"Bu kadar gol kaçar mı?"

Şenol Güneş’i iyi tanırım, takımla ve de oyunla ilgili kamuoyuna vermek istediği mesajları açık yüreklilikle ortaya koyar, çekincesi yoktur. Kartal’ın bugünkü konumundan asla mutlu olmadığını cümle alem biliyor... Ancak şunu da unutmayalım ki, Güneş bu kadroyu yarı yolda teslim aldı. Tabi ki genel durum için de asla mazeret olamaz... Ki, Güneş gerçeği ortaya koyar, yan yollara sapmaz, günü kurtarma adına cümlelere sığınmaz, doğru bildiğinden de bir milim taviz vermez. Şu sıralar Güneş’in içinde fırtınalar kopuyor, bakmayın pek renk vermiyor, ama vücut diline müthiş yansımalar yapıyor. Çünkü onun lügatında ‘başarısızlık’ kelimesi yoktur! Ancak bu oyunun genlerinde gelgitler yaşanır, berbat futbol, kötü sonuçlar vardır, olmaya da devam edecek. Son Antalyaspor maçında umutlar yerini karamsarlığa bıraktı. Güneş’in sahaya sürdüğü onbir ya da oyuncu hamlelerini beğenmeyebilirsiniz, eleştirebilirsiniz ki, bunu maç sonu yapılan yorumlarda gördük. Güneş mazeret üretmez, çözüm üretir... Maç geçti, ancak Kartal’ın o mücadelede ALTIN değerinde iki puan kaybetmesinin temelinde bence çok geçerli ‘mazareti’ var... Ülkemiz büyük bir deprem felaketi yaşadı, binlerce canımızı toprağa verdik, sporu da bir süreliğine doğal olarak kızağa çektik. Böylesi üzücü bir tabloda hadi siz çıkın oyuna konsantre olun, çok zor! Çocuklara atılan oyuncakları toplayan yerlisi yabancısı gözyaşı döktü, bizler de öyle. Duygu patlaması yaşanan bir ortamda, Antalyaspor’un katı savunma anlayışı da, Kartal’ın oyununu kuşkusuz etkileyen en büyük faktörlerdir. Düşen yerden kalkmıyor! Kaleci Ataberk’in yeteneğine asla lafımız olamaz, ancak oyunu en çok soğutan Kartal’a el freni çektiren bir fotoğraf idi... Hakem Abdulkadir Bitigen’in de maşallahı var, Ataberk’i sadece uyarmakla yetindi, nerede sarı kartın arkadaş? Hani Dele Alli’nin altıpas içinde yakaladığı ve atamadığı net pozisyon var. Yardımcı hakem ofsayt bayrağını çekti, golü yapsa VAR devreye girecek, ofsayt olmadığını herkes görecekti. Hadi bunu geçtik arkadaş, Cenk Tosun’un kaçırdığı penaltıya ne demeli? Atışı tabi ki o kullanacak, çünkü takımın golcüsü... Gelin görün ki ilk kez penaltı kaçırdı, o da şaşırdı, üzüldü. Bir de takıma dönüş yapan Kartal’ın en büyük kozlarından Ghezzal ısınırken sakatlandı, tribüne çıkmak zorunda kaldı. Ya Muleka’ya ne demeli? Kasımpaşa’da 14 resmi maçta 12 gol, 5 asist... Müthiş değil mi? Ya Beşiktaş? 23 maçta 5 gol, 1 asist! Şenol Güneş ne yapsın? Bilal MEŞE / Milliyet

Bilgi paylaşımı için teşekkürler.