"X kulübünde, bu (kombine fiyatı) 6500 lira. Bizde örnek bi tane, 4500 lira. 2000 lira ben aşağı satıyorum. Onlarınkinde Avrupa maçları dahil, bizimkinde hariç. Ben 2000 lirayı zaten fiyatların üzerine koydum mu aynı yere geleceğiz. Hesap tutuyor ama herkes diyor ki "niye içinde değil, onlarda içinde..." Onlarda içinde ama onun fiyatı 4500 değil, 6500. Ben aslında size jest yapıyorum. Herhangi bir şekilde bu maçlardan Allah korusun, bir elenir bir şey olursak paranız yanmasın, size zarar gelmesin. İyilik yapıyoruz, anlatamadık, kızdılar bize. Derdimizi anlatamadık, yavaş yavaş anlatmaya çalışıyoruz." Beşiktaş Kulübü Başkanı Ahmet Nur Çebi, Konferans Ligi maçlarının kombine kart kapsamına dahil edilmemesini bu sözlerle açıkladı. Beşiktaş taraftarı olarak, Beşiktaş Başkanı'nın bize yaptığı jesti anlamamakla itham edildik. Beşiktaş tribünlerinin lokomotifi Kapalı tribünün müdavimleri, geçen sezon indirimli fiyattan 3500 liraya aldıkları kombineler için bu sezon 12000 TL ödemek durumunda. Aynı 3 misli artış, bütün tribünler için geçerli. İki sezondur Kasım ayında şampiyonluğa havlu atan, kaybedilen şampiyonlukların en büyük nedeni ise Çebi yönetiminin hoca tercihleri (Önder Karaveli - Valerien Ismael) olan Beşiktaş'ın "başarı belgesi" olsa gerek bu fiyatlar. Şimdi madem ki fiyatlandırmayı Beşiktaş'ın Avrupa'dan elenmesi üzerine kuruyoruz, İki sezondur Beşiktaş sizin yönetiminizde şampiyonluğa ligin daha onuncu haftasında havlu atarken, kalan 28 haftanın kombine ücretini kombine sahiplerine geri ödemek gibi bir jest yaptınız mı? Geçen sezon basketbol takımı küme düşerken Akatlar kombinesi alan taraftara herhangi bir jestiniz oldu mu? Küme düşürüp tekrar çıkarmayı başarı olarak anlattığınız voleybol maçlarını kovalayan bir avuç Beşiktaşlıya ne gibi bir jest düşündünüz? 12 yıllık üst üste şampiyonluk ünvanını sizin döneminizde kaybeden hentbol takımını yalnız bırakmayan Beşiktaşlılara en büyük jesti, şampiyonluğu kaptırarak yaptınız. Kadın futbolun öncü kulübüyken, kurucu markasıyken, dünyanın tribüne en fazla taraftar çeken kadın futbol maçlarından birini stadımızda oynamışken sizinle birlikte bu branşı da kaybetme jestine ne demeli? Beşiktaş Başkanı; Beşiktaş'ın Avrupa'da olmaması üzerine hesap yapıyorsa, ve insanlar bunu anlamıyorsa, anlayamayanlar doğru yerdedir. Zira bugün Avrupa'nın üçüncü kupasından elenirsek düşüncesiyle "güzellik" yaptığınız o taraftar, Türk futbol tarihinin puan ve namağlupluk rekoruyla Şampiyonlar Ligi gruplarından çıktığını görmüş, UEFA'da yarı finalin kapısından penaltılarla dönmüş, Barcelona, Liverpool, PSG, Chelsea, Manchester United, Tottenham, Porto, Monaco, Napoli, Leipzig gibi Avrupa devlerini sahaya gömmüştür. Avrupa'da hemen her sene, tur atlayamasa bile tarihine en azından unutulmaz galibiyetleri ekleyen Beşiktaş, son iki sezonun birinde "sizinle" 0 çekmiş, Diğerinde Avrupa'ya gidememiştir. Görevde bulunduğunuz son 3 sezondur Beşiktaş'ın Avrupa'da puanı yoktur. Bu grafiğin ardından şimdi Konferans Ligi ile Avrupa'ya dönmek sizin için bir teselli, hatta başarı olabilir. Beşiktaş taraftarı için başarısızlıktır, sonunculuktur. Ülkemize Avrupa'dan kupa getiren basketbol takımımız küme düşmekten zor kurtulduğu sezonun ardından Bursaspor'un mali yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle, lig başarısıyla değil, "sunumla" Avrupa vizesi alabilmiştir. Tüm bu başarısızlıklar sizin eserinizdir ve bu başarısızlıkların bedelini sezon başlarken peşin peşin ödeyen Beşiktaş taraftarı, bugüne kadar özür mahiyetinde bir "jestinizi" görememiştir. Şimdi jest yaptığınız Beşiktaşlıları taraftar gözüyle görüyorsanız artık bu insanlara bakkal hesabı yapmayın. Yok biz taraftar değil de müşteriysek, artık şu mönüye müşterilerin görmek isteyecekleri "kaliteyi" ekleyin. Beşiktaş'ın bütün başarısızlıkları sizindir!!! Son zamanlarda buna, dünyanın en güzel stadyumuna isim sponsoru bulamamak da dahildir. Ben şimdi "Ben de Beşiktaş'a başkan olsam Rahmi Bey'e giderim, Rahmi Koç sponsorluğu bir yönetim başarısı değildir" derdim ama, Son bir "jest" daha yapıp, asırlık çınarın en büyük destekçisi Rahmi Bey'i de kaybedeceksiniz diye ödüm kopuyor... Doruk Koç / Duhuliye