Maça iyi başlayan Galatasaray doğru alan kullanımı ve fevkalade bitiricilikle golü bulunca ilk devrenin devamını ‘fırsat kollama’ oyunuyla geçirdi. Hal böyle olunca başta zorlanan Beşiktaş’ın top ve alan kullanımında eli güçlenmiş oldu. Gerçi topla oynadılar oynamasına ancak dişe dokunur fırsatların tamamını yüksek toplardan buldular. Biri de zaten gol oldu. Bu da anlaşılır çünkü özellikle duran toplarda rakip ceza alanına gönderdiği oyuncuların bariz boy üstünlüğü söz konusuydu. Ancak ceza sahası çevresinde duran top aramak yerine akan oyunda yapılan ortalar boy avantajını kullanmayı engelledi. Bu arada Galatasaray savunması da Aboubakar’a koşu ya da dripling alanı bırakmayınca Cenk de devre dışı kaldı. İkinci yarı oyun tamamen Beşiktaş’ın elindeydi ve rakiplerini sık sık geniş alanda yakalamaya başladılar. Ne var ki, önde olmalarına ve alan bulmalarına rağmen hücumda çoğalamayınca istediklerini de yapamadılar. Hadziahmetovic’in baskıyla kapıp gol yaptığı top onlar için gecenin ödülü oldu. 70’lere doğru Galatasaray tekrar oyuna döndü. Bu bölümde zorlanan Beşiktaş savunması durumu ancak üst üste kartlar görerek savuşturmaya çabaladı. Uzatmada ise Beşiktaş iyice kendi alanına gömülünce hücum alanına çok adamla gelen Galatasaray arka alanda ciddi açıklar vermeye başlamıştı ki, Aboubakar nihayet en iyi yaptığı şey için alanı buldu ve maçı noktaladı. Oyun futbol açısından tatmin edici olmasa da iki takımın ligdeki durumu ve Fenerbahçe’nin denklemde kalması gibi ihtimaller heyecan katsayısını yüksek tuttu. Beşiktaş maçı kazanma planını doğru işletti denebilir. Gerektiği yerde gerekenleri yaparak maçı kazanmayı bildiler. Cem DİZDAR / Fanatik