22 yıl önce geldiğim Dallas’ta Türklerin sayısı fazla değildi. Dallas ve çevresindeki kentler çok yaygın ve çok geniş bir araziye dağılmış durumda. Amerikalılar buraya Metroplex diyorlar. Yani Metropolllerin birleşimi. Burada Türkçe konuşana rastlamak çok zordu, bazen Türkçe konuşan birisini gördünüz mü kırk yıllık dostunuz gibi yaklaşır ve tanışırdınız kendinizi tanıtıp merhaba derdiniz.
Aradan geçen süre içinde Türklerin sayısında bir artış gözlendi, buradaki üniversitelere ve dil okullarına gelenler, yeni iş bulanlar, değişik mesleklerden insanlar, bilgisayarcılar, yazılımcılar, ve küçük işyerleri açanlar. Buradaki Türklerin ortak özelliği iyi eğitimli olmaları, Avrupa’dan farklılıkları burada, Hepsi de iyi yetişmiş, özel çalışma veya yatırım vizesi ile gelmiş insanlar.
Zamanla kendi derneklerini kurmuşlar. Kendi dünya görüşlerine göre ve inançlarına göre kendi aralarında toplanıyorlar, özel günler düzenliyorlar. Türkiye ile ilgili konularda, özellikle lobi türü konularda aralarında işbirliği var, çünkü ortak yanları Türkiye ve ülkenin çıkarları. Bu lobi faaliyetlerinde Cumhuriyetçi ve Demokratlara epeyce destek verdik, gerek maddi gerekse manevi, yemekli toplantılarına katılıp siyasetçilere ülkeye yönelik düşmanca tavırlara karşı onları bilgilendirerek ve yanlışlıklarını düzelterek.
Son üç dört yıl içinde Dallas ve çevresine yerleşen Türklerin nüfusu adeta patladı gibi. Ülkedeki siyasi ve ekonomik durumdan mutlu olmayanlar, çocuklarının geleceğine ait endişeler, onları yurt dışında iş aramaya sevketmiş. Kimileri çocukları ve torunları ile gelmiş, kimileri göçmenlik vizeleri, kimileri de yatırımcı vizesi ile. Bazıları da siyasi sığınmacı imiş ama ben rastlamadım. Sonuçta buradaki Türk nüfusunda büyük bir artış olmaya başladı. Bu olgu iyi mi, kötü mü? Diye sorarsanız benim yanıtım Amerika için iyi, Türkiye için kötü derim. Ülkenin yetiştirdiği mühendisler, teknik elemanlar, sermaye sahibi işadamları burayı gerek kültür ve gerekse maddi yönden zenginleştirecekler, Türkiye ise büyük emekler verdiği insan gücünü kaybedecek.
Bir kaç ay kadar önce Dallasın kuzeyindeki Plano kentinde yeni bir süpermarket açıldı. Merakla içeri girdim, raflar çok güzel düzenlenmiş, yeşil sebze meyve reyonu var, bir de kuru yemişler için ayrılmış özel yer var. Bu kadar iyi düzenlenmiş süpermarketin yakınlardaki Amerikan süpermarketlerinden farklı oluşu ise satılan ürünler. Bunların yaklaşık yüzde 80i Türk markası ürünler, teneke kutularda olanlar var, paketlenmiş olanlar var. Dolaşıyorsunuz içinde dondurulmuş gıdalar kısmına geliyorsunuz sanki kendinizi İstanbul veya Ankara’da büyük bir süpermarkette gibi hissediyorsunuz. Türkiye’de bulamayacağınız kalitede sucuk ve bastırma hepsi de Amerika’da üretilmiş, bir de bakıyorsunuz ev mantısı, veya paketlenmiş markalanmış Amerika yapımı mantı. Benim gibi boğazına düşkün bir kişinin bayıldığı şeyler.
Süpermarketin içinde bir de pastane ve fırın bölümü var. Eğer karadeniz pidesi, Konya usulü etli ekmek veya Güneydoğu tarzı lahmacun severseniz buyrun. Bu bölümü Aziz usta yönetiyor, Türkiye’den gelen dondurulmuş simitler fırında pişiriliyor, bildiğiniz sokak simidi, pastane simidi değil. Benim hanım simit sever, paketletip koyuyorum sepete. Akşama simit var, bol susamlı, kıtır kıtır, yanında peynir ve çay.
Gene Plano’nun içinde daha ilerideki bir caddede Lezzet Café var. Sahipleri Türkmen, zamanında buraya göçmen olarak gelmişler ve bu dükkanı devralmışlar. Orası da hem Türklerin hem yabancıların geldiği nezih bir yer, aile fertleri çalışıyorlar, daha çok kebap türü yemekler ve çorba bulmak mümkün.
Lezzet cafeden çıkıp Preston Road’a gidin sağdaki çarşı içinde bir başka Türk işyeri. Burası çocukluğunuzda yediğiniz kaymaklı dondurmayı yiyebileceğiniz bir yer. Amerikan müşterilerinin damak tadına uygun değişik gerçek meyvelerden yapılmış, şeker oranları farklı, lezzetleri farklı çeşit çeşit dondurmalar. Ama benim için en iyisi yıllardır özlemini çektiğim Kaymaklı Şütlaç.
Burayı de iki dünür arkadaş çalıştırıyor çocukları da babalarına yardım ediyorlar. Amerikalılar dondurmayı severler,yaz kış demeden dondurma yemeye devam ederler. Öğle saatlerinde öğrencileri dondurma dükkanı önünde sıra oluyorlar.
Dallas ve çevresi Teksas Eyaletinin en büyük yerleşim yeri. Halkın çoğunluğu Cumhuriyeçilere oy veriyor. Cumhuriyetçiler ise serbest ticarete önem veren bir siyasi kuruluş. Yeni iş yeri açanlara eyalet ve belediye düzeyinde destek sağlanıyor, vergi oranları düşük, arazi geniş, evler ucuz. Etin ve sütün en kalitelisini bulmak mümkün. Yollar geniş ve ulaşım kolay.
Geçenlerde burada yeni iş yeri açan bir Türk arkadaşa sordum niye Dallas diye? Hocam dedi gelmeden önce eyaletleri iklimi ve fiyatları, vergi durumlarını, iş yeri desteklerini inceledik, Dallas ve çevresini en uygun yer olarak tespit ettik. Yani buraya gelişimiz bir rastlantı değil, bilinçli ve ciddi araştırmaya dayalı.
Eskilere ve yeni gelenlere başarılar dileriz. Dallas Türkler sayesinde daha zengin, daha renkli.
Aradan geçen süre içinde Türklerin sayısında bir artış gözlendi, buradaki üniversitelere ve dil okullarına gelenler, yeni iş bulanlar, değişik mesleklerden insanlar, bilgisayarcılar, yazılımcılar, ve küçük işyerleri açanlar. Buradaki Türklerin ortak özelliği iyi eğitimli olmaları, Avrupa’dan farklılıkları burada, Hepsi de iyi yetişmiş, özel çalışma veya yatırım vizesi ile gelmiş insanlar.
Zamanla kendi derneklerini kurmuşlar. Kendi dünya görüşlerine göre ve inançlarına göre kendi aralarında toplanıyorlar, özel günler düzenliyorlar. Türkiye ile ilgili konularda, özellikle lobi türü konularda aralarında işbirliği var, çünkü ortak yanları Türkiye ve ülkenin çıkarları. Bu lobi faaliyetlerinde Cumhuriyetçi ve Demokratlara epeyce destek verdik, gerek maddi gerekse manevi, yemekli toplantılarına katılıp siyasetçilere ülkeye yönelik düşmanca tavırlara karşı onları bilgilendirerek ve yanlışlıklarını düzelterek.
Son üç dört yıl içinde Dallas ve çevresine yerleşen Türklerin nüfusu adeta patladı gibi. Ülkedeki siyasi ve ekonomik durumdan mutlu olmayanlar, çocuklarının geleceğine ait endişeler, onları yurt dışında iş aramaya sevketmiş. Kimileri çocukları ve torunları ile gelmiş, kimileri göçmenlik vizeleri, kimileri de yatırımcı vizesi ile. Bazıları da siyasi sığınmacı imiş ama ben rastlamadım. Sonuçta buradaki Türk nüfusunda büyük bir artış olmaya başladı. Bu olgu iyi mi, kötü mü? Diye sorarsanız benim yanıtım Amerika için iyi, Türkiye için kötü derim. Ülkenin yetiştirdiği mühendisler, teknik elemanlar, sermaye sahibi işadamları burayı gerek kültür ve gerekse maddi yönden zenginleştirecekler, Türkiye ise büyük emekler verdiği insan gücünü kaybedecek.
Bir kaç ay kadar önce Dallasın kuzeyindeki Plano kentinde yeni bir süpermarket açıldı. Merakla içeri girdim, raflar çok güzel düzenlenmiş, yeşil sebze meyve reyonu var, bir de kuru yemişler için ayrılmış özel yer var. Bu kadar iyi düzenlenmiş süpermarketin yakınlardaki Amerikan süpermarketlerinden farklı oluşu ise satılan ürünler. Bunların yaklaşık yüzde 80i Türk markası ürünler, teneke kutularda olanlar var, paketlenmiş olanlar var. Dolaşıyorsunuz içinde dondurulmuş gıdalar kısmına geliyorsunuz sanki kendinizi İstanbul veya Ankara’da büyük bir süpermarkette gibi hissediyorsunuz. Türkiye’de bulamayacağınız kalitede sucuk ve bastırma hepsi de Amerika’da üretilmiş, bir de bakıyorsunuz ev mantısı, veya paketlenmiş markalanmış Amerika yapımı mantı. Benim gibi boğazına düşkün bir kişinin bayıldığı şeyler.
Süpermarketin içinde bir de pastane ve fırın bölümü var. Eğer karadeniz pidesi, Konya usulü etli ekmek veya Güneydoğu tarzı lahmacun severseniz buyrun. Bu bölümü Aziz usta yönetiyor, Türkiye’den gelen dondurulmuş simitler fırında pişiriliyor, bildiğiniz sokak simidi, pastane simidi değil. Benim hanım simit sever, paketletip koyuyorum sepete. Akşama simit var, bol susamlı, kıtır kıtır, yanında peynir ve çay.
Gene Plano’nun içinde daha ilerideki bir caddede Lezzet Café var. Sahipleri Türkmen, zamanında buraya göçmen olarak gelmişler ve bu dükkanı devralmışlar. Orası da hem Türklerin hem yabancıların geldiği nezih bir yer, aile fertleri çalışıyorlar, daha çok kebap türü yemekler ve çorba bulmak mümkün.
Lezzet cafeden çıkıp Preston Road’a gidin sağdaki çarşı içinde bir başka Türk işyeri. Burası çocukluğunuzda yediğiniz kaymaklı dondurmayı yiyebileceğiniz bir yer. Amerikan müşterilerinin damak tadına uygun değişik gerçek meyvelerden yapılmış, şeker oranları farklı, lezzetleri farklı çeşit çeşit dondurmalar. Ama benim için en iyisi yıllardır özlemini çektiğim Kaymaklı Şütlaç.
Burayı de iki dünür arkadaş çalıştırıyor çocukları da babalarına yardım ediyorlar. Amerikalılar dondurmayı severler,yaz kış demeden dondurma yemeye devam ederler. Öğle saatlerinde öğrencileri dondurma dükkanı önünde sıra oluyorlar.
Dallas ve çevresi Teksas Eyaletinin en büyük yerleşim yeri. Halkın çoğunluğu Cumhuriyeçilere oy veriyor. Cumhuriyetçiler ise serbest ticarete önem veren bir siyasi kuruluş. Yeni iş yeri açanlara eyalet ve belediye düzeyinde destek sağlanıyor, vergi oranları düşük, arazi geniş, evler ucuz. Etin ve sütün en kalitelisini bulmak mümkün. Yollar geniş ve ulaşım kolay.
Geçenlerde burada yeni iş yeri açan bir Türk arkadaşa sordum niye Dallas diye? Hocam dedi gelmeden önce eyaletleri iklimi ve fiyatları, vergi durumlarını, iş yeri desteklerini inceledik, Dallas ve çevresini en uygun yer olarak tespit ettik. Yani buraya gelişimiz bir rastlantı değil, bilinçli ve ciddi araştırmaya dayalı.
Eskilere ve yeni gelenlere başarılar dileriz. Dallas Türkler sayesinde daha zengin, daha renkli.