Serdar Ali Çelikler, Metin Tekin, Önder Özen, Ali Ece katıldıkları programda derbi maçı değerlendirdiler. Metin Tekin; Bu maçı teknik adamlar üzerinden okumaya çalışıyorum. Jorge Jesus üzerinden okumaya çalışacağım. Hakikaten oyun elinden kayıp gitti. Hiçbir anında da oyunu kontrolünün altına alamadı. Teknik adam kaybedişi idi. Sahada oyunu icra eden oyuncular ama bir oyun teknik adam elinden nasıl kayıp gider onu yaşadık. Tarihi bir maç penaltı oyun 2-0 gelecektir ve penaltıyı kaçırır Valencia ondan sonra 4-1’lik sonuca gelir maç ve bu çok kolay rastlayacağın bir şey değil ve 1 kişi eksikle yapan Beşiktaş. Fenerbahçe’yi Kadıköy’de bu kadar en etkisiz kadrolarda dahi böyle Beşiktaş, Galatasaray maçlarını hatırlamıyorum. Serdar Ali Çelikler; Önce tüm Beşiktaşlıları tebrik ediyorum. Şenol Güneş’i tebrik ediyorum. Bütün Beşiktaşlı oyuncuları tebrik ediyorum ama çok cazip şahane bir galibiyet. Bunun en büyük sebebi Fenerbahçe’nin kendi kendini gebertmesi, kendi kendine maçtan kopması, dakika 53 penaltı vuruşunda topun başındasın, skor olarak 1-0 öndesin, rakipte 10 kişi kalmış. Bunu dünyada ortalama bir teknik direktörün önüne götürsen, şu an o takımın teknik direktörü olayım der. Üçüncü ligden ya da amatör ligden bir teknik direktöre gel seni değiştirelim 1-0 öndesin, dakika 53 rakip 10 kişi ve sen penaltı atacaksın. Maçı 2-0 yapıp koparabilirsin. Bu dağılmanın izahı yok. Müdaahale problemi var, teknik taktik hamle problemi var, kenar yetersizliği var, maçtan kopma var, durumu görememe anı kurtaramama var, orada komutansızlık var. Bugün itibariyle Jesus’un gönderilmesi gerektiğini düşünüyorum. Fenerbahçe’nin artık elinde sadece kupa kaldı bari 5 sene sonrasında bir kupa al. Önder Özen; Beşiktaş yüzde yüz hak ettiği bir üç puanı aldı ve yüzde yüz hak ettiği bir farkla kazandı belki daha da farklı olabilirdi. 10 kişi kalmasına rağmen hem verdiği mücaadele hem sahada soğuk kanlı kalabilmiş olması, o soğuk kanlı kalış galibeyeti isteyiş, skora tutunuş 1-0’ı doğru oynayış 10 kişi kaldıktan sonra da çok doğru bir reaksiyon vermesiyle birlikte büyük bir galibiyeti kazanmış oldu. Ligin ikinciliği için en büyük favori Beşiktaş. Fenerbahçe her şeyi kaybetsede Kadıköy kalesini vermiyordu ama artık veriyor. Bu mevcut yönetimin görevde olduğu 5 yıldır öyle bir erozyona uğradı. Bugün görünen kale düştü… Dakika 55 gibi Cenk oyundan alınabilir mi? Diye söyleniyordu Cenk oyundan alınmaz. Çünkü Beşiktaş’ın saha içindeki lideri, yürüyün arkadaşlar diyeni, koluna bandı takmış olan Cenk Tosun. Fenerbahçe’nin akıllı çocuğu var ama lideri kim? Kaptanı kim? İkinci kaptanı kim? Lideri kim? Saha içinde komutanı kim? Tiyatro yapan var!... El kol yapan, tribüne oynayan, ben acayip Fenerbahçeliyim yapan, o rolleri oynayan ve onun yardımcılığını yapanlarda var. Tiyatrocuları var ve bu oyun tiyatrocularla oynancak bir oyun değil. Bu oyun futbolcularla, ciddi profesyonel oyuncularla, sağlıklı düşünen nitelikli futbolcularla oynanır. Cenk Tosun kötü oynuyordu ama takımın lideriydi, oyundan alınmazdı ve hocasıda almadı. Almaz takımın lideri ve sonuna kadar gemi onun komutasında gider. Cenk maçı aldı, milli takımda olmadı çünkü biliyor ki! Burada takımın lideri benim. Ali Ece; İlk göreve geldiğinde Şenol Güneş’i aradığımda ona; siz konsantre olduğunuzda sadece ülke tarihinde değil dünya futbol tarihinde de önemli bir teknik direktörsünüz, Şampiyonlar Ligi’nde de bunu göstermiştiniz dedim. Maç öncesi giyimi, konuşmalarına baktığımda tamam dedim hoca bugün maça konsantre olmuş. Teknik direktörlük açısından çok büyük bir galibiyet. Jorge Jesus bu maçta saha kenarında olmalıydı eksikliği hissedildi. Şenol Güneş birinci stoperi sakatlanmış, ikinci stoperi girmiş ve seneye kalacak mı bilinmiyor hazır değil zaten saçına filan baktığımızda da kendini salmış olduğu görüyoruz. Sarı kartı görünce ikincisi geleceği belliydi hele hele ikinci sarı kart saçma sapan bir karttı ama maçın kırılma anı oldu. Beşiktaş o kadar stoper oynattı en iyisi Necip Uysal’dı. Şenol Güneş takımın lideri Cenk’i değil takımın en önemli presçisi olan Gedson’u çıkardı. Skor olarak gerideydi ve forvetlerini çıkarmadı. İkinci devreye Redmond ile başladı ve bu kadar iyi olacağını beklemiyordum. Premier Lig’deki yaptıklarından yaptı. Bu maçtaki tüm sinir ve stresi yönetmesi Şenol Güneş’in en büyük başarısı.