Vizesiz bir seyahat arayışındaysanız bu sonbaharın keyifli bir rotası Kosova’nın Prizren şehri olabilir.
500 yıl boyunca Osmanlı İmparatorluğu’nun bir parçası olmuş ve ondan izleri hala taşıyan Prizren, Kosova’nın ve Balkanların ülkemize en samimi gelen, en güzel kentlerinden. Alternatif bir rota arayışındaysanız bu sonbaharın keyifli bir rotası Prizren olabilir. Hem vizesiz olması hem de Türkçe konuşulması onu daha da cazip bir hale getirebilir. Şimdiki Kosova toprakları yukarıda da bahsettiğim gibi beş asır boyunca Osmanlı toprağıydı. Osmanlı’nın son döneminde, 1. Dünya Savaşı sonucunda ise Yugoslavya’nın bir parçası oldu. Ancak çok uluslu bir devlet olan Yugoslavya, son lideri Tito’nun ölümünden sonra parçalanarak dağıldı. 1998 yılında Kosovalı Arnavutlar ile Sırplar arasında başlayan savaş NATO’nun müdahalesi ile sonuçlandı. On yıl boyunca Birleşmiş Milletler’in idaresinde kalan Kosova, 17 Şubat 2008’de Kosova Meclisi’nde alınan kararla bağımsızlığını ilan etti. – Yaklaşık 200 bin nüfusa sahip bir şehir olup ülkenin ikinci büyük şehri konumunda. – Özellikle Gora bölgesinde yer alan köyleri eşsiz doğa manzaraları sunuyor. Kış aylarında ekonomik kayak turları için de burayı ziyaret edebilirsiniz. – Para birimi olarak Euro kullanılıyor. – Avrupa’da ekonomik tatil yapabileceğiniz bir rota. Yemek, konaklama ve diğer harcamalarınız diğer Avrupa şehirleri ile kıyas edilemeyecek şekilde uygun. Yani sınırsız yiyebilirsiniz! – Prizren’de ve Kosova’nın birçok bölgesinde Kosova bayrağından daha fazla çift başlı kartal simgeli kırmızı-siyah renkli Arnavutluk bayrağı görürsünüz. Bu, ülke bağımsızlığını Arnavutların mücadelesi ile kazandığından, var olan soy bağlılığını simgeler.
– Prizren’e ulaşım Kosova’nın başkenti Priştine’deki havalimanından rahatlıkla sağlanabilir. Havalimanından ulaşımda en pratik çözüm ise araç kiralamak. 25 Euro’dan başlayan fiyatlarla kiralama yapabilirsiniz. Ayrıca bulunduğu konum itibariyle birçok Balkan şehrine de yakın. Tiran, Üsküp, Priştina, Peç ve Podgorica ile beraber Belgrad, yakın şehirler arasında yer alıyor. Sadece Sırbistan tarafına geçme planınız varsa güncel durumu kontrol edin, bazen iki ülke arasında geçişlerde sıkıntılar olabiliyor. Gelelim Prizren’deki yemek seçeneklerinize… Prizren hem görsel hem de lezzet olarak tam anlamıyla damak şenlendirici bir kent olarak ön plana çıkıyor. Başta köfte ve börek olmak üzere dondurmaları, pastaları ve tatlıları ile akıllarda yer ediyor. Ayrıca bozanın anavatanı.
fiyat olarak sizi üzmeyecek nadir Avrupa şehirlerinden biri Prizren. bBölgeye has tatları deneyebileceğiniz birkaç mekan: Te Syla: Prizren’in en lezzetli köftelerini yiyebileceğiniz Bistriça (Akdere) Nehri manzaralı mekan eski kent merkezinde bulunuyor. Kaşarlı Köftesi pleskavitsa, bizim favorimiz oldu. Ama burada ne getirirlerse yiyebilirsiniz. Besimi-Beska: Bir diğer et lokantası ise merkez şadırvan noktasında bulunan Besimi isimli mekan. Karışık ızgara, köfte ve tatlıları için tercih edebilirsiniz. Banana Split: Banana Split Plus, dondurmadan tatlıya birçok tadı bulacağınız bir mekan. Ayrıca yaban mersininden yapılan Borovitza isimli içeceği denemenizi tavsiye ederim. Marashi: Prizren’in eski şehir bölgesini ikiye bölen nehri Bistriça manzaralı restoran Marashi, güzel bir yemek deneyimi isteyenlerin alternatifi olabilir. Salataları, et sunumları ve lezzetleri ile müşterilerinden tam not alıyor. Maalesef Avrupa kentlerinde olduğu gibi Prizren’de de kahvaltı kültürü bulunmuyor. Klasik Türk kahvaltısına benzer peynirli omletli bir yer ararsanız hemen şadırvan meydanında yer alan Ponte Coffee sizin için alternatif bir mekan olabilir. Kahvaltı için diğer bir önerimiz ise önerimiz “Furra” (Jone önde gelen fırınlardan) denen fırınlardan alabileceğiniz çörek ve börekler olacak. İddialıyım, Prizren’e aç gidin, çünkü dönüşte vücut ağırlığınız artacak. Bununla beraber Kosova’da ağırlıklı olarak kahve tüketildiğini de belirteyim. Bu nedenle bonus olarak çay içebileceğiniz bir yer söylemiş olayım; Sinan Paşa Camii’nin arka tarafında hediyelik eşya dükkanları ve çay bahçeleri bulunuyor. Konaku bu yerlerden biri.
1- Prizren Kalesi (Kalaja) Eğer bir turistseniz sadece Prizren’de değil, her yerde şehrin en yüksek noktalarına tırmanmak olmazsa olmaz aktivitelerden biri. Prizren Kalesi de bu aktiviteyi gerçekleştirebileceğiniz bir nokta. 2- Sinan Paşa Cami Şehrin bir nevi sembolü olan yapı 16. yüzyıldan kalma bir Osmanlı camisi olma özelliğini taşıyor. 1993 yılında tekrar ibadete açılan yapıda vaazlar Türkçe vaaz veriliyor. 3- Saviour Kilisesi (İlahi Kurtarıcı Kilisesi) 13. yüzyılda inşa edildiği bilinen bu kilise, Kosova’daki Sırp Ortodoks Kilisesi’nin ilk binası. 1998 yılındaki savaşta şehirdeki Hristiyanlar burada toplanmış, ardından Prizren’i terk etmeleri istenmişti. 4- Prizren Taş Köprü Prizren’i ortadan ikiye bölen Bistriça Nehri’nin üzerinde bir gerdanlık gibi duran taş köprü kentin en güzel süslerinden biri. 5- Gazi Mehmet Paşa Hamamı Gazi Mehmet Paşa Hamamı 1574 yılında inşa edilmiş. Restorasyon süreci geçiren hamam müze olarak kullanılıyor. 6- Şadırvan Meydanı Prizren’in en hareketli bölgesi olarak ön plana çıkan Şadırvan Meydanı, Sinan Paşa Camii’nin hemen yakınında yer alıyor. 7- Cuma Cami Cuma Cami de aslında 13. yüzyılda Sırbistan Krallığı döneminde yapılmış bir ortodoks kilisesi olup kozmopolit şehir yaşamının bir örneği. Kente müslümanlar egemen olunca önce camiye, Hristiyanlar egemen olunca tekrar kiliseye döndürülmüş. 8- Bayraklı Cami (Gazi Mehmet Paşa Cami) Prizren ziyaretimizde avlusu, şadırvanı ve estetiği ile bizi etkileyen bir yapı oldu Bayraklı Cami. 16. yüzyılda inşa edilen cami sağlam durumdaki tarihi yerler arasında. Prizren merkezde diğer gezilecek yerleri sıralayacak olursak; 1975 yılında açılan ve bir saat kulesinin üzerine inşa edilmesiyle 15. yüzyıldan kalma bir hamamda bulunan Arkeoloji Müzesi, otogar bölgesinde bulunan Fatih Sultan Mehmet tarafından 1455 yılında inşa edilmiş Kırık Cami adıyla bilinen Namazgah (üstü açık olan namazgah için beklentiniz yüksek olmasın), 1543 yılında inşa edilen Osmanlı dönemi yapısı Müderris Ali Efendi Cami, 18.yüzyılda inşa edilen ve Gazi Mehmet Paşa Hamamı’nın arka tarafında yer alan Emin Paşa Cami, yine 15. yüzyılda inşa edilmiş fakat sadece minaresi ayakta kalmış Arasta Cami, 1952 yılında açılan 2014 yılında kurtarılan birçok sahne sanatı ve etkinliğin gerçekleştirildiği Lumbardhi Sineması, Adem Jashari Caddesi üzerinde yer alan Nato Anıtı ve 20 km kadar kuzeyde kalan, tamamen Türk köyü olan Mamuşa sayılabilir.
Gora Köyleri (Prizren Türk Köyleri) Kelime anlamı ile Gora “dağlı” anlamına geliyor. Kosova’nın güneyinde yer alan Gora Köyleri eşsiz doğa, orman ve yeşilin binbir türlü renklerini sunuyor. Gora bölgesinde sayıları otuzu bulan köylerde “Goranski” adı verilen Boşnakça/Sırpça dili konuşuluyor. Bu dil Makedonca’ya yakın. Köylerden ikisi Makedonya topraklarında, on tanesi Arnavutluk topraklarında yer alıyor. Köylerin toplam nüfusu yaklaşık 18 bin civarında. Ancak bölge savaş sonrası çok göç vermiş. Yaygın olarak civar ülkelerden Avusturya, İtalya ve Türkiye’ye göç etmiş çok sayıda kişi bulunuyor. Konuyu dağıtmadan Goralı olarak bilinen sandviçin bölge ile bağlantısını aktarayım. Efendim bu bölgeden göç eden ve soyadı Goralı olan bir aile, Ankara’da kendi icatları olan bir sandviç yapar. Daha sonra İstanbul Fındıkzade’ye taşınıp işlerini büyüttükten sonra, gittikçe ünlenen bir tür ortaya çıkarırlar. Yani bu sandviç Gora’da üretilmemiştir ve burada bulunmaz. Rapça Köyü Rapça Köyü etrafı ormanlar ile çevrili, şirin evleri ve temiz havası ile ön plana çıkıyor. Rapça’da ve diğer köylerde rahatlıkla bir mekanda selam verip oturabilirsiniz. Türkiye’den geldiğinizi söylediğinizde size nasıl davranıldığını daha sonra kendiniz yorumlarsınız. Köyün sokaklarını mutlaka keşfetmenizi dileriz. Çünkü karşınıza grafitiler, çiçeklerle süslü balkonlar, tatlıları ile ünlü kafeler çıkacak. Köyde yaşayan birçok kişinin ana dili Boşnakça. Şaşırtıcı bir şekilde köy halkının çoğu Türkçe konuşabiliyor. Nasıl öğrendiklerini sorduğumuzda “Televizyon izleyerek” cevabını verdiler. Gora köylerinde genel olarak bir kahvaltı kültürü, tıpkı Kosova genelinde olduğu gibi bulunmuyor. Kahvaltılar genelde kahve yanında atıştırmalıklar ile geçiştiriliyor. Bunun yanında evlerde yapılan güzel ve özel börekler ballara bandırılarak yeniliyor ve güzel bir kahvaltı alternatifi oluşturuyor. Gora ve Kosova’da tatlı vazgeçilmez bir yemek çeşidi. Yani çorba ve yemekten oluşan bir öğünde, bunlardan bir tanesi olmayabilir ama tatlı veya pastasız olmaz. Bir Goralı yemekten vazgeçse de tatlıdan vazgeçmez! Brod Gora bölgesinin R114 karayolunun son köyü Brod isimli köy. Köy diğer Gora köyleri gibi doğal güzelliği ile ön plana çıkıyor. Brod geçmişin en zengin köylerden biri olarak biliniyor. Türkiye’de Brod köyünden göç etmiş çok sayıda aile bulunuyor. Köyün ortasından geçen, coşkulu bir de dere bulunuyor. Ayrıca köyde soluklanabileceğiniz kafe ve restoran tarzı işletmeler de var. Brod’a yakın diğer bir güzellik de bir kanyon ile yakınında bulunan 6 km’lik piste sahip kayak merkezi. Restelicë Windows Tepeleri Sırada bahsetmek istediğim Gora köyü ise Restelicë. R113 karayolu boyunca Makedonya sınırına doğru ilerlediğinizde yüksek platoların arasından bu köye gireceksiniz. Küçük bir köy olan Restelicë’de kısa bir mola verebilirsiniz. Yoldan Makedonya sınırına doğru devam ettiğinizde sağlı sollu uçsuz bucaksız uzanan yemyeşil düzlükleri göreceksiniz. Birçok kişinin Windows tepeleri olarak bildiği bu tepeler, fotoğrafçı Charles O’Rear’ın Amerika’da çektiği fotoğrafa olağanüstü bir şekilde benziyor. Çimlerde yuvarlanmak ücretsiz!. Ayrıca bu yüksek plato içinde minik dereciklerin geniş ovalara açılan seyrini de keşfedeceksiniz. Brezovica Brezovicë ismi ile bilinen, Prizren’in yaklaşık 50 km doğusunda yer alan kayak merkezi ülkenin doğal zenginliklerinden biri. Kosova ülke olarak dağlık ve yüksek rakımlı. Kuzey Makedonya sınırında yer alan Şar Dağları kış turizmi için elverişli. Kaynak: Brandlifemag
Bu içeriğin kaynağı Ntv haber sitesidir.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link, görmek için lütfen üye olunuz.
Giriş yap veya üye ol.