Bizim Hikayemiz
"İnsan sevdiğine benzer" derler ya, inanma!
Sevdiğine benzememek, aşkın ta kendisidir;
Çünkü aşk, iki farklı dünyayı bir kılmaktır.
Her nefeste yeniden doğmaktır sevda,
Ve her doğuş, yeni bir âlemin kapısıdır.
*
Şimdi, sükûtun en bereketli vaktinde yazıyorum sana...
Semerkand'ın gül bahçelerinden dem vurmuyorum,
Buhara'nın hikmet dolu sokaklarında da değilim.
Endülüs'ün kayıp şiirlerini aramıyorum,
Ve Isfahan'ın çinilerinde gizlenen sırların peşinde hiç değilim.
*
Tam da burada, kandil gecelerinin nurunu içmiş
Bir şehrin göğsünde soluk alıyorum.
Karşımda bir fincan kahve,
İçinde senin gülüşünün yansıması...
Tütünü yakılmamış bir sigara durur masamda,
Dumanı hayallerimden tüter yine de.
*
Biz seninle,
Bağdat'ın kütüphanelerinde yanmamış kitapların hikâyesiyiz.
Semerkand'ın kaybolmamış türkülerinin bestesiyiz.
İstanbul'un fethedilmemiş şiirlerinin kafiyesiyiz.
Fırat'ın Dicle'ye kavuşma hasreti,
Nil'in deltasında açan lotus çiçeğiyiz.
*
Bilirim, Atlas Okyanusu'nun ötesinden yazmadım bu satırları,
Ne Himalayalar'ın zirvesinden, ne de Sahra'nın kalbinden...
Ama bil ki her kelimem,
Kaşgar'dan Kurtuba'ya uzanan kervan yollarında pişti.
Her harfim, Semerkand'ın bilge sokaklarında olgunlaştı.
*
Şimdi anlıyorum ki,
İskenderiye'nin yanmayan kütüphanesinde,
Bizim hikâyemiz de varmış meğer...
Buhara'nın medreselerinde,
Senin adın da yazılıymış kadim harflerle...
Babilin Asma Bahçesinden...
"İnsan sevdiğine benzer" derler ya, inanma!
Sevdiğine benzememek, aşkın ta kendisidir;
Çünkü aşk, iki farklı dünyayı bir kılmaktır.
Her nefeste yeniden doğmaktır sevda,
Ve her doğuş, yeni bir âlemin kapısıdır.
*
Şimdi, sükûtun en bereketli vaktinde yazıyorum sana...
Semerkand'ın gül bahçelerinden dem vurmuyorum,
Buhara'nın hikmet dolu sokaklarında da değilim.
Endülüs'ün kayıp şiirlerini aramıyorum,
Ve Isfahan'ın çinilerinde gizlenen sırların peşinde hiç değilim.
*
Tam da burada, kandil gecelerinin nurunu içmiş
Bir şehrin göğsünde soluk alıyorum.
Karşımda bir fincan kahve,
İçinde senin gülüşünün yansıması...
Tütünü yakılmamış bir sigara durur masamda,
Dumanı hayallerimden tüter yine de.
*
Biz seninle,
Bağdat'ın kütüphanelerinde yanmamış kitapların hikâyesiyiz.
Semerkand'ın kaybolmamış türkülerinin bestesiyiz.
İstanbul'un fethedilmemiş şiirlerinin kafiyesiyiz.
Fırat'ın Dicle'ye kavuşma hasreti,
Nil'in deltasında açan lotus çiçeğiyiz.
*
Bilirim, Atlas Okyanusu'nun ötesinden yazmadım bu satırları,
Ne Himalayalar'ın zirvesinden, ne de Sahra'nın kalbinden...
Ama bil ki her kelimem,
Kaşgar'dan Kurtuba'ya uzanan kervan yollarında pişti.
Her harfim, Semerkand'ın bilge sokaklarında olgunlaştı.
*
Şimdi anlıyorum ki,
İskenderiye'nin yanmayan kütüphanesinde,
Bizim hikâyemiz de varmış meğer...
Buhara'nın medreselerinde,
Senin adın da yazılıymış kadim harflerle...
Babilin Asma Bahçesinden...