Solhan, ilçenin 2 km batısında yer alan Mezgeft adı ile anılan yerde, "Beglon" isminde bir beyin yönetiminde kaldığı için bu adı almış olduğu söylense de Solhan ilçesinin doğudan batıya uzantısı dar boğazlar ve tarihi su arklarının çıkış noktası olduğu için "Bueglon" (Ark Kaynağı-Arkların Başı) anlamına gelen bir sözcük (ki bu sözcük Zazacada hala kullanılmaktadır; Bueg: Sulama için yapılan küçük baraj ya da suyun yönünü değiştirmek için yapılan bent (bueg-biebın) Laere,Çay Lonereler,Çaylar) anlamında olup iki sözcüğün birleşmesiyle "BuegLon" ismini almıştır. Zamanla bu sözcük halk dilinde değişime uğramış, Boglon olarak anılmaya başlanmış, yörenin yerleşik ağa ve beylerinin halka zulümleri neticesinde hoşnutsuzlukları artan halkla çatışmaları, dönemin şartlarında kalabalık bir nüfusa sahip olan Solaxan(Sola(K)han) aşiretiyle irili ufaklı çatışmaları nedeniyle Osmanlı devletinin de bu aşiretten yana davranıp beylerin (Kolhisar Beyleri-Selçuklu Dönemindeki Kuvel kalesi-Bugünkü Ardahan ilinin Posof ilçesine bağlı Kolköy) batıya gitmeleri sonucunda bölge sonradan Solahan (Solaxan) olarak anılmış 1932 yılında da Solhan adını almıştır.
Solhan ve yöresinin tarihi ile ilgili kesin bilgi olmamakla birlikte, bu yöredeki yerleşimin Hititlere kadar uzandığı bilinmektedir. MÖ 2000 yıllarında Fırat Nehri kıyısında Vasukani şehrini kurup bütün Anadoluya yayılan Hurriler, MÖ 1360'ta Hititler'in Toros Dağları'nı aşıp kendilerini sıkıştırması ve yeni krallık devrinde Şuppililuma Mitani prensini kendisine damat edinip himayesi altına almasından ötürü; Harput, Bingöl ve Muş dolaylarında hakimiyetlerini kaybetmişlerdir. MÖ 1200 yıllarında Hitit Devleti'nin yıkılması ile Van bölgesinde yerleşen Urartular batıya doğru genişleyerek Bitlis, Muş ve Bingölü alıp Murat Irmağı Vadisine kadar ilerlediler. MÖ 745 yıllarında Asurlular'ın hakimiyetine geçen bölge, MÖ 612 yılında Med, Babil ve Urartuların saldırısıyla Medlerin hakimiyetine geçmiştir. Daha sonra İskender'in Anadolu'yu ele geçirmesi ile, İskender İmparatorluğu sınırları içerisinde kalan yöre, Onun ölümünden sonra Seleukosların yönetimine girmiştir. Daha sonra da Romalıların eline geçmiştir. Malazgirt Meydan Muharebesi'nden sonra, Selçuklu Hanedanı'nın egemenliğine geçmiş, Moğollar'ın Anadoluya saldırıları ile, 1243 yılında Kösedağ Savaşı'nda Selçuklular'ın yenilmesi sonucu Moğollar bölgeye hakim olmuşlardır. Bu dönemde, Diyarbakır'ı kendilerine yurt edinen Akkoyunlular; 1394 yıllarında Bingöl, Erzurum, Erzincan'da da hakimiyet kurmuşlardır. 1473 yılında Otlukbeli Savaşı'nda Uzun Hasan'ın yenilmesi ile Solhan'ın da içinde bulunduğu bölge, Osmanlı egemenliğine geçmiştir. Bundan sonra yörede İran Hakimiyeti görülse de Şah İsmailin 1514 Çaldıran Muharebesi'nde Osmanlılara yenilmesiyle Yavuz Sultan Selim tarafından Doğu Anadolu'da birlik tesisi görevini vezir Bıyıklı Mehmet Paşa ile Kürt beyi İdris-i Bitlisi'ye vermiştir. Vilayet nizamnamesi gereğince teşkilatlanmada Solhan ve Muş yöresi 1864 yıllarında Erzurum eyaletine bağlanmıştır. I. Dünya Savaşı yıllarında kısa bir süre Rus işgali altında kalan Solhan, 1929 yılında nahiye olarak Muş iline bağlanmış, 1936 tarihinde de ilçe konumuna getirilerek Bingöl İli'ne bağlanmıştır. Vilayetlerin yeniden teşkilatlanması sırasında Solhan, 1864 yılında Erzurum eyaletine bağlanmıştır. I. Dünya Savaşı yıllarında kısa bir süre Rus işgaline uğramıştır. 1929 yılında nahiye olarak Muş iline ve 4 Ocak 1936 tarihinde de Bingöl iline bağlanmıştır
tr.wikipedia.org'dan alıntıdır.
Solhan ve yöresinin tarihi ile ilgili kesin bilgi olmamakla birlikte, bu yöredeki yerleşimin Hititlere kadar uzandığı bilinmektedir. MÖ 2000 yıllarında Fırat Nehri kıyısında Vasukani şehrini kurup bütün Anadoluya yayılan Hurriler, MÖ 1360'ta Hititler'in Toros Dağları'nı aşıp kendilerini sıkıştırması ve yeni krallık devrinde Şuppililuma Mitani prensini kendisine damat edinip himayesi altına almasından ötürü; Harput, Bingöl ve Muş dolaylarında hakimiyetlerini kaybetmişlerdir. MÖ 1200 yıllarında Hitit Devleti'nin yıkılması ile Van bölgesinde yerleşen Urartular batıya doğru genişleyerek Bitlis, Muş ve Bingölü alıp Murat Irmağı Vadisine kadar ilerlediler. MÖ 745 yıllarında Asurlular'ın hakimiyetine geçen bölge, MÖ 612 yılında Med, Babil ve Urartuların saldırısıyla Medlerin hakimiyetine geçmiştir. Daha sonra İskender'in Anadolu'yu ele geçirmesi ile, İskender İmparatorluğu sınırları içerisinde kalan yöre, Onun ölümünden sonra Seleukosların yönetimine girmiştir. Daha sonra da Romalıların eline geçmiştir. Malazgirt Meydan Muharebesi'nden sonra, Selçuklu Hanedanı'nın egemenliğine geçmiş, Moğollar'ın Anadoluya saldırıları ile, 1243 yılında Kösedağ Savaşı'nda Selçuklular'ın yenilmesi sonucu Moğollar bölgeye hakim olmuşlardır. Bu dönemde, Diyarbakır'ı kendilerine yurt edinen Akkoyunlular; 1394 yıllarında Bingöl, Erzurum, Erzincan'da da hakimiyet kurmuşlardır. 1473 yılında Otlukbeli Savaşı'nda Uzun Hasan'ın yenilmesi ile Solhan'ın da içinde bulunduğu bölge, Osmanlı egemenliğine geçmiştir. Bundan sonra yörede İran Hakimiyeti görülse de Şah İsmailin 1514 Çaldıran Muharebesi'nde Osmanlılara yenilmesiyle Yavuz Sultan Selim tarafından Doğu Anadolu'da birlik tesisi görevini vezir Bıyıklı Mehmet Paşa ile Kürt beyi İdris-i Bitlisi'ye vermiştir. Vilayet nizamnamesi gereğince teşkilatlanmada Solhan ve Muş yöresi 1864 yıllarında Erzurum eyaletine bağlanmıştır. I. Dünya Savaşı yıllarında kısa bir süre Rus işgali altında kalan Solhan, 1929 yılında nahiye olarak Muş iline bağlanmış, 1936 tarihinde de ilçe konumuna getirilerek Bingöl İli'ne bağlanmıştır. Vilayetlerin yeniden teşkilatlanması sırasında Solhan, 1864 yılında Erzurum eyaletine bağlanmıştır. I. Dünya Savaşı yıllarında kısa bir süre Rus işgaline uğramıştır. 1929 yılında nahiye olarak Muş iline ve 4 Ocak 1936 tarihinde de Bingöl iline bağlanmıştır
tr.wikipedia.org'dan alıntıdır.