İsviçre’nin Basel şehrini bir günde, yürüyerek dolaşmanız için dolu dolu bir rehber…
Basel, İsviçre’nin kuzeybatısında bulunan, bir tarafı Fransa’nın Mulhouse, diğer tarafı Almanya’nın Freiburg şehirlerine komşu bir şehir. 170 bin kişilik bir nüfusa sahip ve bu da Basel’i İsviçre’nin üçüncü büyük kenti yapıyor.
Basel, Avrupa’nın neredeyse tam ortasında yer alması ve birçok kente de yakınlığı nedeniyle uğrak bir nokta olarak göze çarpıyor. Özellikle de Alsace gezilerinin son durağı veya ilk durağı olması muhtemel, çünkü Basel Havalimanı, Fransa’nın Mulhouse ilinde yer alıyor. Yani Basel’e gitmek için Fransa’ya uçup yaklaşık 30-40 dakika sürecek bir otobüs yolculuğu yapıyorsunuz. Bu da Basel’i sanki Alsace’ın bir parçası yapıyor. Basel bunun yanında bir sanat şehrine dönüşmüş durumda. Özellikle Art Basel isimli oluşum sanata ilgi duyanların ziyareti için ana sebeplerinden.
Basel’e direkt gitmek isterseniz en uygun seçenek olan Basel Airport’a ulaşmak. Ülkemizden birçok havayolu firmasının buraya direkt uçuşu olduğu için fiyatları diğer Avrupa şehirlerine nispeten göre daha ekonomik. Basel Havalimanı’nın şehir merkezine uzaklığı yaklaşık 8 km. Her 10 dakikada bir havalimanı Basel arası hareket eden otobüsler bulunuyor. 50 no’lu otobüsler sizi Basel tren garına ulaştıracak.
Marktplatz Basel’in tam merkezi olan Marktplatz yani pazar meydanı Rathaus’un (Belediye Binası) önünde yer alıyor. Burası şehrin ana meydanlarından biri ve ziyaret ettiğimiz Cumartesi günü, meydanda kurulmuş olan pazarda dolaşmak çok keyifliydi. Yalnız Marktplatz çok büyük bir meydan değil, iki cadde arasına uzanan dikdörtgen şeklinde bir alan. Burada sokak lezzetlerini tatmanın yanı sıra kahvenizi alıp minik masalarda soluklanabilirsiniz. Ayrıca bir nevi yerel pazar burası, seyyar tezgahlarda satılan birçok ürün var. Rathaus (Belediye Sarayı) Basel’in görülmesi gereken listelerinde yer alan kırmızı renkli binası Rathaus hala belediye binası olarak kullanılıyor. 1514 yılına tarihlenen bina renkli figürleri ve kulesi ile dikkat çekiyor. Avlusu da dışarıdan göründüğü kadar renkli.
Basel Manastırı Kentin ünlü yapılarından Basel Manastırı, Basel’in en eski simge yapılarından biri olarak önce çıkıyor. Kulelerine 5 CHF karşılığında çıkabilirsiniz. 9. yüzyıla uzanan tarihi onu önemli bir duruma getiriyor. Kuntsmuseum’a çok yakın. Basel Kunstmuseum (Güzel Sanatlar Müzesi) Basel’in en çok dikkat çeken ve ziyaret edilen müzelerinden biri olan Kunstmuseum bir güzel sanatlar müzesi olarak hizmet veriyor. 17. yüzyıla uzanan tarihi ve içinde barındırdığı Van Gogh ve Picasso eserleri onu şehrin önemli bir yapısı haline getiriyor Basel için burada şunu söylemekte fayda var. Basel sadece Kunst için değil şehrin bir noktasında bulunan sanat müzeleri ve galerileri ile tamamen bir sanat şehrine dönüşmüş. Çağdaş veya modern sanat çok ilgi alanımıza girmese de meraklıları için ideal bir seyahat noktası. Burada karşınıza çok matrak bir çeşme çıkacak. Carnival Fountain, Jean Tinguely tarafından yapılmış. Demir parçalarıyla dört bir tarafa su püskürten bu çeşme en çok ziyaretçi kabul eden yerlerden biri.
Spielzeug Welten Museum Basel Basel’de önünden geçerken tesadüfen farkettiğimiz çok matrak bir müze var. Vitrininde çeşitli figürlerin dans ettiği binasında ziyaretçilerini bekleyen Oyuncak Müzesi farklı bir keyif sunuyor. Mittlere Brücke Sıra geldi Basel’in en etkileyici manzarasını sunan yapıya. Mittlere Köprüsü şehri ikiye ayıran Ren nehrinin üzerine inşa edilmiş. Bu sayede Basel etkileyici görüntüsünü Mittlere ile perçinlemiş. Özellikle yaz aylarında nehir kenarında oturan veya nehre girenleri görebilirsiniz. Ren Nehri, İsviçre Alpleri’nden gelerek İsviçre’nin doğusunda Liechtenstein ve kuzeyinde Almanya ile sınırını oluşturuyor. Sadece Basel özelinde, nehrin kuzeyi İsviçre topraklarında kalıyor. Buradan kuzeye yönelen Ren, Alsace boyunca da Almanya-Fransa sınırını oluşturuyor. Kuzeyde Köln ve Duisburg şehirlerine kadar uzanıp Hollanda Rotterdam’dan denize dökülüyor. Ren sadece Basel’in değil Avrupa’daki birçok kentin süsü.
Spalentor (Spalen Kapısı) Spalen Kapısı şehrin 14. yüzyılda inşa edilen surlarından geriye kalan bir yapı. Marktplatz’dan yola çıkıp renkli sokaklardan geçerek on dakika gibi bir sürede ulaşabileceğiniz kapı, şehrin en çok fotoğraflanan tarihi yapılarından biri. Kapının hemen yan tarafında da bir botanik bahçesi bulunuyor. Burada yürüyüşünüzü yeşillendirebilirsiniz. Şehirdeki yürüyüş turumuz Spalentor ile sona erdi ve Basel sokaklarını dolaşarak başlangıç noktamıza geri döndük. Bunun dışında Basel’de Orta Çağ’dan kalma iki kapı daha var. Biri St. Johanns-Vorstadt 110, adresindeki St. Johanns-Tor; diğeri St. Alban-Vorstadt 101, adresindeki St. Alban Tor.
Basel ve İsviçre ile ilgili kısa notlarımı da iletmek isterim. – Her Avrupa şehri gibi Basel de pahalı bir şehir. Ama korkulacak çok şey yok, çünkü bir Paris, Münih veya Amsterdam değil. – İsviçre’nin başkentini herkes Basel sanıyormuş. Bense Zürih sanıyordum. Meğer yanılmışız. Başkent Bern’miş. – Bu sanat şehrinde müzelere daha çok vakit ayırmak isterseniz Basel Card almanızı önerebiliriz. – Basel’de de geçerli olan İsviçre para birimi Frank. İsviçre Frangı yaklaşık 0,90 Euro değerinde. Burada Euro’yu da rahatlıkla kullanabilirsiniz. – İsviçre resmi tatil ve bayramları: Yeni Yıl – 1 Ocak, Epifani – 6 Ocak, Cumhuriyet Günü – 1 Mart, Saint Joseph Günü – 19 Mart, İşçi Bayramı – 1 Mayıs, İsviçre Ulusal Günü – 1 Ağustos, Azizler Günü – 1 Kasım, Noel – 25 Aralık. – Biz her ne kadar marketten (Lidl Schweiz) alsak da musluklardan da su içildiğini öğrendik. Ama Basel’den dönerken uygun fiyatlı çikolata gibi şeyler bakmak isterseniz bu markete göz atabilirsiniz. Rastlayacağınız diğer marketler arasında Migros, Aldi ve Coop yer alıyor.
- Basel içinde çok güzel tarihi binalar bulunuyor. Bunlardan biri de postane binası. Binanın üstünde hala Posta, Telgraf, Telefon yazılarını okuyabilirsiniz. – Noel eşyaları satan dükkan Johann Wanner en dikkat çekici dükkanlardan biriydi (Spalenberg 14). – Basel’de konaklama yapacağınız oteli seçerken Marktplatz ve çevresini baz alırsanız ulaşım zorluğu çekmezsiniz. – Şehrin birçok noktasında görebileceğiniz restoran zinciri Za Zaa. Lübnan mutfağına ait bu restoran alternatif olarak aklınızda bulunsun. – İsviçre denilince akıllara Alpler, Heidi, saat ve çikolata gelir. Saat alma planlarınız varsa çarşılarda dolaşırken çok farklı markanın saatlerini görebilirsiniz. – Basel küçük bir şehir olsa da içinde birçok müze var. Yukarıda bahsettiğim heykeltıraş Tinguely’in müzesi dışında kağıt müzesi, tarih müzesi, Art Museum Basel ve oyuncak müzesi gibi müzelerle turunuzu doldurabilirsiniz. – Tüm bunların yanında, Ren Nehri’nde tekne turu yapmanız mümkün. Dönemine göre fiyatı 10-20 Euro arasında değişiyor. – İsviçre ve Basel’i ziyaret etmek için bir Schengen ülkesinden veya İsviçre’den Schengen vizesi almalısınız. Yazar: Cengiz Selçuk Kaynak: Brandlifemag
Bu içeriğin kaynağı Ntv haber sitesidir.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link, görmek için lütfen üye olunuz.
Giriş yap veya üye ol.