Günlerden 22 Ağustos 2022, Pazartesi. Midilli /Lesvos) Adası’ndan Ayvalık’a döneceğiz. Ayvalık-Midilli arasında her gün hızlı feribot seferleri yapan Jalem Tur isimli acenteden saat 18.00 feribotu için bilet almışız. Acente Ayvalık-Midilli, Midilli-Ayvalık yolculuk süresini 45 dakika olarak açıklıyor.
Bir de Turyol isimli bir acente var. O da Ayvalık-Midilli arasında araçlı feribot seferleri düzenliyorAma gemileri daha az yollu olduğu için iki taraf arasındaki yolculuğu 1.5 saat olarak hesaplıyor.
Yunan gümrüğünden geçip Nazlı Jale feribotuna biniyoruz. Tam saat 18.00’de motor çalışıyor. Yarım yol yaparak Midilli limanından açılıyoruz. Aradan dakikalar geçiyor; biz yarım yol ilerlemeye devam ediyoruz. Bu arada araçlı feribot bizden daha yavaş gitmesi gerekirken önümüze geçiyor. Az sonra da gözden kayboluyor. Bizim Nazlı Jale’nin kaptanı ise geminin adına uygun olarak tekneyi nazlı nazlı yüzdürmeyi sürdürüyor.
Ben en saf halimle, herhalde daha Yunan karasularında olduğumuz için kaptan tam yol vermiyor, diye düşünüyorum. Ama aradan yarım saat geçip uluslararası sulara çıkmamıza rağmen hala yarım yol ilerliyoruz.
Artık Ayvalık açıklarındayız. Midilli limanından hareket edeli bir saat olmuş. Biz hala yarım yol ilerliyoruz. Derken kaptandan bir anons:”Teknik hata nedeniyle on dakikalık gecikmemiz var.”
Ne on dakikası? Saat olmuş 19:15. Sonunda 19:35’te Ayvalık limanına yanaşıyoruz ki o da ne? Araçlı feribot tam yanımıza doğru süzülmesin mi? Bizim feribot yolcularını alıyor bir telaş. Bir an önce Ayvalık gümrüğüne yetişip uzun pasaport kontrol kuyruğuna takılmamak için koşmaya başlıyorlar. Ama ne çare! Kuyruk oluşmuş bile. O da yetmezmiş gibi pasaport kontuarlarına 10’ar kişi alıyorlar. Geri kalanlar sıra bize gelsin diye dışaıda bekleşiyor.
Birden tepem öyle bir atıyor ki bizleri hizaya sokan kadın polise,”Neden bizi böyle bekletiyorsunuz?” diye çıkışıyorum. Kadın hafiften alaycı bir gülümsemeyle cevap veriyor:
“İçeride klimalar çalışmıyor. Orada sıcaktan bunalmayasınız diyesizleri dışarıda bekletiyoruz.”
Sonunda pasaport kontrol sırası bize geldiğinde içerideki klimaların son haddine kadar çalıştığını fark ediyoruz. Anlayacağınız pasaport polisi kadın bizimle iyi maytap geçmiş. Sonuçta da olan bizim zamanımızın kaybı oluyor.
Pasaport kontrolundan geçtikten sonra çevrede gördüğüm bir kaç görevliye bizim Nazlı Jale gemisinin neden arızalandığını soruyorum. Aldığım cevap:
“Gemi arızalı filan değil. Yalnız yolcusu çok azdı (yaklaşık 30 kişi). Araçlı feribotun yolcu sayısı da öyle fazla değildi. Pasaport polisleriyle liman işçileri boşuna iki vardiya çalışmasın diye iki geminin varış saatini birleştirdiler.”
Uyanıklığa bakar mısınız?Pes demekten başka söyleyecek söz bulamıyorum.
YOLCU BAŞINA ÇİFTE BİLET
Feribot maceramızda bir başka olay kişi başına çift bilet kesilmesiydi. Ayvalık-Midilli-Ayvalık bilet ücreti olan bin iki yüz küsur lirayı acente kesiyor. Gemiye binmeden önce de Ayvalık limanı yolcu salonu dışındaki barakada görevliye Ayvalık Belediyesi İşletme ve İştiraklar Müdürlüğü Liman İşletmesi için kişi başına 15 lira ödüyorsunuz. Tezgah güzel kurulmuş; tıkır tıkır çalışıyor doğrusu.
Bir de Turyol isimli bir acente var. O da Ayvalık-Midilli arasında araçlı feribot seferleri düzenliyorAma gemileri daha az yollu olduğu için iki taraf arasındaki yolculuğu 1.5 saat olarak hesaplıyor.
Yunan gümrüğünden geçip Nazlı Jale feribotuna biniyoruz. Tam saat 18.00’de motor çalışıyor. Yarım yol yaparak Midilli limanından açılıyoruz. Aradan dakikalar geçiyor; biz yarım yol ilerlemeye devam ediyoruz. Bu arada araçlı feribot bizden daha yavaş gitmesi gerekirken önümüze geçiyor. Az sonra da gözden kayboluyor. Bizim Nazlı Jale’nin kaptanı ise geminin adına uygun olarak tekneyi nazlı nazlı yüzdürmeyi sürdürüyor.
Ben en saf halimle, herhalde daha Yunan karasularında olduğumuz için kaptan tam yol vermiyor, diye düşünüyorum. Ama aradan yarım saat geçip uluslararası sulara çıkmamıza rağmen hala yarım yol ilerliyoruz.
Artık Ayvalık açıklarındayız. Midilli limanından hareket edeli bir saat olmuş. Biz hala yarım yol ilerliyoruz. Derken kaptandan bir anons:”Teknik hata nedeniyle on dakikalık gecikmemiz var.”
Ne on dakikası? Saat olmuş 19:15. Sonunda 19:35’te Ayvalık limanına yanaşıyoruz ki o da ne? Araçlı feribot tam yanımıza doğru süzülmesin mi? Bizim feribot yolcularını alıyor bir telaş. Bir an önce Ayvalık gümrüğüne yetişip uzun pasaport kontrol kuyruğuna takılmamak için koşmaya başlıyorlar. Ama ne çare! Kuyruk oluşmuş bile. O da yetmezmiş gibi pasaport kontuarlarına 10’ar kişi alıyorlar. Geri kalanlar sıra bize gelsin diye dışaıda bekleşiyor.
Birden tepem öyle bir atıyor ki bizleri hizaya sokan kadın polise,”Neden bizi böyle bekletiyorsunuz?” diye çıkışıyorum. Kadın hafiften alaycı bir gülümsemeyle cevap veriyor:
“İçeride klimalar çalışmıyor. Orada sıcaktan bunalmayasınız diyesizleri dışarıda bekletiyoruz.”
Sonunda pasaport kontrol sırası bize geldiğinde içerideki klimaların son haddine kadar çalıştığını fark ediyoruz. Anlayacağınız pasaport polisi kadın bizimle iyi maytap geçmiş. Sonuçta da olan bizim zamanımızın kaybı oluyor.
Pasaport kontrolundan geçtikten sonra çevrede gördüğüm bir kaç görevliye bizim Nazlı Jale gemisinin neden arızalandığını soruyorum. Aldığım cevap:
“Gemi arızalı filan değil. Yalnız yolcusu çok azdı (yaklaşık 30 kişi). Araçlı feribotun yolcu sayısı da öyle fazla değildi. Pasaport polisleriyle liman işçileri boşuna iki vardiya çalışmasın diye iki geminin varış saatini birleştirdiler.”
Uyanıklığa bakar mısınız?Pes demekten başka söyleyecek söz bulamıyorum.
YOLCU BAŞINA ÇİFTE BİLET
Feribot maceramızda bir başka olay kişi başına çift bilet kesilmesiydi. Ayvalık-Midilli-Ayvalık bilet ücreti olan bin iki yüz küsur lirayı acente kesiyor. Gemiye binmeden önce de Ayvalık limanı yolcu salonu dışındaki barakada görevliye Ayvalık Belediyesi İşletme ve İştiraklar Müdürlüğü Liman İşletmesi için kişi başına 15 lira ödüyorsunuz. Tezgah güzel kurulmuş; tıkır tıkır çalışıyor doğrusu.