Bayır Köyü, Selimiye’ye 10 km kadar uzaklıkta, dağlar arasında kendi halinde bir Marmaris Köyü. Üç tarafı dağ olan bir noktadaki manzaralı bir vadiye kurulu. ‘Türkiye’nin oksijeni en bol yerlerinden biri’ diyor köylüler. Çınar ve servi ağacı gölgesi arasına serpilmiş evleri, çeşmesi ve çalışkan insanlarıyla görülesi bir köy.
Köyün MÖ 200 yıllarda kurulduğu biliniyor. Bayır Köyü meydanını 1880 yaşında devasa bir de çınar ağacı süslüyor. Daha uzun ömürlü olması için Marmaris Ticaret Odası tarafından bakıma alınan ağacın gövdesi yaklaşık 3 metre. Çınar ağacının etrafında dönülünce sağlıklı ve uzun bir hayatın kapılarını açılacağına inanılıyor.
Bayır Köyü, Marmaris
Köyde Star TV’de gösterilen Hanımköylü dizisi de çekildi. Dizi çekiminde köylüler de rol aldı. Köy meydanındaki bazı evler dizi nedeniyle restore edilip güzelleştirilmiş. Köy meydanı ve diğer bazı yerler de toparlanıp düzenlenmiş.
Çınar altında tek bir mekân var, Korkutlar Kafeterya. Son iki dönemdir görevde olan muhtar, köyde yaşayan öğrencilerin çalıştığı bir işletme kurmuş. Çınar altına kurulu masalar konmuş, gelen ziyaretçilere ve turistlere hizmet veriyorlar. Köy kahvaltısı, gözlemesi ve ayranı çok meşhur. Kahvaltısını yapmadım ama harika olduğu söyleniyor.
Çınar ağacının hemen alt kısmından da Eski Yağhane’ye giden bir patika uzuyor. Sahibinin meydanda Alper marketi var. Sahibi İrşad ile görüşürseniz sizi eski yağhaneye götürüyor.
Hamitoğlu Mehmet Alper tarafından, en büyük oğlu İdris Alper sorumluluğunda bölgeye hizmet veren ilk ve tek zeytin fabrikası, Yağhane, geçmişte Bayır Köyüne canlılık ve bereket getiren bir işletme olmuş. Bayır Köyünde görülmesi gereken bir yer.
Halk tarafından Mengene olarak da adlandırılan Eski Yağhane’de, Bayır Köyü ve civardaki Turgut, Selimiye, Bozburun, Söğüt, Taşlıca, Orhaniye, Hisarönü, Osmaniye ve Hacıağaç’tan gelen zeytinler sıkılırmış. Yine yörede toplanan defne, adaçayı ve kekik gibi ürünler eşek ve katırlarla yağhaneye getirilip burada paketlenip, deniz yoluyla İzmir’e gönderilir, oradan da İş insanı Nevzat Selçuk tarafından yurtdışına ihraç edilirmiş.
O yıllarda yağhanede damıtılan defne, adaçayı ve kekik yağlarından sabun ve balmumu da yapılırmış. Köy meydanında eski bir çeşme var. Köylü şebekeden içme suyunu kullanmıyor, herkes çeşmeden doldurup götürüyor evine. Köyde birkaç çeşme daha var.
Yaz sezonunda cip safari ve köy turları ile yerli ve yabancı turistler köye günübirlik uğruyorlar. Köyde otel yok, tek bir pansiyon var. Bayır köyü bademi, adaçayı, kekiği, defnesi ve balı ile meşhur.
Marmaris Bayır Köyü halkı, geçimini daha çok arıcılık, defne ve kekik ile sağlıyor. Ülkenin çam balının nerdeyse %70’i Bayır Köyü ve çevresinden sağlanıyor. Çiçek balı ilkbahar ve sonbaharda köylerdeki dağlarda ve tepelere yerleştirilen kovanlardan sağlanıyor.
Havalar iyice ısınınca da büyük arıcılar kovanları alıp Türkiye’nin yüksek yerlerine götürüyorlar. Erciyes vs gibi yerlere gidip çiçek balı üretmeye devam ediyorlar, sonbaharda geri dönüyorlar. Arı sütü ve polen açısından da ülkemizin en önemli yerlerinden. Arı sütünün kanser hücre oluşumuna şifa olduğu söyleniyor. Yine portakal, çiçek, kekik, harnup (keçiboynuzu) bal çeşitleri de var.
Dağlarda kendiliğinden yetişen defne ağaçlarından defne toplanıyor. Dal olarak toplanan defneler kurutulduktan sonra yapraklarını paketleyip satışa hazırlıyorlar. Özel bir kurutması var; ne çok güneş ne az güneş, nemden uzak kurutuluyor.
Defne yaprağının kalitesi de fiyatını belirliyor. Temiz yapraklar baharatlar için kullanılıyor, iyi olmayan yapraklar ise kozmetik ve barut yapımında veya yağının çıkarılmasında kullanılıyor. Tüccara kilosu temiz yaprağın 8-10 TL, diğerleri 6-7TL arası satılıyor.
Adaçayı ve kekik de haziran temmuz civarında kesiliyor. Arkasından yaprak sezonu (defne) başlıyor. Defne’yi temmuz, ağustosta topluyorlar, eylül ve ekimde de tüccarlara satışı yapılıyor. Köy meydanında satılıyor. Çok az küçükbaş hayvancılık yapılıyor.
Bayır Köyü’nden Çiftlik Koyu’na uzayan yol üzerinde birkaç işletme var. Aile işletmesi Şahin Restoran iyi. Gözleme, ızgara türü şeyler var. Ürünleri doğal ve lezzetli, fiyatlar uygun. Odun ateşinde gözlemenin, saç dana ve oğlak kavurması meşhur. Çeşitli balları var. Zeytinyağı ve bal alışverişi de yapabiliyorsunuz.
Bayır köyünden başlayan, oldukça kayalık ve dik patikalara sahip Kızdöndü yürüyüş parkuru Harmanalanı’na kadar çıkıyor.
Marmaris’e 46 km olan Bayır köyüne toplu taşıma yok. Araba kiralayarak gelmek en doğru karar, bu sayede yakın beldeleri de görebiliyorsunuz. Bayır Köyü’nden 9 km daha devam ettiğinizde enfes ve nispeten bakir kalmış Çiftlik Koyu‘na ulaşıyorsunuz.
Çiftlik Koyu, Bozburun’un Marmaris tarafında kalıyor. Bölge 1980’lerden bu yana sit alanı olarak ilan edildiğinden fazlaca inşaat yapılmamış. Nefis bir plajı olan koy bu nedenle hala bakir. Tembellik edip, pırıl pırıl denizin ve manzaranın tadını çıkarabileceğiniz sakin ve dingin bir yer.
Marmaris, Gökova, Göcek, Datça, Hisarönü birçoğumuzun, çok iyi bildiği güzel tatil beldeleri. Selimiye, Turgut, Orhaniye, Söğüt ve Bozburun yelken ve yat meraklılarının iyi bildiği yerler. Selimiye, Marmaris’in en güzel köyü bence.
Marmaris’in gizli kalmış güzel köylerini de gidin keşfedin. Marmaris’in koyları ve köyleri, insanı baştan çıkartan, her şeyi geride bırakıp kaçıp gidip yaşanacak kadar güzel.
ALINTI
Köyün MÖ 200 yıllarda kurulduğu biliniyor. Bayır Köyü meydanını 1880 yaşında devasa bir de çınar ağacı süslüyor. Daha uzun ömürlü olması için Marmaris Ticaret Odası tarafından bakıma alınan ağacın gövdesi yaklaşık 3 metre. Çınar ağacının etrafında dönülünce sağlıklı ve uzun bir hayatın kapılarını açılacağına inanılıyor.
Bayır Köyü, Marmaris
Köyde Star TV’de gösterilen Hanımköylü dizisi de çekildi. Dizi çekiminde köylüler de rol aldı. Köy meydanındaki bazı evler dizi nedeniyle restore edilip güzelleştirilmiş. Köy meydanı ve diğer bazı yerler de toparlanıp düzenlenmiş.
Çınar altında tek bir mekân var, Korkutlar Kafeterya. Son iki dönemdir görevde olan muhtar, köyde yaşayan öğrencilerin çalıştığı bir işletme kurmuş. Çınar altına kurulu masalar konmuş, gelen ziyaretçilere ve turistlere hizmet veriyorlar. Köy kahvaltısı, gözlemesi ve ayranı çok meşhur. Kahvaltısını yapmadım ama harika olduğu söyleniyor.
Çınar ağacının hemen alt kısmından da Eski Yağhane’ye giden bir patika uzuyor. Sahibinin meydanda Alper marketi var. Sahibi İrşad ile görüşürseniz sizi eski yağhaneye götürüyor.
Hamitoğlu Mehmet Alper tarafından, en büyük oğlu İdris Alper sorumluluğunda bölgeye hizmet veren ilk ve tek zeytin fabrikası, Yağhane, geçmişte Bayır Köyüne canlılık ve bereket getiren bir işletme olmuş. Bayır Köyünde görülmesi gereken bir yer.
Halk tarafından Mengene olarak da adlandırılan Eski Yağhane’de, Bayır Köyü ve civardaki Turgut, Selimiye, Bozburun, Söğüt, Taşlıca, Orhaniye, Hisarönü, Osmaniye ve Hacıağaç’tan gelen zeytinler sıkılırmış. Yine yörede toplanan defne, adaçayı ve kekik gibi ürünler eşek ve katırlarla yağhaneye getirilip burada paketlenip, deniz yoluyla İzmir’e gönderilir, oradan da İş insanı Nevzat Selçuk tarafından yurtdışına ihraç edilirmiş.
O yıllarda yağhanede damıtılan defne, adaçayı ve kekik yağlarından sabun ve balmumu da yapılırmış. Köy meydanında eski bir çeşme var. Köylü şebekeden içme suyunu kullanmıyor, herkes çeşmeden doldurup götürüyor evine. Köyde birkaç çeşme daha var.
Yaz sezonunda cip safari ve köy turları ile yerli ve yabancı turistler köye günübirlik uğruyorlar. Köyde otel yok, tek bir pansiyon var. Bayır köyü bademi, adaçayı, kekiği, defnesi ve balı ile meşhur.
Marmaris Bayır Köyü halkı, geçimini daha çok arıcılık, defne ve kekik ile sağlıyor. Ülkenin çam balının nerdeyse %70’i Bayır Köyü ve çevresinden sağlanıyor. Çiçek balı ilkbahar ve sonbaharda köylerdeki dağlarda ve tepelere yerleştirilen kovanlardan sağlanıyor.
Havalar iyice ısınınca da büyük arıcılar kovanları alıp Türkiye’nin yüksek yerlerine götürüyorlar. Erciyes vs gibi yerlere gidip çiçek balı üretmeye devam ediyorlar, sonbaharda geri dönüyorlar. Arı sütü ve polen açısından da ülkemizin en önemli yerlerinden. Arı sütünün kanser hücre oluşumuna şifa olduğu söyleniyor. Yine portakal, çiçek, kekik, harnup (keçiboynuzu) bal çeşitleri de var.
Dağlarda kendiliğinden yetişen defne ağaçlarından defne toplanıyor. Dal olarak toplanan defneler kurutulduktan sonra yapraklarını paketleyip satışa hazırlıyorlar. Özel bir kurutması var; ne çok güneş ne az güneş, nemden uzak kurutuluyor.
Defne yaprağının kalitesi de fiyatını belirliyor. Temiz yapraklar baharatlar için kullanılıyor, iyi olmayan yapraklar ise kozmetik ve barut yapımında veya yağının çıkarılmasında kullanılıyor. Tüccara kilosu temiz yaprağın 8-10 TL, diğerleri 6-7TL arası satılıyor.
Adaçayı ve kekik de haziran temmuz civarında kesiliyor. Arkasından yaprak sezonu (defne) başlıyor. Defne’yi temmuz, ağustosta topluyorlar, eylül ve ekimde de tüccarlara satışı yapılıyor. Köy meydanında satılıyor. Çok az küçükbaş hayvancılık yapılıyor.
Bayır Köyü’nden Çiftlik Koyu’na uzayan yol üzerinde birkaç işletme var. Aile işletmesi Şahin Restoran iyi. Gözleme, ızgara türü şeyler var. Ürünleri doğal ve lezzetli, fiyatlar uygun. Odun ateşinde gözlemenin, saç dana ve oğlak kavurması meşhur. Çeşitli balları var. Zeytinyağı ve bal alışverişi de yapabiliyorsunuz.
Bayır köyünden başlayan, oldukça kayalık ve dik patikalara sahip Kızdöndü yürüyüş parkuru Harmanalanı’na kadar çıkıyor.
Marmaris’e 46 km olan Bayır köyüne toplu taşıma yok. Araba kiralayarak gelmek en doğru karar, bu sayede yakın beldeleri de görebiliyorsunuz. Bayır Köyü’nden 9 km daha devam ettiğinizde enfes ve nispeten bakir kalmış Çiftlik Koyu‘na ulaşıyorsunuz.
Çiftlik Koyu, Bozburun’un Marmaris tarafında kalıyor. Bölge 1980’lerden bu yana sit alanı olarak ilan edildiğinden fazlaca inşaat yapılmamış. Nefis bir plajı olan koy bu nedenle hala bakir. Tembellik edip, pırıl pırıl denizin ve manzaranın tadını çıkarabileceğiniz sakin ve dingin bir yer.
Marmaris, Gökova, Göcek, Datça, Hisarönü birçoğumuzun, çok iyi bildiği güzel tatil beldeleri. Selimiye, Turgut, Orhaniye, Söğüt ve Bozburun yelken ve yat meraklılarının iyi bildiği yerler. Selimiye, Marmaris’in en güzel köyü bence.
Marmaris’in gizli kalmış güzel köylerini de gidin keşfedin. Marmaris’in koyları ve köyleri, insanı baştan çıkartan, her şeyi geride bırakıp kaçıp gidip yaşanacak kadar güzel.
ALINTI