Emre ESMER
Moderatör
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, katıldığı ortak canlı yayında Uluslararası Para Fonu (IMF) hakkında, ”IMF’ye uçkuru kaptırırsanız yandı gülüm keten helva” dedi. Yerli araba Togg’a sahip olabilmek için kredi imkanı amacıyla bankalarla da görüşebileceğini söyleyen Erdoğan, muhalefete yüklenmeyi sürdürdü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gazetecilerin sorularını yanıtlayarak gündemi değerlendirdi. Olası ’genel af’ sorusuna, ”Şu anda Cumhurbaşkanlığı adaylığımı genel af üzerine bina etmedim.” diyen Erdopan, ”Bunların hepsi oy saikiyle yapılan şeyler. Biz hukuk devletinin içerisinde bunu oya tahvil etmek için bu tür taahhütlerde bulunamayız. Bu hukuk devletinin genel anlayışına hakim değildir” yanıtını verdi.
Erdoğan, CNN Türk ve Kanal D ortak yayınında konuştu. Millet İttifakı’na yüklenmeyi burada da sürdüren Erdoğan, ”Terörist başını bırakacaklarmış, Selo’yu bırakacaklarmış, bu ülke bir hukuk devleti. FETÖ’nün uzantıları bırakılacakmış. KHK’lılar bırakılacakmış. Hukuk devletinin hukukiliği nerede?” yanıtını vererek, ”Şu anda Bay Bay Kemal de, Meral Hanım ve diğerleri de bunları dışarı çıkarmak için vaatlerde bulunuyorlar. Aynı şekilde FETÖ ile ilişkin vaatleri var. Aynı şekilde bunları listeye koyuyorlar.” ifadelerini kullandı.
Erdoğan’ın söyleşisinden öne çıkanlar şöyle:
””Öncelikle deprem bölgesindeki vatandaşlarımızı sağlam konutlara yerleştirmemiz gerekiyor. Dikey mimariye hep karşı çıktım. Yatay mimariyi savundum. Artık vatandaşlarımız da bizim bu tezimizi savunur duruma geldi. Yapımına başladığımız konut sayısı 100 bine ulaştı. 350 bin konutu 1 yıl içinde tamamlayacağız.
Deprem bölgesinde evi yıkılan vatandaşlarım bize güvensinler. Her birini en kısa zamanda sağlam, dayanıklı konutlara yerleştireceğiz. İlk toplantımızı İstanbul’da hocalarımızla 120 kişiyle yaptık. İkinci ve üçüncüyü de Çevre-Şehircilik Bakanım yaptı. Bunu devam ettireceğiz.
İstanbul’da toplam 220 bin bina ve yaklaşık 1,5 milyon bağımsız bölüm risk altında. Bunlardan 300 bininin acil dönüşmesi gerekiyor.
Bu ülkeye o karanlık koalisyon dönemlerini, kirli bakanlık modellerini, Güneş Motel sendromlarını yaşatmak istemiyoruz. Bunlar Güneş Motel yerine Ahlatlıbel’de yeni yerler ihdas ettiler. Oralarda pazarlık yaptılar. İsraf diyorlar, asla! Bizim kitabımızda israf yok. Tam anlamıyla finansın en ideal şekilde yönetilmesinin örneklerini biz verdik. Eğer bunun başarılı şeklinde örneklerini veremeseydik, deprem felaketinin altından kalkamazdık. Finans yönetimini başarıyla yürüttüğümüz için kalkıyoruz. Birilerinin öyle veya böyle konuşması değil. Atılan adımlara bakalım. Göreve geldiğimizde 23,5 milyar dolar IMF’ye borcumuz vardı. IMF temsilcileriyle otellerde konuşan CHP’nin yöneticileriydi. Biz 23,5 milyar dolar devraldığımız IMF’Yİ 2013 yılında sıfırladık ve IMF’yi gönderdik. Şu anda o masanın etrafında olanlardan bir tanesi de, mâlum her yıl Davos’ta bir araya gelir. O zaman benim yanımda Davos’a gelmişti. IMF’nin başındaki zatla görüşme yaptık, ’memurlarınız siyaseten akıl vermeye değil, gelir bütçe tahlillerini yapar alacağı parayı, taksidini alır gider, ama bize yön veremez, Türkiye’yi yöneten benim siz değilsiniz’ dedim. 2013 bunlarla işi bitirdik. Ondan sonra CHP meydanlarda IMF ile ilişkiler yeniden kurulmalı diye propaganda yaptı. Biz kurduk mu, kurmadık. Çünkü IMF’ye uçkuru kaptırırsanız yandı gülüm keten helva.
Öncelikle kamu bankalarımız niye var? Elbette Togg ile kampanya yapma noktasında kamu bankaları için de bu iyi bir fırsat olacaktır. Buradan kendilerine çağrıda bulunuyorum. Gerekirse kendileriyle ortak toplantı yapıp, böyle bir zemini oluşturmaları hususunda inşallah bu adımı atmayı ben de düşünüyorum. Nasıl konutta böyle bir imkan hazırladıysalar, Togg’a yönelik böyle adım atılabilir. Tüm endişem, Togg’un araç yetiştirme noktasında durumu ne olur? Talep çok fazla. Öyle de böyle de olsa Togg’un tüm yönetimiyle başta Sanayi ve Teknoloji Bakanım olmak üzere görüşmeleri yapıp kamu bankalarımızı süratle bir araya getirip. Önümüzdeki 7 yılda 1 milyon Togg inşallah yollarda olacak. Acaba Togg için zırhlı yapılabilir mi? Bunun çalışmasını Gürcan Bey mesai arkadaşlarıyla yapabilecektir diye düşünüyorum.
Girdiğimiz seçimleri kritik ve önemli gördük. Şu anda beyefendi girdiği seçimlerin hepsinde mağlup oldu. Tüm yenilgilere rağmen doymadı. Şu anda yapılanları yok etmek isteyen bir güruh var. Bu güruhun tek vaadi Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu hayata geçirmemize engel olmak. Önümüzdeki seçimin farkı ve önemi buradan geliyor. ’Bunlar alacaklarını alamaz’ diyor. Bunu bir Cumhurbaşkanı adayı nasıl kullanır. Tabii ki bunun ödemesini yapaksın. Bir ülkenin güvenirliği buradan gelir. Ahmet gider Mehmet gelir. Mehmet gelirse Ahmet’in bıraktığı yerden devam edecek. Ana muhalefet de, yandaki hanım da ’Biz bunu ödemeyiz’ diyor. Diyemezsin bunu. Devletin devamlılığına leke sürecek, tüm dünyada ülkemizin itibarını zedeleyecek olanlara milletim fırsat vermeyecektir.
Terörist başını bırakacaklarmış, Selo’yu bırakacaklarmış, bu ülke bir hukuk devleti. FETÖ’nün uzantıları bırakılacakmış. KHK’lılar bırakılacakmış. Hukuk devletinin hukukiliği nerede? Şimdi eline yetkiyi alan ’cezaevinin kapılarını açıyorum herkes serbest’ mi diyecek. Bunların hepsi oy saikiyle yapılan şeyler. Biz hukuk devletinin içerisinde bunu oya tahvil etmek için bu tür taahhütlerde bulunamayız. Bu hukuk devletinin genel anlayışına hakim değildir. Şu anda Cumhurbaşkanlığı adaylığımı genel af üzerine bina etmedim. Ülkeyi terör örgütlerine teslim etmeye gayret ediyorlar. Diyarbakır’da 51 yavrumuzun ölümüne neden olan Selo değil mi? Selo’nun kendisi aslında Kürt değil; Zaza’dır. Kürt evlatlarımızın ölümü üzerinden kendisine bir rant devşirmeye çalışıyor. Sokağa döktü, 51 Kürt yavrumuz öldürüldü. Hatta araç da üzerinden ezerek geçtiler. Şu anda Bay Bayl Kemal de, Meral Hanım ve diğerleri de bunları dışarı çıkarmak için vaatlerde bulunuyorlar. Aynı şekilde FETÖ ile ilişkin vaatleri var. Aynı şekilde bunları listeye koyuyorlar.
Bunların söylediği sözler o denli hakaret eden bırak bakan olmayı, milletvekili dahi olamaz dedikleri kişiyi listelerinde en uygun yerlere koydular. Bunlar diyelim ki bize ihanet ettiyse şimdi demek ki ihanet sırası onlarda. Onlara da gereken ihaneti yapacaklardır. Bizim de onlardan zaten beklediğimiz bir şey olmadığı gibi de biz gitmek isteyene zorla dur demedik, demeyiz, kapıyı açtık. Bunlar dış mihrakların siparişiyle bir araya gelen kuklalar.
Seçim bitecek, inşallah bunun adımlarını atmış olacağız. Biz gençlerin çağının adeta misafiriyiz. Aile koruma kalkanı programımız aileyi güçlendirmeye yönelik, yenilikçi mekanizmalarımızdan sadece biri. Bu programın ilk aşamalarını zaten başlattık. Şimdi daha kuşatıcı şekilde programı genişletiyoruz. Ev hanımlarının emekliliğine destek vermek olacak programın en yeniliklerinden biri. Her aileden en az 1 kişiye iş imkanı sunacağız. En az 3 çocuk diyorum. Onların eğitimden istihdam, evliliğinden çocuk bakıma kadar her alanda ailelere maddi katkı vereceğiz. Ev hanımlarına yönelik aynı şekilde planlarımız var. Bunlarda da ev hanımlarının sigortalılığı konusunda atacağımız adımlar olacak. Ev hanımlarının emeklilik primlerinin bir kısmını devlet olarak biz ödeyeceğiz.
Aile bizim kutsalımız. Bu kurumun korunması önceliğimiz. Anayasal değişiklik yapacak kadar konuya sahip çıkıyoruz. Aile yapımızı, kadınları, çocukları korumak için her türlü mücadeleyi sonuna kadar vereceğiz. Kazanımlardan geri gitmek mümkün değil. Bizim mücadelemiz kazanımlardan geri düşürecek sapkın akımlardır. Yani LGBT gibi sapkın akımların ülkemizde varlık göstermesine, milletimize dayatılmasına müsaade vermeyeceğiz. Tacizci, tecavüzcü CHP teşkilatından olunca bunların ağzını bile bıçak açmıyor. Partisindeki taciz, tecavüzleri örtmek için gösterdikleri çabanın onda birini kadın haklarında göstermeyenler bize söz söyleyemez.
Bu ülkede çözülmedik hiçbir sorun bırakmadık, bırakmayız. Adaletsiz şekilde belediyeden atılmış olan vatandaşlarımızı tabii ki göreve getirmeyi ancak biz başarırız. Onlara yapılan zulme duyarsız kalmadık, bundan sonra da kalmayacağız. Bağ-Kur sorununu, taşeron sorununu da biz çözdük. Bunlar geldiler bütün bunları zor duruma soktular. ’Kimse işten atılmayacak’ dedi. Ne oldu? O kadar insanlar işten atıldı. Haftalarca belediyelerin önünde gösteriler yaptılar. Bunlar yeniden işe alındı mı? Bay Bay Kemal bunları görmedi mi? İşten atılan vatandaşlarım, bunların çoluğu çocuğu haftalarca, aylarca aç susuz kaldılar. Bunların bir kısmını biz tabii devlette işe aldık. Ama bunlar yeniden belediyelerde işe almadılar. İnşallah iktidarımızda bu işin çözümünü biz getireceğiz. 2023 yerel seçimde de inşallah bu ülkede bütün mağdurlar gibi CHP mağdurlarının da kimsesi biz olacağız.
Kaynak: T24
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gazetecilerin sorularını yanıtlayarak gündemi değerlendirdi. Olası ’genel af’ sorusuna, ”Şu anda Cumhurbaşkanlığı adaylığımı genel af üzerine bina etmedim.” diyen Erdopan, ”Bunların hepsi oy saikiyle yapılan şeyler. Biz hukuk devletinin içerisinde bunu oya tahvil etmek için bu tür taahhütlerde bulunamayız. Bu hukuk devletinin genel anlayışına hakim değildir” yanıtını verdi.
Erdoğan, CNN Türk ve Kanal D ortak yayınında konuştu. Millet İttifakı’na yüklenmeyi burada da sürdüren Erdoğan, ”Terörist başını bırakacaklarmış, Selo’yu bırakacaklarmış, bu ülke bir hukuk devleti. FETÖ’nün uzantıları bırakılacakmış. KHK’lılar bırakılacakmış. Hukuk devletinin hukukiliği nerede?” yanıtını vererek, ”Şu anda Bay Bay Kemal de, Meral Hanım ve diğerleri de bunları dışarı çıkarmak için vaatlerde bulunuyorlar. Aynı şekilde FETÖ ile ilişkin vaatleri var. Aynı şekilde bunları listeye koyuyorlar.” ifadelerini kullandı.
Erdoğan’ın söyleşisinden öne çıkanlar şöyle:
””Öncelikle deprem bölgesindeki vatandaşlarımızı sağlam konutlara yerleştirmemiz gerekiyor. Dikey mimariye hep karşı çıktım. Yatay mimariyi savundum. Artık vatandaşlarımız da bizim bu tezimizi savunur duruma geldi. Yapımına başladığımız konut sayısı 100 bine ulaştı. 350 bin konutu 1 yıl içinde tamamlayacağız.
Deprem bölgesinde evi yıkılan vatandaşlarım bize güvensinler. Her birini en kısa zamanda sağlam, dayanıklı konutlara yerleştireceğiz. İlk toplantımızı İstanbul’da hocalarımızla 120 kişiyle yaptık. İkinci ve üçüncüyü de Çevre-Şehircilik Bakanım yaptı. Bunu devam ettireceğiz.
İstanbul’da toplam 220 bin bina ve yaklaşık 1,5 milyon bağımsız bölüm risk altında. Bunlardan 300 bininin acil dönüşmesi gerekiyor.
Bu ülkeye o karanlık koalisyon dönemlerini, kirli bakanlık modellerini, Güneş Motel sendromlarını yaşatmak istemiyoruz. Bunlar Güneş Motel yerine Ahlatlıbel’de yeni yerler ihdas ettiler. Oralarda pazarlık yaptılar. İsraf diyorlar, asla! Bizim kitabımızda israf yok. Tam anlamıyla finansın en ideal şekilde yönetilmesinin örneklerini biz verdik. Eğer bunun başarılı şeklinde örneklerini veremeseydik, deprem felaketinin altından kalkamazdık. Finans yönetimini başarıyla yürüttüğümüz için kalkıyoruz. Birilerinin öyle veya böyle konuşması değil. Atılan adımlara bakalım. Göreve geldiğimizde 23,5 milyar dolar IMF’ye borcumuz vardı. IMF temsilcileriyle otellerde konuşan CHP’nin yöneticileriydi. Biz 23,5 milyar dolar devraldığımız IMF’Yİ 2013 yılında sıfırladık ve IMF’yi gönderdik. Şu anda o masanın etrafında olanlardan bir tanesi de, mâlum her yıl Davos’ta bir araya gelir. O zaman benim yanımda Davos’a gelmişti. IMF’nin başındaki zatla görüşme yaptık, ’memurlarınız siyaseten akıl vermeye değil, gelir bütçe tahlillerini yapar alacağı parayı, taksidini alır gider, ama bize yön veremez, Türkiye’yi yöneten benim siz değilsiniz’ dedim. 2013 bunlarla işi bitirdik. Ondan sonra CHP meydanlarda IMF ile ilişkiler yeniden kurulmalı diye propaganda yaptı. Biz kurduk mu, kurmadık. Çünkü IMF’ye uçkuru kaptırırsanız yandı gülüm keten helva.
Öncelikle kamu bankalarımız niye var? Elbette Togg ile kampanya yapma noktasında kamu bankaları için de bu iyi bir fırsat olacaktır. Buradan kendilerine çağrıda bulunuyorum. Gerekirse kendileriyle ortak toplantı yapıp, böyle bir zemini oluşturmaları hususunda inşallah bu adımı atmayı ben de düşünüyorum. Nasıl konutta böyle bir imkan hazırladıysalar, Togg’a yönelik böyle adım atılabilir. Tüm endişem, Togg’un araç yetiştirme noktasında durumu ne olur? Talep çok fazla. Öyle de böyle de olsa Togg’un tüm yönetimiyle başta Sanayi ve Teknoloji Bakanım olmak üzere görüşmeleri yapıp kamu bankalarımızı süratle bir araya getirip. Önümüzdeki 7 yılda 1 milyon Togg inşallah yollarda olacak. Acaba Togg için zırhlı yapılabilir mi? Bunun çalışmasını Gürcan Bey mesai arkadaşlarıyla yapabilecektir diye düşünüyorum.
Girdiğimiz seçimleri kritik ve önemli gördük. Şu anda beyefendi girdiği seçimlerin hepsinde mağlup oldu. Tüm yenilgilere rağmen doymadı. Şu anda yapılanları yok etmek isteyen bir güruh var. Bu güruhun tek vaadi Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu hayata geçirmemize engel olmak. Önümüzdeki seçimin farkı ve önemi buradan geliyor. ’Bunlar alacaklarını alamaz’ diyor. Bunu bir Cumhurbaşkanı adayı nasıl kullanır. Tabii ki bunun ödemesini yapaksın. Bir ülkenin güvenirliği buradan gelir. Ahmet gider Mehmet gelir. Mehmet gelirse Ahmet’in bıraktığı yerden devam edecek. Ana muhalefet de, yandaki hanım da ’Biz bunu ödemeyiz’ diyor. Diyemezsin bunu. Devletin devamlılığına leke sürecek, tüm dünyada ülkemizin itibarını zedeleyecek olanlara milletim fırsat vermeyecektir.
Terörist başını bırakacaklarmış, Selo’yu bırakacaklarmış, bu ülke bir hukuk devleti. FETÖ’nün uzantıları bırakılacakmış. KHK’lılar bırakılacakmış. Hukuk devletinin hukukiliği nerede? Şimdi eline yetkiyi alan ’cezaevinin kapılarını açıyorum herkes serbest’ mi diyecek. Bunların hepsi oy saikiyle yapılan şeyler. Biz hukuk devletinin içerisinde bunu oya tahvil etmek için bu tür taahhütlerde bulunamayız. Bu hukuk devletinin genel anlayışına hakim değildir. Şu anda Cumhurbaşkanlığı adaylığımı genel af üzerine bina etmedim. Ülkeyi terör örgütlerine teslim etmeye gayret ediyorlar. Diyarbakır’da 51 yavrumuzun ölümüne neden olan Selo değil mi? Selo’nun kendisi aslında Kürt değil; Zaza’dır. Kürt evlatlarımızın ölümü üzerinden kendisine bir rant devşirmeye çalışıyor. Sokağa döktü, 51 Kürt yavrumuz öldürüldü. Hatta araç da üzerinden ezerek geçtiler. Şu anda Bay Bayl Kemal de, Meral Hanım ve diğerleri de bunları dışarı çıkarmak için vaatlerde bulunuyorlar. Aynı şekilde FETÖ ile ilişkin vaatleri var. Aynı şekilde bunları listeye koyuyorlar.
Bunların söylediği sözler o denli hakaret eden bırak bakan olmayı, milletvekili dahi olamaz dedikleri kişiyi listelerinde en uygun yerlere koydular. Bunlar diyelim ki bize ihanet ettiyse şimdi demek ki ihanet sırası onlarda. Onlara da gereken ihaneti yapacaklardır. Bizim de onlardan zaten beklediğimiz bir şey olmadığı gibi de biz gitmek isteyene zorla dur demedik, demeyiz, kapıyı açtık. Bunlar dış mihrakların siparişiyle bir araya gelen kuklalar.
Seçim bitecek, inşallah bunun adımlarını atmış olacağız. Biz gençlerin çağının adeta misafiriyiz. Aile koruma kalkanı programımız aileyi güçlendirmeye yönelik, yenilikçi mekanizmalarımızdan sadece biri. Bu programın ilk aşamalarını zaten başlattık. Şimdi daha kuşatıcı şekilde programı genişletiyoruz. Ev hanımlarının emekliliğine destek vermek olacak programın en yeniliklerinden biri. Her aileden en az 1 kişiye iş imkanı sunacağız. En az 3 çocuk diyorum. Onların eğitimden istihdam, evliliğinden çocuk bakıma kadar her alanda ailelere maddi katkı vereceğiz. Ev hanımlarına yönelik aynı şekilde planlarımız var. Bunlarda da ev hanımlarının sigortalılığı konusunda atacağımız adımlar olacak. Ev hanımlarının emeklilik primlerinin bir kısmını devlet olarak biz ödeyeceğiz.
Aile bizim kutsalımız. Bu kurumun korunması önceliğimiz. Anayasal değişiklik yapacak kadar konuya sahip çıkıyoruz. Aile yapımızı, kadınları, çocukları korumak için her türlü mücadeleyi sonuna kadar vereceğiz. Kazanımlardan geri gitmek mümkün değil. Bizim mücadelemiz kazanımlardan geri düşürecek sapkın akımlardır. Yani LGBT gibi sapkın akımların ülkemizde varlık göstermesine, milletimize dayatılmasına müsaade vermeyeceğiz. Tacizci, tecavüzcü CHP teşkilatından olunca bunların ağzını bile bıçak açmıyor. Partisindeki taciz, tecavüzleri örtmek için gösterdikleri çabanın onda birini kadın haklarında göstermeyenler bize söz söyleyemez.
Bu ülkede çözülmedik hiçbir sorun bırakmadık, bırakmayız. Adaletsiz şekilde belediyeden atılmış olan vatandaşlarımızı tabii ki göreve getirmeyi ancak biz başarırız. Onlara yapılan zulme duyarsız kalmadık, bundan sonra da kalmayacağız. Bağ-Kur sorununu, taşeron sorununu da biz çözdük. Bunlar geldiler bütün bunları zor duruma soktular. ’Kimse işten atılmayacak’ dedi. Ne oldu? O kadar insanlar işten atıldı. Haftalarca belediyelerin önünde gösteriler yaptılar. Bunlar yeniden işe alındı mı? Bay Bay Kemal bunları görmedi mi? İşten atılan vatandaşlarım, bunların çoluğu çocuğu haftalarca, aylarca aç susuz kaldılar. Bunların bir kısmını biz tabii devlette işe aldık. Ama bunlar yeniden belediyelerde işe almadılar. İnşallah iktidarımızda bu işin çözümünü biz getireceğiz. 2023 yerel seçimde de inşallah bu ülkede bütün mağdurlar gibi CHP mağdurlarının da kimsesi biz olacağız.
Kaynak: T24