Emre ESMER
Moderatör
Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu, Habertürk TV'de Mehmet Akif Ersoy'un programında soruları yanıtlarken, Ulaştırma Bakanlığı'nın uhdesindeki İnternet iletişimine getirilen kısıtlamaları "gerekiyordu" diyerek savundu. Ancak, sorulara gösterdiği tepkiler ve vücut dili ve mimiklerinin yanısıra, konunun yargı önünde olduğunu söyleyerek görüş belirtmekten kaçınmasıyla, Bakan daraltma kararının kendisini de aşan bir konumdan verilmiş olduğunu ima ettiğini düşündürttü.
Sorular ve Karaismailoğlu'nun yanıtları
Ersoy- Neden bant daralattınız? CHP bununla ilgili bir soru soru önergesi başlattı galiba? Bu bant daraltma meselesi de çok eleştirildi. O dönem biz oradayken. Ne dersiniz?
Bakan- Yani bu işte mahkemeye de intikal etmiş bir konu. Orada bizim arkadaşlarımız savunmalarını yapıyorlar. Yani öyle bir durum. Gerekli bir durum vardı ki, bu yapıldı yani orada da.
Ersoy- Yanlış bir karar mıydı? Yoksa...
Bakan- Yanlış bir karar olsa zaten yapılmazdı zaten. Sonuçta o zaman yapılması gereken bir konuydu ve sonucu da bunun bir teknik olarak da izahı var. O izahı da yaptık yani gereklerini.
Ersoy- Nedeni nedir peki yani?
Bakan- Olağanüstü bir durum var. Olağanüstü bir afet durumu var. Orada böyle bir şey yapılması gerekiyordu demek ki.
Ersoy- Güvenlikle ilgili bir şey miydi, veya..?
Bakan- Güvenlik de olur. Tabii ki güvenlik de olsa sonucunda enkazlar orada altında vatandaşlarımız var. Burada sosyal medya üzerinden hani yaşayıp da bir sürü olumsuzluklar yaşamıştık. Yani o zaman bu zaten yargıya intikal etmiş bir konu. Orada da gerekli açıklamaları yapıldı zaten.
Mesajlar ulaşmadığında…
Depremden günler sonra, enkazın altında cansız bedeninin yanında bulunan bir cep telefonu yardım için çırpınan bir küçük kız çocuğunun, bakan iletişimi kestiği için babasına ulaşamamasının sonuçları konusunda daha çok sözü gereksiz kılıyordu.
Sorular ve Karaismailoğlu'nun yanıtları
Ersoy- Neden bant daralattınız? CHP bununla ilgili bir soru soru önergesi başlattı galiba? Bu bant daraltma meselesi de çok eleştirildi. O dönem biz oradayken. Ne dersiniz?
Bakan- Yani bu işte mahkemeye de intikal etmiş bir konu. Orada bizim arkadaşlarımız savunmalarını yapıyorlar. Yani öyle bir durum. Gerekli bir durum vardı ki, bu yapıldı yani orada da.
Ersoy- Yanlış bir karar mıydı? Yoksa...
Bakan- Yanlış bir karar olsa zaten yapılmazdı zaten. Sonuçta o zaman yapılması gereken bir konuydu ve sonucu da bunun bir teknik olarak da izahı var. O izahı da yaptık yani gereklerini.
Ersoy- Nedeni nedir peki yani?
Bakan- Olağanüstü bir durum var. Olağanüstü bir afet durumu var. Orada böyle bir şey yapılması gerekiyordu demek ki.
Ersoy- Güvenlikle ilgili bir şey miydi, veya..?
Bakan- Güvenlik de olur. Tabii ki güvenlik de olsa sonucunda enkazlar orada altında vatandaşlarımız var. Burada sosyal medya üzerinden hani yaşayıp da bir sürü olumsuzluklar yaşamıştık. Yani o zaman bu zaten yargıya intikal etmiş bir konu. Orada da gerekli açıklamaları yapıldı zaten.
Mesajlar ulaşmadığında…
Depremden günler sonra, enkazın altında cansız bedeninin yanında bulunan bir cep telefonu yardım için çırpınan bir küçük kız çocuğunun, bakan iletişimi kestiği için babasına ulaşamamasının sonuçları konusunda daha çok sözü gereksiz kılıyordu.