Çınar ilçesinin tarihçesi, Diyarbakır İli tarihçesine paralel bir durum arz eder. İlçe birçok uygarlığa yerleşim merkezi olmuştur. İlçedeki bazı köy isimlerinden İlçemizin çok eski bir yerleşim birimi olduğu ortaya çıkmaktadır. İlçemize bağlı 'Huri-Hurik' (Sırımkesen Köyü) ile Beneklitaş Köyüne doğru geçit veren 'Bestahuriyan' (Huriler Deresi)'nin Milattan önce 1500 - 3000 yılları arasında bu yöreye egemen olan 'Huri Devleti' zamanından izler taşıdığı anlaşılmaktadır.
Yöreye sonraları Mitaniler, M.Ö. 1250 lerde ise Asurların egemen oldukları anlaşılmaktadır. Yöre, daha sonra Medler, Persler, Makedonya,Selevkoslar ve Partların egemenliğine girmiştir.M.Ö.3. yüzyılda Roma egemenliğine girmiş ve Roma egemenliği, M.S.4.yüzyıla kadar sürmüştür. Hazreti Ömer döneminde 639 da İslam Egemenliğine, 1085te Sultan 'Berkyaruk' zamanında Selçukluların egemenliğine girdi. Daha sonra İnaloğulları, Artukoğulları ve Eyyubilerin Egemenliğinde kalan yöre daha sonra Anadolu Selçukları,İlhanlı ve Timur egemenliğine girdi. Yönetimi Timur'dan alan Akkoyunlular 1502 de Safavi Hükümdarı Şah İsmail'e yenilince, yörenin hakimiyeti Safevilere geçtiyse de halk bu hakimiyeti tanımayıp Yavuz Sultan Selim'e bağlılıklarını belirtti. Çaldıran Seferinden sonra 1515 te Osmanlı İmparatorluğuna bağlanan bölgede 1.Dünya Savaşından sonra düşman işgali olmamıştır.
Cumhuriyetin ilk yıllarında Diyarbakır merkeze bağlı şirin bir köy olan Çınar23 Haziran 1937 yılında, 3223 sayılı kanun ile bağımsız ilçe haline gelmiştir. Önceleri adı Melkis olup merkezi daha sonra Hanakpınar Köyü yakınlarına taşınan ilçenin, 1937 den önce adı 'Akpınar' ve 'Hanakpınar' olarak bilinmekteydi. İlçe 1939 -1950 arasında Bulgaristan ve Kudüs'ten gelen göçmenlerin bölgeye yerleşmeleri ile büyümüş ve gelişmeye başlamıştır. 2000 yılı nüfus sayım sonuçlarına göre, nüfusu 58.583, köy sayısı 92yi bulan ilçe, Diyarbakır İlinin şirin ilçelerinden biri olmuştur. İlçemizin geçmişini simgeleyen belli başlı tarihi eserler Pir İbrahim mağarası, Kale'i Zerzevan, Hıdır kalesi ile Güzelşeyh kasrıdır.
Kaynak: cinar.gov.tr'dan alıntıdır.
Yöreye sonraları Mitaniler, M.Ö. 1250 lerde ise Asurların egemen oldukları anlaşılmaktadır. Yöre, daha sonra Medler, Persler, Makedonya,Selevkoslar ve Partların egemenliğine girmiştir.M.Ö.3. yüzyılda Roma egemenliğine girmiş ve Roma egemenliği, M.S.4.yüzyıla kadar sürmüştür. Hazreti Ömer döneminde 639 da İslam Egemenliğine, 1085te Sultan 'Berkyaruk' zamanında Selçukluların egemenliğine girdi. Daha sonra İnaloğulları, Artukoğulları ve Eyyubilerin Egemenliğinde kalan yöre daha sonra Anadolu Selçukları,İlhanlı ve Timur egemenliğine girdi. Yönetimi Timur'dan alan Akkoyunlular 1502 de Safavi Hükümdarı Şah İsmail'e yenilince, yörenin hakimiyeti Safevilere geçtiyse de halk bu hakimiyeti tanımayıp Yavuz Sultan Selim'e bağlılıklarını belirtti. Çaldıran Seferinden sonra 1515 te Osmanlı İmparatorluğuna bağlanan bölgede 1.Dünya Savaşından sonra düşman işgali olmamıştır.
Cumhuriyetin ilk yıllarında Diyarbakır merkeze bağlı şirin bir köy olan Çınar23 Haziran 1937 yılında, 3223 sayılı kanun ile bağımsız ilçe haline gelmiştir. Önceleri adı Melkis olup merkezi daha sonra Hanakpınar Köyü yakınlarına taşınan ilçenin, 1937 den önce adı 'Akpınar' ve 'Hanakpınar' olarak bilinmekteydi. İlçe 1939 -1950 arasında Bulgaristan ve Kudüs'ten gelen göçmenlerin bölgeye yerleşmeleri ile büyümüş ve gelişmeye başlamıştır. 2000 yılı nüfus sayım sonuçlarına göre, nüfusu 58.583, köy sayısı 92yi bulan ilçe, Diyarbakır İlinin şirin ilçelerinden biri olmuştur. İlçemizin geçmişini simgeleyen belli başlı tarihi eserler Pir İbrahim mağarası, Kale'i Zerzevan, Hıdır kalesi ile Güzelşeyh kasrıdır.
Kaynak: cinar.gov.tr'dan alıntıdır.