Safahat, debdebe eğlememeli
Bu dünya bir kaşı sırmaya değmez.
Ne iyi, ne kötü, söylememeli
Bir deli gönlünü kırmaya değmez.
Kim ister insanlık kendini yesin
Ve lâkin kendini yediği kesin
Siyasetin ilmi ne derse desin
Yanında bir nebze durmaya değmez.
Biriler ha bire taşlıyor gönül
Kışınla savaşın başlıyor gönül
Gökler bildiğini işliyor gönül
Boynum kıldan ince, vurmaya değmez.
Gündem hakikatsiz, meydanlar ersiz
Çulsuzu haşlamak değil mi yersiz?
Bir ayağı birisinden habersiz
Taşın yamacına varmaya değmez.
Her havadan çalan kaval gibiyim
İçi boşaltılmış çuval gibiyim
Yalınayak koşan hayal gibiyim
Bana hiçbir şeyi sormaya değmez.
Yanıp yakıldığın aşk çırasıysa
Hasretin kaş ile göz arasıysa
Gönlündeki yara yâr yarasıysa
Bırak da kanasın sarmaya değmez.