Emre ESMER
Moderatör
Türkiye’deki kamu politikalarının uygulamakta olduğu alkol politikalarından kaynaklı, bireysel ve toplumsal sağlığa, aynı zamanda hak ve özgürlüklere oldukça zarar vermektedir. Tüm bu düşüncelerle, Devletin Alkol Politikalarını İzleme Platformu günbegün Türkiye’nin kaçak içki verilerini izliyor ve bulduğumu neticeleri kamuoyu ile paylaşmaktadır.2023 yılı Ocak - Mart Türkiye kaçak içki verileri şu şekildedir: Kayıt dışı alkol kaynaklı can kaybı: 6Kayıt dışı alkol kaynaklı hastaneye sevk edilen kişi sayısı: 2Kayıt dışı alkol operasyon sayısı: 145Hakkında işlem başlatılan kişi sayısı: 1.292Ele geçirilen kayıt dışı alkol miktarı: 272.552 LT Alkol dışında en çok ele geçirilen ürün: Uyuşturucu maddeEn çok operasyon yapılan il: Tekirdağ70 CL rakı vergi oranı: %72Kişi başına tüketilen alkol miktarı (Avrupa): 47. (Sonuncu)
2023’ün ilk verisi, Ocak 2023’te gerçekleşen ve %40’ı bulan bir ÖTV zammıyla birlikte okunduğu zaman, özellikle operasyon sayısı ve ele geçirilen kaçak içki miktarı bakımından korkunç bir artış gündeme getirmektedir. Bununla birlikte, bir şişe rakıdan tahsil edilen vergi oranı da, söz konusu ÖTV zammıyla birlikte artmıştır.
Buna karşın Türkiye’nin Avrupa’daki pozisyonu, alkollü içki tüketim oranı bakımından değişmemiştir. Bu durum, hem Türkiye’nin uyguladığı politikaların somut bir neticesini gözlemlemek bakımından anlaşılması güç sonuçlara yol açmakta, hem de uygulanan kısıtlayıcı kamu politikalarının ölçüsüzlüğünü gün yüzüne çıkarmaktadır.
Ocak 2023’te gerçekleşen ÖTV zammıyla birlikte kaçak içki karaborsasında bir yükseliş olacağı anlaşılmaktaydı. Zamdan sonraki üç aylık süreçte rekor denebilecek bir miktarda kaçak içki ele geçirilmiş olması bu kaygıların doğruluğunu ispatlamaktadır. Bununla birlikte, elbette, ele geçirilenin en az 3 katı ele geçirilemeyen kayıt dışı alkolün piyasa olduğu tehlikesi de gözden kaçırılmamalıdır.
Ocak – Mart aylarında 6 vatandaş sahte içkiye bağlı zehirlenme nedeniyle hayatını kaybetmiştir. 6 vatandaş, marketten bandrollü içki satın almış olsaydı hayatını kaybedecekti. Böyle kolaylıkla önlenebilecek bir sebepten dolayı tek bir vatandaşımızın dahi hayatını kaybetmesine tahammül edilmemeli, kamu politikaları zarar azaltma perspektifiyle yeniden şekillendirilip yaşamı ve özgürlükleri odağına almalıdır.
Yapılan kaçak içki operasyonlarında 1.292 kişi hakkında adli işlem başlatılmıştır. Böylece yasal bir tüketim ürünü, üzerindeki ölçüsüz baskılar nedeniyle suç bölgesine itilmiştir. Olması gereken özgürlükçü kamu politikaları daha az vatandaşın suç sahasına itilmesini önceliklemelidir. Bunun için de karaborsa faaliyetine mücadelede etkin kamu politikaları iktisap edilmelidir.
Yapılan kaçak içki operasyonlarında kaçak içkinin yanı sıra en çok uyuşturucu madde ele geçirilmiştir. Yasadışı bir ürün olan uyuşturucu, zarar azaltma perspektifinde alkollü içkilerin en uç noktasında durmaktadır. Yani, yasal ve bandrollü içki daha az zararlı bir alternatifken uyuşturucu, en zararlı alternatiftir. Ancak alkollü içki üzerindeki ölçüsüz vergi yükü, uyuşturucuyu vatandaş nezdinde ucuz alternatif hâilne getirmekte, böylece daha zararlı seçeneğin tercih edilmesi gündeme gelmektedir. Bu durumun ekonomik ve tıbbî olduğu gibi ciddi sağlıksal sakıncaları vardır.
Ocak 2023’te gerçekleşen ÖTV zammıyla bir şişe rakının %72’si vergi hâline gelmiştir. Yani vatandaş, bir şişe rakının yalnızca %28’i fiyatına alabilecekken, bu rakamın üç katını vergi olarak ödemektedir. Bu durumun ölçüsüzlüğü, üzerinde durmakta olduğumuz kaçak içki verilerinin başlıca finansal sebebidir.
Hasta-ilaç metaforuna göre hasta olmadan ilaç içen Türkiye’nin hasta olmadığını ispatı, tüketim ortalamasındaki yeridir. Avrupa tüketim ortalamasında sonuncu olan Türkiye, pek çok Avrupa ülkesine göre alkollü içkilerden oransal olarak daha fazla vergi tahsil etmekte, ve daha sıkı sosyal kısıtlamalar uygulamaktadır. Bu durum, fahiş vergi külfeti gibi “çözümlerle” birleşince ortaya kaçak içki verileri çıkmaktadır.
2023 Ocak – Mart Kaçak içki verileri, Türkiye’nin yıllardır artan bir sertlikle uygulamakta olduğu alkol politikalarının son somut dışavurumudur. Başta can kaybı, hastaneye kaldırılma verileri olmak üzere tabloda görülen veriler ile alkollü içkilerde bugün %250’yi aşan vergi oranı arasında mutlak bir nedensellik ilişkisi vardır.
Dolayısyıla tablo, yalnızca kötü kamu politikalarının bir sonucu olarak okunmalıdır.
Devletin Alkol Politikalarını İzleme Platformu olarak üzerine çalıştığımız veri analizinin daha az kaygı verici bir nitelik taşıması, Türkiye’nin uyguladığı kısıtlayıcı kamu politikalarının daha özgürlükçü bir hâl almasına bağladır.
Alkol politikaları bağlamında özgürlükçü kamu politikası, en başta ifade ettiğimiz ölçülülük ve zarar azaltma prensiplerinin benimsenmesiyle ancak mümkün olabilir.
Bir sonraki 3 aylık verilerimizi, Türkiye’nin şu an sathı mahallinde olduğu hayatî bir seçim neticelendikten sonra açıklayacağız. Önümüzdeki sürecin bu nedenle nelere gebe olduğunu bugünden tayin etmemiz son derece güçtür.
Ancak ifade etmek gerekir ki, Türkiye’nin önünde bir yol ayırımı vardır. Bu yol ayırımı; sosyal, siyasal ve ekonomik politikalara ilişkin Türkiye’nin daha özgür bir yolda ilerlemesine yönelik olabileceği gibi, daha az özgür bir yolu tercih etmesi anlamına da gelebilecektir.
Kaçak içki karaborsasının sosyal ve siyasal özgürlükle doğrudan bağlantısı göz önünde tutulduğunda, önümüzdeki üç aylık sürecin oldukça önemli bir zaman dilimi olduğunu ifade etmemiz gerekir.
Nihayet, netice ne olursa olsun, Devletin Alkol Politikalarını İzleme Platformu daha özgür politikalar için çalışmaya devam edecektir.
Neler Yeni?
2023’ün ilk verisi, Ocak 2023’te gerçekleşen ve %40’ı bulan bir ÖTV zammıyla birlikte okunduğu zaman, özellikle operasyon sayısı ve ele geçirilen kaçak içki miktarı bakımından korkunç bir artış gündeme getirmektedir. Bununla birlikte, bir şişe rakıdan tahsil edilen vergi oranı da, söz konusu ÖTV zammıyla birlikte artmıştır.
Buna karşın Türkiye’nin Avrupa’daki pozisyonu, alkollü içki tüketim oranı bakımından değişmemiştir. Bu durum, hem Türkiye’nin uyguladığı politikaların somut bir neticesini gözlemlemek bakımından anlaşılması güç sonuçlara yol açmakta, hem de uygulanan kısıtlayıcı kamu politikalarının ölçüsüzlüğünü gün yüzüne çıkarmaktadır.
Ele Geçirilen Kaçak İçki: 272.552 Litre
Ocak 2023’te gerçekleşen ÖTV zammıyla birlikte kaçak içki karaborsasında bir yükseliş olacağı anlaşılmaktaydı. Zamdan sonraki üç aylık süreçte rekor denebilecek bir miktarda kaçak içki ele geçirilmiş olması bu kaygıların doğruluğunu ispatlamaktadır. Bununla birlikte, elbette, ele geçirilenin en az 3 katı ele geçirilemeyen kayıt dışı alkolün piyasa olduğu tehlikesi de gözden kaçırılmamalıdır.
Sahte İçkiye Bağlı Can Kaybı: 6 Kişi
Ocak – Mart aylarında 6 vatandaş sahte içkiye bağlı zehirlenme nedeniyle hayatını kaybetmiştir. 6 vatandaş, marketten bandrollü içki satın almış olsaydı hayatını kaybedecekti. Böyle kolaylıkla önlenebilecek bir sebepten dolayı tek bir vatandaşımızın dahi hayatını kaybetmesine tahammül edilmemeli, kamu politikaları zarar azaltma perspektifiyle yeniden şekillendirilip yaşamı ve özgürlükleri odağına almalıdır.
Hakkında Adli İşlem Başlatılan Kişi Sayısı: 1.292
Yapılan kaçak içki operasyonlarında 1.292 kişi hakkında adli işlem başlatılmıştır. Böylece yasal bir tüketim ürünü, üzerindeki ölçüsüz baskılar nedeniyle suç bölgesine itilmiştir. Olması gereken özgürlükçü kamu politikaları daha az vatandaşın suç sahasına itilmesini önceliklemelidir. Bunun için de karaborsa faaliyetine mücadelede etkin kamu politikaları iktisap edilmelidir.
En Çok Ele Geçirilen İkinci Ürün: Uyuşturucu
Yapılan kaçak içki operasyonlarında kaçak içkinin yanı sıra en çok uyuşturucu madde ele geçirilmiştir. Yasadışı bir ürün olan uyuşturucu, zarar azaltma perspektifinde alkollü içkilerin en uç noktasında durmaktadır. Yani, yasal ve bandrollü içki daha az zararlı bir alternatifken uyuşturucu, en zararlı alternatiftir. Ancak alkollü içki üzerindeki ölçüsüz vergi yükü, uyuşturucuyu vatandaş nezdinde ucuz alternatif hâilne getirmekte, böylece daha zararlı seçeneğin tercih edilmesi gündeme gelmektedir. Bu durumun ekonomik ve tıbbî olduğu gibi ciddi sağlıksal sakıncaları vardır.
70 cl Rakının Vergi Oranı: %72
Ocak 2023’te gerçekleşen ÖTV zammıyla bir şişe rakının %72’si vergi hâline gelmiştir. Yani vatandaş, bir şişe rakının yalnızca %28’i fiyatına alabilecekken, bu rakamın üç katını vergi olarak ödemektedir. Bu durumun ölçüsüzlüğü, üzerinde durmakta olduğumuz kaçak içki verilerinin başlıca finansal sebebidir.
Avrupa Tüketim Sıralaması: Sonuncu
Hasta-ilaç metaforuna göre hasta olmadan ilaç içen Türkiye’nin hasta olmadığını ispatı, tüketim ortalamasındaki yeridir. Avrupa tüketim ortalamasında sonuncu olan Türkiye, pek çok Avrupa ülkesine göre alkollü içkilerden oransal olarak daha fazla vergi tahsil etmekte, ve daha sıkı sosyal kısıtlamalar uygulamaktadır. Bu durum, fahiş vergi külfeti gibi “çözümlerle” birleşince ortaya kaçak içki verileri çıkmaktadır.
Sonuç Olarak…
2023 Ocak – Mart Kaçak içki verileri, Türkiye’nin yıllardır artan bir sertlikle uygulamakta olduğu alkol politikalarının son somut dışavurumudur. Başta can kaybı, hastaneye kaldırılma verileri olmak üzere tabloda görülen veriler ile alkollü içkilerde bugün %250’yi aşan vergi oranı arasında mutlak bir nedensellik ilişkisi vardır.
Dolayısyıla tablo, yalnızca kötü kamu politikalarının bir sonucu olarak okunmalıdır.
Devletin Alkol Politikalarını İzleme Platformu olarak üzerine çalıştığımız veri analizinin daha az kaygı verici bir nitelik taşıması, Türkiye’nin uyguladığı kısıtlayıcı kamu politikalarının daha özgürlükçü bir hâl almasına bağladır.
Alkol politikaları bağlamında özgürlükçü kamu politikası, en başta ifade ettiğimiz ölçülülük ve zarar azaltma prensiplerinin benimsenmesiyle ancak mümkün olabilir.
Bir sonraki 3 aylık verilerimizi, Türkiye’nin şu an sathı mahallinde olduğu hayatî bir seçim neticelendikten sonra açıklayacağız. Önümüzdeki sürecin bu nedenle nelere gebe olduğunu bugünden tayin etmemiz son derece güçtür.
Ancak ifade etmek gerekir ki, Türkiye’nin önünde bir yol ayırımı vardır. Bu yol ayırımı; sosyal, siyasal ve ekonomik politikalara ilişkin Türkiye’nin daha özgür bir yolda ilerlemesine yönelik olabileceği gibi, daha az özgür bir yolu tercih etmesi anlamına da gelebilecektir.
Kaçak içki karaborsasının sosyal ve siyasal özgürlükle doğrudan bağlantısı göz önünde tutulduğunda, önümüzdeki üç aylık sürecin oldukça önemli bir zaman dilimi olduğunu ifade etmemiz gerekir.
Nihayet, netice ne olursa olsun, Devletin Alkol Politikalarını İzleme Platformu daha özgür politikalar için çalışmaya devam edecektir.