Bir Şiir ”Diriliş” İle Tahlil Ve Gülümsememle Kısa Bir Analiz.1
Bizler ecdatla Akdeniz’den yola çıkarak bazen Küheylana binerek dünyanın dört bucağına mazluma yardım için Anadolu’dan bu niyetle koşanlar hala içimizde var. Bu niyetle mazluma koşarak zalimin saltanatını yıkmaya çalışıyoruz. Zalim mazluma ve diğer insanlara savaşla sömürge içinde yok sayarken, bizlerde dört kıtaya dünlerde koşan ecdat gibi şimdi yeniden koşuyoruz, insanın mutluluğu ve yarını için…
Osmanlı döneminde ecdatla zirveleşen cihana yayılan insanın yarının onurunu koruyan İslam ve onun düşünürleri (MÜTEFİKKİRLERİ), ne yazık ki Osmanlı’nın gerilemesinden yıkımından sonra saldırılara uğrayarak, düşmanlar tarafından güzelliklerimiz dinimiz olan İslam’ı yok etme çabasıyla (sanki güçleri yetecek buna Avrupa’nın) sıkıntılar çekmiştir. Medeniyet diyerek Üstadın dediği gibi ”Tek dişi kalmış canavarı” medeniyet diyerek sunan aptallar bu gerilemeyi medeniyet diyerek, rezilliklerini sunmasıyla içimizdeki akılsız sevdalılarınca her şeyin gerilemesinin demek olduğunu görmeden salıverildi Anadolu’nun her karış toprağına.
Bu noktayı nazarla baktığımızda, medeniyet gerilememize neden olurken, bu gelişmeyle bizim medeniyetimizle insanımızın yaşantısını, dolayısıyla İslam düşünürlerimize yapılan baskı ve zulümle gerilemesi manasına geliyor. Birçok tarihi kaynakta baktığımızda, İslam âlimlerimiz bunca zulme karşı yılmadan, sessizce batıdaki düşünürlerle yaptığı münazaralarda, gerçek yüzünü zamanı gelene kadar göstermeden İslam dünyasının ve kendilerinin yüzünü ne yazık ki yere düşmüş gibi göstererek, aslında imanla İslam’la olan düşmez yere, İslam’a savaş açanlar düşer sürünür haberi olmaz.
Bugün şair kardeşim Kılıçarslan Gazioğlu’nun “Diriliş” şiirine enfes iman vatan bayrak insanlık kokan nurlu şiirine azıcık bir gülümsememle tahlil ve analiz açıklama için klavyemin tuşların başına oturdum. Eskiden olsaydı kalemimle temiz kâğıdın önüne oturdum derdim, gel gör ki zaman her şeyi değiştirdi, lakin sinemizdeki imanı vatan bayrak insan aşkını Rabbim yardımıyla değiştiremedi.
Bozdular gözümüzde parıldayan çerağı
Hercümerc etmiş nifak kalplerde kutlu dağı
Kâbe'de öldü sanma İlâha bedel putlar
Bir kuruşta dirilmiş bin Allahlık umutlar
İnsan suskun kubbeler avuç açmış inilder
Ey vehimli asırlar fetih neslini gönder!
“Bozdular gözümüzde parıldayan çerağı “Usul usul yanardı görürdü gözümüz gönlümüzle iyiyi kötüyü doğruyu, evimizde mahallemizde sokağımız da bu çerağ; (kandil mum) karanlığı aydınlatan gözümüzü kör ettiler gönlümüzle beraber niyetimizle, bozdular bizde bozduk ne için değersiz çıkar kazanç kaygısına bizi düşürdükleri/düştüğümüz o günden beri. Kardeşim ne güzel söylemiş anlatmış kısa ve öz…
“Hercümerc etmiş nifak kalplerde kutlu dağı “Hercümerc (Altüst, karmakarışık, darmadağınık, allak bullak.)etmiş nifak kalplerdeki, insana değer veren kıymet veren, insanı Baş tacı eden, dünya malına değil insana değer veren bu kalbi. Bu dağ ki asırlardır mazlumun sığınağı bizlerin sığınağı oldu düşman savaş açsa da yıkamadı, yine de yıkamayacak inşallah.
“Kâbe'de öldü sanma İlâha bedel putlar” Kâbe de Âlemlere Rahmet peygamber S.A.V. Yıksa da putları elleriyle, hala içimizde yetiştirdiğimiz putlar var ve bizimle yaşıyor Âlemlerin Rabbime karşı haşa, aracı kıldığımız! Rabbimiz benimle aranıza aracı koymayın af etmem dese de hala edepsizce içimizde yıkamadığımız putlarımız var, Rabbim sen esirge bizleri, âmin.
“Bir kuruşta dirilmiş bin Allahlık umutlar” oysa dünyanın bir kuruşu da bin kuruşu da çıkar içinse değersizdir lakin hala bizler bir kuruş için başkalarında yalan olan umut adına esareti alarak, Âlemlerin Rabbinde sonsuz olan umutla değiştirerek şeytanlaşıyoruz, haklısın kardeşim… Rabbim sen yardım et, senden başka yardım edenimiz yok Rabbim.
“İnsan suskun kubbeler avuç açmış inilder” Nankör insan rahatına düşkün olan bencil insan hala suskun görmez esareti prangayı hala elini uzatır, buna rağmen hatasını görmez iniler, çare birliktelikle imandadır haktandır görmez hissetmez, Rabbim yardım et, âmin…
“Ey vehimli asırlar fetih neslini gönder! ”Kardeşim ötelere asırlara Fatihlere, Abdul Hamide, Osman Gaziye, Ertuğrul’a seslenir. Ey Vehimli (Olmayacak bir şeyin olacağını sanma, bu sanmayla tedbir alanlar önüne imanla set çeken o mesut günler) asırlar gönder bize bunu gönülden hissederek yaşayan o güzel insanı görelimde yüzlerimize tükürsün de belki utanırız gibisinden… İnşallah Rabbim bu günlerde bu zalimlere karşı yol alışımızı daim etsin, yol çetinde olsa Rabbim yardımıyla devam ediyoruz.
Mehmet Aluç
Devam edecek inşallah
Bizler ecdatla Akdeniz’den yola çıkarak bazen Küheylana binerek dünyanın dört bucağına mazluma yardım için Anadolu’dan bu niyetle koşanlar hala içimizde var. Bu niyetle mazluma koşarak zalimin saltanatını yıkmaya çalışıyoruz. Zalim mazluma ve diğer insanlara savaşla sömürge içinde yok sayarken, bizlerde dört kıtaya dünlerde koşan ecdat gibi şimdi yeniden koşuyoruz, insanın mutluluğu ve yarını için…
Osmanlı döneminde ecdatla zirveleşen cihana yayılan insanın yarının onurunu koruyan İslam ve onun düşünürleri (MÜTEFİKKİRLERİ), ne yazık ki Osmanlı’nın gerilemesinden yıkımından sonra saldırılara uğrayarak, düşmanlar tarafından güzelliklerimiz dinimiz olan İslam’ı yok etme çabasıyla (sanki güçleri yetecek buna Avrupa’nın) sıkıntılar çekmiştir. Medeniyet diyerek Üstadın dediği gibi ”Tek dişi kalmış canavarı” medeniyet diyerek sunan aptallar bu gerilemeyi medeniyet diyerek, rezilliklerini sunmasıyla içimizdeki akılsız sevdalılarınca her şeyin gerilemesinin demek olduğunu görmeden salıverildi Anadolu’nun her karış toprağına.
Bu noktayı nazarla baktığımızda, medeniyet gerilememize neden olurken, bu gelişmeyle bizim medeniyetimizle insanımızın yaşantısını, dolayısıyla İslam düşünürlerimize yapılan baskı ve zulümle gerilemesi manasına geliyor. Birçok tarihi kaynakta baktığımızda, İslam âlimlerimiz bunca zulme karşı yılmadan, sessizce batıdaki düşünürlerle yaptığı münazaralarda, gerçek yüzünü zamanı gelene kadar göstermeden İslam dünyasının ve kendilerinin yüzünü ne yazık ki yere düşmüş gibi göstererek, aslında imanla İslam’la olan düşmez yere, İslam’a savaş açanlar düşer sürünür haberi olmaz.
Bugün şair kardeşim Kılıçarslan Gazioğlu’nun “Diriliş” şiirine enfes iman vatan bayrak insanlık kokan nurlu şiirine azıcık bir gülümsememle tahlil ve analiz açıklama için klavyemin tuşların başına oturdum. Eskiden olsaydı kalemimle temiz kâğıdın önüne oturdum derdim, gel gör ki zaman her şeyi değiştirdi, lakin sinemizdeki imanı vatan bayrak insan aşkını Rabbim yardımıyla değiştiremedi.
Bozdular gözümüzde parıldayan çerağı
Hercümerc etmiş nifak kalplerde kutlu dağı
Kâbe'de öldü sanma İlâha bedel putlar
Bir kuruşta dirilmiş bin Allahlık umutlar
İnsan suskun kubbeler avuç açmış inilder
Ey vehimli asırlar fetih neslini gönder!
“Bozdular gözümüzde parıldayan çerağı “Usul usul yanardı görürdü gözümüz gönlümüzle iyiyi kötüyü doğruyu, evimizde mahallemizde sokağımız da bu çerağ; (kandil mum) karanlığı aydınlatan gözümüzü kör ettiler gönlümüzle beraber niyetimizle, bozdular bizde bozduk ne için değersiz çıkar kazanç kaygısına bizi düşürdükleri/düştüğümüz o günden beri. Kardeşim ne güzel söylemiş anlatmış kısa ve öz…
“Hercümerc etmiş nifak kalplerde kutlu dağı “Hercümerc (Altüst, karmakarışık, darmadağınık, allak bullak.)etmiş nifak kalplerdeki, insana değer veren kıymet veren, insanı Baş tacı eden, dünya malına değil insana değer veren bu kalbi. Bu dağ ki asırlardır mazlumun sığınağı bizlerin sığınağı oldu düşman savaş açsa da yıkamadı, yine de yıkamayacak inşallah.
“Kâbe'de öldü sanma İlâha bedel putlar” Kâbe de Âlemlere Rahmet peygamber S.A.V. Yıksa da putları elleriyle, hala içimizde yetiştirdiğimiz putlar var ve bizimle yaşıyor Âlemlerin Rabbime karşı haşa, aracı kıldığımız! Rabbimiz benimle aranıza aracı koymayın af etmem dese de hala edepsizce içimizde yıkamadığımız putlarımız var, Rabbim sen esirge bizleri, âmin.
“Bir kuruşta dirilmiş bin Allahlık umutlar” oysa dünyanın bir kuruşu da bin kuruşu da çıkar içinse değersizdir lakin hala bizler bir kuruş için başkalarında yalan olan umut adına esareti alarak, Âlemlerin Rabbinde sonsuz olan umutla değiştirerek şeytanlaşıyoruz, haklısın kardeşim… Rabbim sen yardım et, senden başka yardım edenimiz yok Rabbim.
“İnsan suskun kubbeler avuç açmış inilder” Nankör insan rahatına düşkün olan bencil insan hala suskun görmez esareti prangayı hala elini uzatır, buna rağmen hatasını görmez iniler, çare birliktelikle imandadır haktandır görmez hissetmez, Rabbim yardım et, âmin…
“Ey vehimli asırlar fetih neslini gönder! ”Kardeşim ötelere asırlara Fatihlere, Abdul Hamide, Osman Gaziye, Ertuğrul’a seslenir. Ey Vehimli (Olmayacak bir şeyin olacağını sanma, bu sanmayla tedbir alanlar önüne imanla set çeken o mesut günler) asırlar gönder bize bunu gönülden hissederek yaşayan o güzel insanı görelimde yüzlerimize tükürsün de belki utanırız gibisinden… İnşallah Rabbim bu günlerde bu zalimlere karşı yol alışımızı daim etsin, yol çetinde olsa Rabbim yardımıyla devam ediyoruz.
Mehmet Aluç
Devam edecek inşallah