Ayetlerle Peygamber Efendimizin Nübüvvet Vazifesi
“Ey Resûlüm! Biz seni bütün insanlığa rahmetimizin müjdecisi, azabımızın uyarıcısı olarak gönderdik, lakin insanların ekserisi bunu bilmezler.” (Sebe’, 34/28)
“Biz, seni sadece müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.” (Furkan, 25/56)
“Biz, seni bütün insanlar için sırf bir rahmet vesilesi olman için gönderdik.” (Enbiyâ, 21/107)
“Allah, Resûlünü, diğer bütün dinlere üstün kılmak için, hidayet ve hak dini ile göndermiştir. İsterse müşrikler bundan hoşlanmasınlar.” (Saf, 61/9)
“Ey şanlı Peygamber! Biz, seni insanlar hakkında şahit, müjdeci, uyarıcı, Allah’ın izniyle O’nun yoluna davet eden bir peygamber ve aydınlatıcı bir kandil olarak gönderdik.” (Ahzâb, 33/45-46)
Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem), Âlemlerin Rabbi olan Allah’ın kelâmında şöyle tavsif edilir: “Şüphe yok ki, Allah hem sizin hem de benim Rabbimdir; öyleyse yalnız O’na ibadet edin. İşte, doğru yol budur.” (Âl-i İmrân, 3/51)
“De ki: Rabbim beni doğru yola, İbrahim’in dimdik ayakta duran, batıldan uzak, tamamen Hakk’a yönelmiş tevhid dinine iletti. O, asla müşriklerden olmamıştı. De ki: Benim namazım da, her türlü ibadetlerim de, hayatım da ölümüm de hep Rabbulâlemîn olan Allah’a aittir. Eşi, ortağı yoktur O’nun. Bana verilen emir budur. O’na ilk teslim olan da benim.” (En’âm, 6/161-163)
“Ey Resûlüm! Biz seni bütün insanlığa rahmetimizin müjdecisi, azabımızın uyarıcısı olarak gönderdik, lakin insanların ekserisi bunu bilmezler.” (Sebe’, 34/28)
“Biz, seni sadece müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.” (Furkan, 25/56)
“Biz, seni bütün insanlar için sırf bir rahmet vesilesi olman için gönderdik.” (Enbiyâ, 21/107)
“Allah, Resûlünü, diğer bütün dinlere üstün kılmak için, hidayet ve hak dini ile göndermiştir. İsterse müşrikler bundan hoşlanmasınlar.” (Saf, 61/9)
“Ey şanlı Peygamber! Biz, seni insanlar hakkında şahit, müjdeci, uyarıcı, Allah’ın izniyle O’nun yoluna davet eden bir peygamber ve aydınlatıcı bir kandil olarak gönderdik.” (Ahzâb, 33/45-46)
Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem), Âlemlerin Rabbi olan Allah’ın kelâmında şöyle tavsif edilir: “Şüphe yok ki, Allah hem sizin hem de benim Rabbimdir; öyleyse yalnız O’na ibadet edin. İşte, doğru yol budur.” (Âl-i İmrân, 3/51)
“De ki: Rabbim beni doğru yola, İbrahim’in dimdik ayakta duran, batıldan uzak, tamamen Hakk’a yönelmiş tevhid dinine iletti. O, asla müşriklerden olmamıştı. De ki: Benim namazım da, her türlü ibadetlerim de, hayatım da ölümüm de hep Rabbulâlemîn olan Allah’a aittir. Eşi, ortağı yoktur O’nun. Bana verilen emir budur. O’na ilk teslim olan da benim.” (En’âm, 6/161-163)