ilk gazın sisteme verileceğini belirterek, "Bunu herkes mutfağında kullanabilir hale gelecek" diye konuştu.

Türkiye'nin sadece gazın ticaretin yapılacağı bir merkez olmayacağını aynı zamanda dağıtımında yapılacağı bir merkez olacağını belirten Dönmez, "Bu durumda fiyatın da belirlendiği bir merkez olacağız. Fiyat mekanizmasında da varız" ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE KIŞA HAZIR MI?

Türkiye'nin gaz depolarının dolu olduğunu söyleyen Dönmez, "Kışa hazırız. Daha depolarımızı kullanmaya başlamadık. Depolarımız sayesinde kışı rahat geçireceğiz" ifadelerini kullandı.

Dönmez, gazda ilave görüşmelerin ve kapasite artırma çalışmaları olduğunu söylererek sözlerine şu şekilde devam etti:

"Kışa dönük hazırlıklarımızı tamamladık. Depolarımız eylül ayı sonu itibarıyla full dolu. Henüz daha depolarımızı kullanmaya başlamadık. Depolar ne zaman kullanılacak, boru hatları ile gelen gazın yetersiz kaldığı noktalarda sistemi desteklemek amacıyla tasarlanmış projeler. Dolayısıyla şu anda depolarımız dolu olduğu için çok daha rahat giriyoruz. Bunun yanı sıra boru ile aldığımız gazda ilave görüşmelerimiz, kapasite artırma çalışmalarımız var, İran ve Azerbaycan başta olmak üzere. Bunun yanı sıra LNG sözleşmelerini yaptık. Düzenli devam eden kontratlarımızın yanı sıra zaman zaman spot piyasalardan da gaz tedariki yapıyoruz. Komşumuz Avrupa'ya göre çok daha rahat olduğumuzu söyleyebilirim."

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'in açıklamalarından öne çıkanlar ise şu şekilde:

"FİYATLAR NEREDEYSE 20 KAT ARTTI"

Rusya ile Ukrayna arasındaki gerilim ve savaşa dönüşmesi sebebiyle fiyatlar hiç kimsenin daha önce öngörmediği şekilde ciddi olarak yükselmiş oldu. Pandemiden önce 1000 metreküp doğalgazın fiyatı uluslararası fiyatlarda 150 dolar seviyesindeyken, bu rakam 3000 dolarlara kadar çıktı. Neredeyse 20 kat arttı. Öngörülebilirlik maalesef çok daraldı. Önümüzdeki ay doğalgazın, petrolün fiyatı ne olacak bunu bilemiyorsunuz.

"SADECE DOĞALGAZDA SÜBVANSİYON TUTARI 80 MİLYAR LİRA"

Sadece doğalgazdaki sübvansiyon tutarı 80 milyar lira civarında. Elektrikte 20 milyar liraydı bu sene bu rakam muhtemelen bunun belki iki katını aşacak gibi görünüyor. Çünkü rakamlar geçen seneye göre ciddi manada arttı. Evet zorunlu olarak bazı artışları yaptık biz de, yani Hazine'nin maliyenin taşıyabileceği bir yük var. O yükü büyük bir kısmı aslında oraya alıyoruz. Özellikle de hane halkını yani dar gelirli ve orta gelirli vatandaşlarımızı biliyorsunuz destekleyebilmek için bir elektrikte kademeli uygulamaya geçtik.

"BİN LİRALIK MALİYETİN 250 LİRASINI FATURAYA YANSITIYORUZ"

Zaruri ihtiyaçlar için olan elektrik kısmını yaklaşık 240 kilovatlık kısmı birinci kademe dediğimiz daha düşük kademeden faturalandırıyoruz. Orada neredeyse yüzde 50 civarında bir sübvansiyon söz konusu. Doğalgazın sübvansiyonu zaman zaman yüzde 80'i bile aştığı dönemler oldu. Şu anda yüzde 75'ler seviyesinde devam ediyor. Bir vatandaşımız kendisine aylık gelen fatura mesela 250 liraysa aslında bin liralık maliyeti biz 250 lira olarak faturaya yansıtıyoruz demektir. Yani 750 lirasını kaynağında BOTAŞ, dolayısıyla Hazine ve Maliye Bakanlığımız milli bütçemizden karşılıyoruz demektir.

"KAYNAK ÜLKE OLMA YOLUNDA İLERLİYORUZ"

Ciddi bir potansiyel olduğunu söyleyebiliriz. Biz tabi kaynak ülkelere yakınlıktan bahsederken aslında bir taraftan da kaynak ülke olma yolunda da ilerliyoruz. Karadeniz gazı ile birlikte aslında kendi gazımızı da sisteme dahil etmiş olacağız. Oradaki ihtiyaçlara göre bu gazın ihracatı bile gündeme gelecek. Burada önemli olan şu; Kaynak çeşitlinin oldukça fazla olmuş olması ve gazın gaz ile rekabetine bir ortam oluşturulması en önemli araç ve avantaj olarak değerlendiriyoruz.

"NÜKLEER SANTRAL TEMİZ BİR ENERJİ KAYNAĞI" Akkuyu'da yaklaşık 25 bin insan çalışıyor o projede. 4 tane santral yapıyoruz aslında. 4 reaktör demek 4 santral demek bir yerde. İnşallah bu ilk reaktörü önümüzdeki yılın belki sonuna doğru işletmeye alacağız. Sonrasında da birer yıl arayla diğer reaktörleri de devreye alacağız. Nükleer önümüzdeki dönemde sadece bizim değil hem Avrupa'nın hem de gelişmiş bir çok ülkenin yeni alternatif temiz enerji kaynağı olarak gündeme geliyor. Çünkü sıfır emisyon var. Bu karbondioksit salmıyorsunuz demektir. Bizim de Akkuyu ile başlayan bu sürecimiz inşallah Sinop'la belki üçüncüsü için yer çalışmaları devam ediyor Trakya olabilir. Buralarda da bu çalışmaları devam ettireceğiz. Türkiye'nin 2050 yılına kadar olan enerji talebini şu anda biz bir planlama çalışması yapıyoruz.

"BORDA BİRÇOK YERDE PAZAR LİDERİYİZ" Bor'da dünya rezervinin yüzde 70'i bizde. Pazarın da yüzde 60'ından fazlası bizde. Dolayısıyla en önemli aktörlerden birisiyiz. Hatta şunu da rahatlıkla ifade edebilirim, bir çok pazarda da pazar lideriyiz. Hem Asya'da, hem Avrupa'da, hem de Afrika'da bizim ürünlerimiz kaliteli ve hakikatten rekabetçi olduğu için de talep edilen ürünler.

"ŞEHİR İÇİNDE 25 KM'LİK BİR ALANDA İSTASYON ŞARJ NOKTASI" Şarj noktası tesis etmek isteyen şirketler EPDK'ya başvuracak ki şuana kadar 50'nin üzerinde firma lisans aldı. Bunlar Türkiye'nin muhtelif yerlerinde şarj noktası kurma yetkisine sahip şirketler. Şu ana kadar 3640 adet şarj noktası devreye girmiş durumda. Burada ideal nokta şu; Şehir içlerinde 25 kilometrekarelik alanda en az bir istasyon şarj noktası. Şehirler arasında yerleşimin yoğun olmadığı yerlerde de 50 kilometrelik alanda bir şarj noktasına ihtiyaç var.

Bu içeriğin kaynağı Ntv haber sitesidir.

Bilgi paylaşımı için teşekkürler.