• Forumzar.COM Türkçe içerikli genel forum sitesi ve paylaşım platformu olarak eğlenceli ve interaktif bir forum deneyim sunar.

    Foruma üye olmak için BURAYA TIKLAYINIZ

Çocuğunuza "sakin ol" Demeyin!

Ezra

Forum Üyesi
Katılım
25 Ara 2022
Mesajlar
74
Puanları
6
Bilişsel gelişim aşamasındaki bir çocuk duygularını anlamayı ve yönetmeyi henüz daha yeni öğrenmeye başlar. Çoğu zaman iyi niyetli olsa da, "sakin ol" kelimesi bir çocuk için kafa karıştırıcı ve zararlı olabilir. Ve bu cümle herhangi bir yapıcı çözüm veya alternatif davranış sunmamaktadır. Peki neden?


Küçük bir çocuk ile etkileşimde bulunurken, özellikle de duyguların arttığı anlarda, sözlerimiz derin bir etki yaratabilir. Yetişkinlerin fazlasıyla güvendiği, verimsiz ifadelerden biri de "sakin ol"dur. İlk bakışta “sakin ol” makul bir istek gibi görünebilir. Sonuçta bu söz ile çocuğun duygularının kontrolünü yeniden kazanmasını isteriz. Ancak bu ifade, çeşitli nedenlerden dolayı çocuk için kafa karıştırıcı ve zarar verici olabilir.

"Sakin ol" cümlesi bir çocuk için fazla soyut

"Sakin ol" ifadesi, yeni yürümeye başlayan bir çocuk ya da küçük bir çocuk için kavraması özellikle zor olabilecek soyut bir kavramdır. Bu öncelikle bilişsel gelişim aşamalarından kaynaklanmaktadır. Jean Piaget'nin bilişsel gelişim teorisine göre küçük çocuklar, özellikle de altı yaşın altındakiler, bilişsel gelişimin işlem öncesi aşamasındadır.

Bu aşamada çocuklar genellikle benmerkezcidir ve soyut düşünceler ile mücadele ederler. Çevrelerindeki dünyayı soyut kavramlar yerine doğrudan etkileşim ve somut deneyim yoluyla anlarlar.

Bir çocuğa “sakin ol” dediğimizde, ondan duygularını düzenlemesini isteriz. Ancak bu karmaşık süreç, kişinin duygusal durumunu tanımayı ve anlamayı içerir. Ayrıca onlardan bu anlayışı uygun şekilde yanıt vermek için kullanmalarını ister.

Bu karmaşık bir bilişsel görevdir. Çoğu küçük çocuk bununla başa çıkabilir. "Sakinleşmenin" nasıl bir his olduğuna ya da bu duruma ulaşmak için atılacak adımlara dair somut bir anlayış olmadan, "sakinleşme" talebi kafa karıştırıcı ve hatta kaygı uyandırıcı olabilir. Bu, birine bunun nasıl yapılacağına dair herhangi bir bağlam veya rehberlik sunmadan "alışılmışın dışında düşünmesini" söylemeye benzer. Sonuç, istenen sakinleştirici etki yerine artan hayal kırıklığı ve duygusal bunalma olabilir.

Peki bunun yerine ne yapmalıyız?

Önemli olan çocuklara duygularını yönetebilmeleri için somut stratejiler ve araçlar sağlamaktır. Onlara basit nefes egzersizleri öğretmeyi ya da sakinleşme kavramını anlamalarına yardımcı olacak görsel yardımları kullanmayı içerebilir. Örneğin: “Üzgün olduğunu görebiliyorum. Haydi gel birlikte derin nefes alalım” diyerek sakinleşmesini öğretebilirsiniz. Bu ifade onlara sadece odaklanabilecekleri somut bir eylem vermekle kalmıyor, aynı zamanda kendi kendini düzenlemeye yönelik basit bir tekniği de modelliyor.

Ek olarak, onları sakinleşmeye yönlendirmeden önce duygularını doğrulamak yararlı olabilir. Bu, “Şu anda bu oyuncağı alamadığımız için gerçekten üzgün olduğunu görebiliyorum. Bu gerçekten zor, değil mi?” Böylelikle duygularını kabul eder, gördüklerini ve duyduklarını hissettirir. Çoğu zaman duygu yoğunluğunun dağılmasına yardımcı olabilir.

Yani "sakin ol" iyi niyetli bir ifade olsa da genellikle küçük çocukların anlayamayacağı kadar soyuttur. Bunun yerine somut stratejiler kullanmak, sakinleştirici davranışları modellemek ve duygularını doğrulamak, duygusal durumlarını yönetmelerine yardımcı olmada çok daha etkili olabilir.

“Sakin ol” cümlesi çocuğun duygularını ortadan kaldırır

Çocuklara, "sakin olmaları" söylendiğinde, bu onlara genellikle küçümseyici gelebilir. Bunun nedeni, ifadenin çocuğun duygularını ya da onu tedirgin eden durumu belirtmemesidir. Bunun yerine yalnızca çocuğun davranışına odaklanır ve bu, duygularının önemsiz olduğuna dair istenmeyen bir mesaj gönderebilir.

Yeni yürümeye başlayan çocuğunuz, duygularını anlamaya ve ifade etmeye yeni başladığı bir aşamadadır. Bunu genellikle yetişkinlerin zorlayıcı bulabileceği öfke nöbetleri veya ağlama gibi davranışlarla yaparlar. Duygusal ifadeleri "sakin ol" öğüdünü aldığında, bu onların duygularının reddedilmesi gibi gelebilir. Bu, doğal duygusal tepkileri hakkında utanç ya da suçluluk gibi olumsuz duygulara yol açabilir. Bu da duygusal gelişimlerine ve özgüvenlerine zarar verebilir.

Peki bunun yerine ne yapmalıyız?

İlk adım çocuğun duygularını doğrulamaktır. Doğrulama, onların davranışlarını kabul etmek veya onaylamak anlamına gelmez. Bunun yerine duygularını kabul etmek anlamına gelir.

Örneğin; "Başka kurabiye yiyemediğin için gerçekten üzgün olduğunu görebiliyorum" diyebilirsiniz. Bu dil çocuğa, yetişkinlerin duygularını hissettiğini ve anladığını iletir. Bu nedenle çoğu zaman durumu hafifletmeye yardımcı olur. Son olarak, bir çocuğun etrafındaki yetişkinleri gözlemleyerek çok şey öğreneceğini unutmayın. Duygusal patlamaları sırasında sakin kalırsanız, bu onların da aynısını yapmayı öğrenmelerine yardımcı olabilir. Empati ve anlayış konusunda örnek olmak, onlara güçlü duygulara sahip olmanın sorun olmadığını ve bunları yönetmenin sağlıklı yolları olduğunu göstermek de önemlidir.

Yetişkinler için "sakinleşmek" hızlı bir çözüm gibi görünebilir. Bir çocuk için çoğu zaman küçümseyici gelebilir. Bunun yerine, duygularını doğrulamak, onları sakinleştirici davranışlara yönlendirmek ve duygusal düzenlemeyi modellemek, duygularını yönlendirmede çok daha etkili olabilir.

“Sakin ol” demek bir çocuğa başa çıkma becerilerini öğretmez

Güçlü duygular yaşayan bir çocuk için "sakin ol" tabirini kullanmak herhangi bir yapıcı çözüm ya da alternatif davranış sağlamaz. Bu sonuca, yani çocuğun sakin olmasına odaklanan bir direktiftir. Ancak bu duruma nasıl ulaşılacağı konusunda herhangi bir rehberlik sağlayamıyor. Bu, birine harita ya da yol tarifi vermeden bir hedefe ulaşmasını söylemeye benzer. Özellikle zaten bunalmış hisseden bir çocuk için kafa karıştırıcı ve yararsız olabilir.

Genellikle yeni yürümeye başlayan çocuklar hâlâ duygularını ve tepkilerini nasıl yönlendireceklerini öğreniyorlar. Rehberlik olmadan kendilerini sakinleştirmek için genellikle gerekli araçlara ya da anlayışa sahip değillerdir. Onlara bir alternatif sunmadan ne yapmamaları gerektiğini söylediğimizde, onlara değerli duygusal düzenleme becerilerini öğretme fırsatını kaçırıyoruz.

Peki bunun yerine ne yapmalıyız?

Yaklaşımlardan biri onları duygularını kelimelerle ifade etmeye teşvik etmektir. Bu teknik onların yalnızca kendi duygularını daha iyi anlamalarına yardımcı olmakla kalmıyor, aynı zamanda duygusal okuryazarlığı da geliştiriyor. Örneğin; “Bana neden üzgün olduğunu söyleyebilir misin?” diyebilirsiniz. “Kızgın hissetmende sorun yok. Bana nasıl hissettiğin hakkında daha fazla bilgi vermek ister misin?" gibi cümleler kurabilirsiniz.

Çocuğun üzgün olduğu durumlarda, keyif aldığı sakinleştirici bir aktivite önerin. Bu, sevdiği bir kitabı okumak, sevdiği bir şarkıyı dinlemek ya da sevdiği bir oyuncak hayvana sarılmak olabilir. Amaç onlara kendilerini sakinleştirmek ve duygularını düzenlemek için kullanabilecekleri araç ve stratejiler sağlamaktır.

"Sakinleşmek" basit bir çözüm gibi görünse de çoğu zaman çocuklara duygularını yönetmek için ihtiyaç duydukları rehberliği sağlamada başarısız olur. Bunun yerine onları yapıcı davranışlara yönlendirmek ve duygu düzenleme becerilerini öğretmek uzun vadede çok daha faydalı olabilir.

Duygu koçluğu sayesinde bir çocuğa duyguları ile nasıl başa çıkması gerektiğini öğretmek mümkün

Duygu koçluğu, çocuğun duygularını kabul etmeyi, bu duyguları doğrulamayı ve ardından çocuğu daha uygun bir tepkiye yönlendirmeyi içeren bir iletişim stratejisidir. Bu yaklaşımı Psikolog John Gottman geliştirdi. Çocukların duygularını yönetmeyi öğrenmelerine yardımcı olacak güçlü bir araçtır.

Duyguyu kabul edin: Çocuğunuzun hissettiği duyguyu tanıyıp adlandırarak başlayın. Örneğin, "Şu anda hüsrana uğradığını görebiliyorum" diyebilirsiniz.

Duyguyu onaylayın: Çocuğunuza öyle hissetmesinin sorun olmadığını bildirin. Şöyle diyebilirsiniz: “Sinirli hissetmen normal. Herkes bazen böyle hisseder."

Sınırları belirleyin: Duyguyu doğrulamak önemli olsa da, çocuğun davranışı uygunsuzsa sınırlar koymak da çok önemlidir. Şöyle diyebilirsiniz: "Sinirli hissetmende sorun yok ama kardeşine vurmanda sorun var."

Sorunu birlikte çözün: Son olarak, soruna bir çözüm bulmak için çocuğunuz ile birlikte çalışın. Bu, çözümler için birlikte beyin fırtınası yapmayı içerebilir ya da onlara kullanabilecekleri bir strateji önerebilirsiniz. Örneğin: "Kendimi sinirli hissettiğimde, gözlerimi kapatmanın ve birkaç derin nefes almanın bana yardımcı olduğunu düşünüyorum. Bunu benimle denemek ister misin?" gibi cümleler kurabilirsiniz.

Duygu koçluğu yaklaşımı çocuğun o anda sakinleşmesine yardımcı olur. Aynı zamanda onlara gelecekte duygularını yönetebilmeleri için değerli beceriler de öğretir. Bu, bir çocuğa basitçe "sakinleşmesini" söylemekten daha yapıcı bir alternatiftir. Duygusal zekayı geliştirmek için güçlü bir araç da olabilir.

Çocuğunuzun sünger gibi bir zihni olduğunu ve yakınlarındaki her şeyi emdiğini unutmayın. Bu nedenle onlara duygusal patlamalarla baş etme gibi temel yaşam becerisini öğretirken kararlı, ancak sabırlı ve nazik olun.
 

Genel Forum Sitesi

Forum Sitesi - Forumzar.COM

Forumzar.COM olarak, Türkçe forum sitesi denildiğinde akla gelen ilk adres olarak, geniş kapsamlı genel forum platformumuzda buluşuyoruz. Türkiye'nin en büyük Türkçe forum siteleri arasında yer almanın gururunu yaşıyoruz. Çeşitli konu başlıklarında aktif bir şekilde paylaşımların yapıldığı, her konuda interaktif ve bilgilendirici tartışmalara katılmak için bizi takip edin! ve bir dakikanızı ayırarak forum sitemize üye olun!

Forum Siteleri

Bilgi paylaştıkça çoğalır sloganı ile ilerleyen forum sitesi platformumuza, siz de üye olarak forum sitemizde açılan konulara katılabilir ve ilgi alanınıza uygun konular açarak siz de paylaşımda bulunabilirsiniz.