Beşiktaş için ya tamam ya devam niteliğinde bir maçtı. Maç başlar başlamaz bir dakikada iki tehlikeli pozisyon geliştirdi Beşiktaş. Ancak ilk yarının kalanında net bir hücum sürekliliği kuramadı. Sezonun ilk maçındaki 11’i ile Ankaragücü karşısındaki Beşiktaş 11’i neredeyse gece ve gündüz kadar farklı. Yani pratikte Beşiktaş yeni bir 11 kurdu, zaten teknik direktörü de sezon başında yoktu. Oyuncu kadrosu ve teknik direktör arasındaki karşılıklı etkileşimden çıkacak oyunun oturması için daha fazla zaman ister istemez gerekli. Beşiktaş, İsmael dönemindeki gibi iyi bir duran top organizasyonu sonucu öne geçmeyi başardı. Birkaç dakikada... İkinci yarıda ise daha etkili, daha çok pozisyon üreten bir Beşiktaş izledik. Daha bir Şenol Güneş takımı ofansif oyun hüviyeti vardı. Ancak Şenol Güneş’in gol prensi Cenk Tosun kötü bir günündeydi. Beşiktaş 80. dakikaya kadar 34 kez rakip ceza alanında topla buluşmuştu, skoru çok rahat arttıracak net pozisyonlar üretmeyi başardı. Son bölümde ise ilk iki topa dokunuşuyla adeta teknik simyacı katkısı veren bir Maxim vardı. Minimum sürede 'Maxi'mum katkı verdi. Maxim, birkaç dakikada içinde Dele Alli’nin ligde 711 dakikadır yaptığı katkıdan daha fazlasını yaptı. Ali ECE / Fanatik