Sungurlu'nun, adını Sunguroğlu Mehmet Beyden aldığı rivayet edilir. Sungurlu, Osmanlı döneminde Sivas eyaletine bağlıydı. Sungurlu yöresi, sırasıyla Asurlular, Hititler, Frigler, Kimmerler, Moğollar, İskender, Galatlar yönetiminde bulunduktan sonra Romalıların sonra da Bizanslıların eline geçmiştir. Anadolu kapılarının Türklere 1071 yılında gerçekleşen Malazgirt Meydan Muharebesi ile açılmasından sonra Sungurlu ve yöresi Danişment Ahmet Gazi tarafından Bizanslılardan alınarak Türklerin idaresine ve egemenliğine geçmiştir. Anadolu'nun birçok bölgesi gibi bu bölge de ilk çağlardan beri gelmiş geçmiş çeşitli, kültür medeniyetlerin izlerini taşır. Yörede ilk yerleşmeler Kalkolitik dönemde (MÖ 3000) olmasına rağmen, uygarlığın gelişmesi daha sonraki yıllarda olmuştur. MÖ 1800-MÖ 1200 yıllarında Anadolu'da yaşayan yerli kavimlerden Hattiler bu bölgeyi önemli bir yerleşim merkezi haline getirmiştir. Daha sonra bölgeye hakim olan Hititler ise Hattuşa'yı (Boğazköy'ü) başkent yapmışlardır.
Asurlu tüccarların yapmış olduğu "Karum" denilen iş merkezinin burada kurulması, Karadeniz, Akdeniz ve Ege havzasının Kuzeydoğu Anadolu ile İran Yaylası'na bağlanan ve tarihte "Kral Yolu" olarak bilinen, ünlü ticaret yolunun da buradan geçmesi bölgenin önemini iyice arttırmıştır. Tarihi Kral Yolu'nun tabiat şartları etkisiyle, bölgede hangi güzergâhı takip ettiği bilinmemekle beraber bazı ipuçlarından yola çıkarak, Sarıkaya Köyü'nün doğusunda Hacıbağ, güneyinde Dutluk (Öteyüz mevkii), Müdü Köyü'nün güneybatısında bulunan Karice'nin Gedik mevkiinden geçmiş olması muhtemeldir. Bu düşünceyi kuvvetlendiren bulgular arasında;
Sungurlu adı Ulu Camii ve hamamını yaptıran Selçuklu beyi Sungur Han'dan gelmektedir.
Tarihi eser yerleri olmamasına karşın çok da uzak olmayan Alacahöyük, Hattuşaş vb. yerler gezilebilir.
1872-73 yıllarında Sungurlu'da; 310 Ermeni, 250 Türk ve 30 Rum hanesi bulunmaktaydı, 20. yüzyılın başlarında Sungurluda 1275 Ermeni yaşamaktaydı. Ermeniler zanaat, ticaret ve çiftçilikle uğraşmaktaydılar, özellikle demircilik ve terzilik gelişkindi. Köyde Sb. Asdvadzadzin adlı kilise mevcuttu. 19. yüzyılın sonlarında ise Sungurlu'daki Ermeni Haygazian kolejinin 200 öğrencisi vardı.[2]
Cumhuriyet Dönemi
1921 yılına kadar Ankara Vilayetine bağlı bir sancak merkezi olan Çorum, sonradan müstakil bir sancak, 24 Nisan 1924 tarihinde de il (vilayet) olmuştur. Alaca, İskilip, Mecitözü, Osmancık ve Sungurlu İlçeleri de Çoruma bağlanmıştır. Boğazkale Bucağı ilçemize bağlı iken 04.07.1987 gün ve 3392 sayılı kanunla müstakil bir ilçe haline gelerek ilçemizden ayrılmıştır.
Sungurlu İlçesinin tarihte iki yerleşim merkezi olmuştur:
tr.wikipedia.org'dan alıntıdır.
Asurlu tüccarların yapmış olduğu "Karum" denilen iş merkezinin burada kurulması, Karadeniz, Akdeniz ve Ege havzasının Kuzeydoğu Anadolu ile İran Yaylası'na bağlanan ve tarihte "Kral Yolu" olarak bilinen, ünlü ticaret yolunun da buradan geçmesi bölgenin önemini iyice arttırmıştır. Tarihi Kral Yolu'nun tabiat şartları etkisiyle, bölgede hangi güzergâhı takip ettiği bilinmemekle beraber bazı ipuçlarından yola çıkarak, Sarıkaya Köyü'nün doğusunda Hacıbağ, güneyinde Dutluk (Öteyüz mevkii), Müdü Köyü'nün güneybatısında bulunan Karice'nin Gedik mevkiinden geçmiş olması muhtemeldir. Bu düşünceyi kuvvetlendiren bulgular arasında;
- Mezar kalıntılarının doğu ve batı ekseninde olması,
- Yukarıda bahsettiğimiz güzergahta bulunan sivri tepelerin oyularak, geçişe uygun hale getirilmesi.
- Adı geçen güzergahın yol için elverişli olması
- Delice'nin Höyük'e geçişin kısa mesafeli olması gibi...
- Ulu Camii
- Eski Hamam.
- Eski karakol
- Saat kulesi (Restore edildi)
- Sungurlu konakları
- Taş Köprü
Sungurlu adı Ulu Camii ve hamamını yaptıran Selçuklu beyi Sungur Han'dan gelmektedir.
Tarihi eser yerleri olmamasına karşın çok da uzak olmayan Alacahöyük, Hattuşaş vb. yerler gezilebilir.
1872-73 yıllarında Sungurlu'da; 310 Ermeni, 250 Türk ve 30 Rum hanesi bulunmaktaydı, 20. yüzyılın başlarında Sungurluda 1275 Ermeni yaşamaktaydı. Ermeniler zanaat, ticaret ve çiftçilikle uğraşmaktaydılar, özellikle demircilik ve terzilik gelişkindi. Köyde Sb. Asdvadzadzin adlı kilise mevcuttu. 19. yüzyılın sonlarında ise Sungurlu'daki Ermeni Haygazian kolejinin 200 öğrencisi vardı.[2]
Cumhuriyet Dönemi
1921 yılına kadar Ankara Vilayetine bağlı bir sancak merkezi olan Çorum, sonradan müstakil bir sancak, 24 Nisan 1924 tarihinde de il (vilayet) olmuştur. Alaca, İskilip, Mecitözü, Osmancık ve Sungurlu İlçeleri de Çoruma bağlanmıştır. Boğazkale Bucağı ilçemize bağlı iken 04.07.1987 gün ve 3392 sayılı kanunla müstakil bir ilçe haline gelerek ilçemizden ayrılmıştır.
Sungurlu İlçesinin tarihte iki yerleşim merkezi olmuştur:
- Eski Sungurlu: Bugünkü Sungurlunun batısındadır. Şimdiki Kuzuluk (Akçay ve Tuğcu arasında) denilen yerde kurulmuştur. Eski Sungurlu Küçük Kıyamet adı verilen 1509 tarihinde 40 aralıkla süren depremle yıkılmış ve şehir bugünkü yerine inşa edilmiştir. Eski Sungurlunun çok geniş yer kapladığı, 80.000 nüfusa ve 20.000 haneye sahip olduğu tahmin edilmektedir.
- Yeni Sungurlu: Eski Sungurlunun depremle yok olmasından sonra şehir biraz doğuya doğru Sarıtepe eteklerinde yeniden kurulmuştur. Yeni Sungurlu kurulduğu günden beri 4 isim değiştirmiştir.
- Kalınsaz: Yavuz Sultan Selim 1515 tarihinde doğu seferine giderken, şimdiki bağların içinden geçen göç yolundan (Gökkaya mevkiinden Karşıyaka Semtine gelen mezarlığın yanından geçen yol) Sungurluya geldiği ve Manastır Tepesinin ön tarafındaki boşlukta konaklamıştır. Yavuz Sultan Selimin amma da kalın sazlık demesinden dolayı Kalınsaz adını almıştır.
- Budaközü: Şehrin ortasından geçen Budaközü Çayına ithafen söylenmiştir.
- Sungurlu: Maraş Beyin zulmünden kaçıp gelen Sungur Beye ithafen denmiştir.
tr.wikipedia.org'dan alıntıdır.