Bu seçim çok rahat kazanabilecekken kaybedildi
Böylece 21 yıldır yakalanan önemli bir fırsat heba edildi. Şimdi bu yazıda karmaşık tahlillere başvurmadan ve sözü dolandırmadan “Koşullar neydi?”, “Neden kaybedildi?”, “Ne tür yanlışlar yapıldı?”, “Şimdi ne yapılmalı?” gibi soruları net bir biçimde yanıtlar vermeye çalışacağım. Zaten seçimi kaybetmenin nedenlerinden biri de mesajların net ve anlaşılır olmaması, bir uçtan bir başka uca savrulması, söylemlerin güven telkin etmemesi ve konuşmaların net olmaması değil miydi? Diğer bir deyişle kaybetmenin bir nedeni de seçmenin gönlüne girmemek ve seçmenle bağ kurmamaktan kaynaklandı.
Böyle bir yönetme izlememizin nedeni gelecekte aynı yanlışlara düşmemek ve benzer hatalar işlememek içindir. En azından hatalardan ders alarak ilerlersek belki önümüzdeki yerel seçimlerde bir başarı elde ederiz. O takdirde bu iktidar bu yükü beş yıl çekemez ve ortaya çıkacak yeni durum onları bir erken seçime zorlanabilir.
Kazanmak için koşullar çok uygundu
Bir fırsat vardı heba edildi.
Kısaca sıralayalım:
İktidar yıpranmıştı, 21 yılın yorgunluğu ve yıpranmışlığı vardı.
Ekonomik kriz vardı.
Enflasyon yükselmiş, pahalılık dayanılmaz noktalara ulaşmıştı. Mutfakta yangın vardı.
Pandemi ve deprem gibi iki felaket yaşanmıştı.
Bu iktidar pandemide maske, depremde çadır dağıtamayan bir iktidar olarak halkın beynine kazınmış bu beceriksizliği ile tarihe geçmişti.
Kurumlar, kurallar ve kadrolar bozulmuştu.
Yardı kurumu adalet dağıtamaz olmuştu.
Sadece bu da değil bölüşümde, katılımda ve tanınmada adaletsizlik yaşanıyordu.
Kurallar keyfi uygulanıyordu, her şey bir kişinin iki dudağı arasında çıkacak bir söze bağlı hale gelmişti. Üstelik bu tek adam rejimini toplum sevmemiş ve benimsememişti.
(Şimdi ister istemez bu seçim sonuçları ile toplumun bu rejimi onayladığı ileri sürülecek.)
Kadrolar liyakat ve ehliyet esasına göre değil partili cumhurbaşkanına biat ve sadakate göre oluşturulmuştu.
Muhalefet beceremedi
Bu sefer altı parti bir araya gelerek bir ittifak kurmuş, HDP de dışardan destek vereceğini belirtmişti. Artık sonuç almamak için bir neden kalmamıştı. Gel gelelim muhalefetin yaptığı kimi yanlışlar ve gideremediği bir takım eksiklikler sonuç almayı engelledi. Yaratılan kocaman umut derin bir umutsuzluğa yol açtı. Kurulan yüksek hayaller hayal kırıklığına dönüştü.
Yanlışlar yapıldı, eksikler yaşandı.
Kısaca satırbaşları ile hatırlatacak olursak, yapılan yanlışlar ve giderilemeyen eksiklikler şöyle sıralanabilir;
1.Akşenrein açıklaması ve gidip gelmesi.
2-Küçük partilere özgül ağırlıklarının çok üstüne büyük payeler verilmesi.
3-İsabetli bir kampanya yürütülememesi.
4-Erdoğanın videolu manipülasyonlarına etkili yanıt verilmemesi.
5-Sandıklara gene sahip çıkılmaması.
6-Özdağla yapılan protokolün ve milliyetçi söylemlere sarılmanın ters tepmesi.
7-İç Anadolu ve Karadeniz Bölgelerinde etkili bir çalışma yürütülmemesi.
8 Kırsal alanlara yeterince ulaşılmaması.
9-Yabancı ve yurt dışı seçmenden yeterince oy alınamaması.
10-Kampanyanın toplumsal dilden uzak olması.
Bu kısımda sonuç olarak şu söylenebilir:
Buna mukabil ekonominin bozuk olması, adaletsizliğin kamu vicdanını kanatması, sığınmacıların huzursuzluk yaratması, pandemi ve depremin yaşanması, 21 yılın sonunda yorgun ve yıpranmış bir Erdoğan’ın sahnede olması muhalefetin bu seçimleri kazanması için çok uygun koşullar sunuyordu.
Ama bu uygun koşullara rağmen Akşener’in gidip gelmesi, küçük partilere çok sayıda vekil verilmesi, sandıklara sahip çıkılmaması, milliyetçi söylemlerde limitin aşılması, kırsal alanlarda yeterli bir çalışma yapılmaması ilk akla gelen yanlışlar ve yetmezlikler olarak sayılabilir. Özellikle yabancı seçmen, yurt dışı seçmen ve kırsal seçmen kaybettirdi.
Bir kere şunlara başvurulmamalı.
Halk bizi anlamadı. (Oy alamıyorsan suçlu halk değil suçu kendinde aramalısın.)
Baskı vardı. (Bunu zaten biliyordun, ona göre davranmalıydın.)
Kamu kaynakları ve devlet gücü kullanıldı. (Teşhir etmeliydin.)
Çaldılar söylemi. (Çaldırmasaydın. Çalmayı önleyemiyorsan ülkeyi nasıl yöneteceksin, soygun düzenini nasıl ortaya çıkaracaktın.)
Şimdi ne yapılmalı
1-Herşeyden önce objektif bir muhasebe yapılmalı
2-Dürüstçe özeleştiri verilmeli
3-Değişimde samimi olunmalı
CHP %25 çemberinden çıkmalı
CHP Üç kesimle barışmalı
Muhafazakarlarla: (CHP İç Anadolu ve Karadeniz’de nerdeyse yok hükmünde.)
Kürtlerle: (Doğu ve Güneydoğuda çok zayıf.)
Varoşlarla: (Buralardan sosyal demokrat parti olarak CHP değil sağcı bir parti olarak AKP oy alıyor.)
Yerel seçimler için
Bu sonuçlardan ders çıkarılmalı.
Bu sene içinde kongre ve kurultay gerçekleştirilmeli.
Parti içi demokrasi işletilmeli.
Şimdiden çalışmaya başlanmalı.
Yerel adaylar özenle seçilmeli.
Toplumla bağ kurulmalı.
Bu içeriğin kaynağı Muhalif haber sitesidir.
Böylece 21 yıldır yakalanan önemli bir fırsat heba edildi. Şimdi bu yazıda karmaşık tahlillere başvurmadan ve sözü dolandırmadan “Koşullar neydi?”, “Neden kaybedildi?”, “Ne tür yanlışlar yapıldı?”, “Şimdi ne yapılmalı?” gibi soruları net bir biçimde yanıtlar vermeye çalışacağım. Zaten seçimi kaybetmenin nedenlerinden biri de mesajların net ve anlaşılır olmaması, bir uçtan bir başka uca savrulması, söylemlerin güven telkin etmemesi ve konuşmaların net olmaması değil miydi? Diğer bir deyişle kaybetmenin bir nedeni de seçmenin gönlüne girmemek ve seçmenle bağ kurmamaktan kaynaklandı.
Böyle bir yönetme izlememizin nedeni gelecekte aynı yanlışlara düşmemek ve benzer hatalar işlememek içindir. En azından hatalardan ders alarak ilerlersek belki önümüzdeki yerel seçimlerde bir başarı elde ederiz. O takdirde bu iktidar bu yükü beş yıl çekemez ve ortaya çıkacak yeni durum onları bir erken seçime zorlanabilir.
Kazanmak için koşullar çok uygundu
Bir fırsat vardı heba edildi.
Kısaca sıralayalım:
İktidar yıpranmıştı, 21 yılın yorgunluğu ve yıpranmışlığı vardı.
Ekonomik kriz vardı.
Enflasyon yükselmiş, pahalılık dayanılmaz noktalara ulaşmıştı. Mutfakta yangın vardı.
Pandemi ve deprem gibi iki felaket yaşanmıştı.
Bu iktidar pandemide maske, depremde çadır dağıtamayan bir iktidar olarak halkın beynine kazınmış bu beceriksizliği ile tarihe geçmişti.
Kurumlar, kurallar ve kadrolar bozulmuştu.
Yardı kurumu adalet dağıtamaz olmuştu.
Sadece bu da değil bölüşümde, katılımda ve tanınmada adaletsizlik yaşanıyordu.
Kurallar keyfi uygulanıyordu, her şey bir kişinin iki dudağı arasında çıkacak bir söze bağlı hale gelmişti. Üstelik bu tek adam rejimini toplum sevmemiş ve benimsememişti.
(Şimdi ister istemez bu seçim sonuçları ile toplumun bu rejimi onayladığı ileri sürülecek.)
Kadrolar liyakat ve ehliyet esasına göre değil partili cumhurbaşkanına biat ve sadakate göre oluşturulmuştu.
Muhalefet beceremedi
Bu sefer altı parti bir araya gelerek bir ittifak kurmuş, HDP de dışardan destek vereceğini belirtmişti. Artık sonuç almamak için bir neden kalmamıştı. Gel gelelim muhalefetin yaptığı kimi yanlışlar ve gideremediği bir takım eksiklikler sonuç almayı engelledi. Yaratılan kocaman umut derin bir umutsuzluğa yol açtı. Kurulan yüksek hayaller hayal kırıklığına dönüştü.
Yanlışlar yapıldı, eksikler yaşandı.
Kısaca satırbaşları ile hatırlatacak olursak, yapılan yanlışlar ve giderilemeyen eksiklikler şöyle sıralanabilir;
1.Akşenrein açıklaması ve gidip gelmesi.
2-Küçük partilere özgül ağırlıklarının çok üstüne büyük payeler verilmesi.
3-İsabetli bir kampanya yürütülememesi.
4-Erdoğanın videolu manipülasyonlarına etkili yanıt verilmemesi.
5-Sandıklara gene sahip çıkılmaması.
6-Özdağla yapılan protokolün ve milliyetçi söylemlere sarılmanın ters tepmesi.
7-İç Anadolu ve Karadeniz Bölgelerinde etkili bir çalışma yürütülmemesi.
8 Kırsal alanlara yeterince ulaşılmaması.
9-Yabancı ve yurt dışı seçmenden yeterince oy alınamaması.
10-Kampanyanın toplumsal dilden uzak olması.
Bu kısımda sonuç olarak şu söylenebilir:
Buna mukabil ekonominin bozuk olması, adaletsizliğin kamu vicdanını kanatması, sığınmacıların huzursuzluk yaratması, pandemi ve depremin yaşanması, 21 yılın sonunda yorgun ve yıpranmış bir Erdoğan’ın sahnede olması muhalefetin bu seçimleri kazanması için çok uygun koşullar sunuyordu.
Ama bu uygun koşullara rağmen Akşener’in gidip gelmesi, küçük partilere çok sayıda vekil verilmesi, sandıklara sahip çıkılmaması, milliyetçi söylemlerde limitin aşılması, kırsal alanlarda yeterli bir çalışma yapılmaması ilk akla gelen yanlışlar ve yetmezlikler olarak sayılabilir. Özellikle yabancı seçmen, yurt dışı seçmen ve kırsal seçmen kaybettirdi.
Bir kere şunlara başvurulmamalı.
Halk bizi anlamadı. (Oy alamıyorsan suçlu halk değil suçu kendinde aramalısın.)
Baskı vardı. (Bunu zaten biliyordun, ona göre davranmalıydın.)
Kamu kaynakları ve devlet gücü kullanıldı. (Teşhir etmeliydin.)
Çaldılar söylemi. (Çaldırmasaydın. Çalmayı önleyemiyorsan ülkeyi nasıl yöneteceksin, soygun düzenini nasıl ortaya çıkaracaktın.)
Şimdi ne yapılmalı
1-Herşeyden önce objektif bir muhasebe yapılmalı
2-Dürüstçe özeleştiri verilmeli
3-Değişimde samimi olunmalı
CHP %25 çemberinden çıkmalı
CHP Üç kesimle barışmalı
Muhafazakarlarla: (CHP İç Anadolu ve Karadeniz’de nerdeyse yok hükmünde.)
Kürtlerle: (Doğu ve Güneydoğuda çok zayıf.)
Varoşlarla: (Buralardan sosyal demokrat parti olarak CHP değil sağcı bir parti olarak AKP oy alıyor.)
Yerel seçimler için
Bu sonuçlardan ders çıkarılmalı.
Bu sene içinde kongre ve kurultay gerçekleştirilmeli.
Parti içi demokrasi işletilmeli.
Şimdiden çalışmaya başlanmalı.
Yerel adaylar özenle seçilmeli.
Toplumla bağ kurulmalı.
Bu içeriğin kaynağı Muhalif haber sitesidir.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link, görmek için lütfen üye olunuz.
Giriş yap veya üye ol.