Sevgili Okurlarım
Bugün sizlere ailem ile ilgili değişik bilgiler verip konuyu yazının başlığına bağlayacağım.
Daha önceki yazılarımdan
Şükrü bey Varlık Vergisinin mimarıdır . Bu vergi 1942 yılında Kasım ayının ikinci haftasında çıkarılmış ve bizim ailemizin tüm varlığının alınması dahi istenen vergiyi karşılamamıştı . Bunun üzerine büyük dayım Erzurum Aşkale’ye sürülmüş , orada yol yapımında çalıştırılmıştı. Oraya sürülen gayrimüslim vatandaşlardan yirmi biri kötü şartlardan dolayı hayatını kaybetmişti.
Bu Fenerbahçe ki 1945 yılında erkek basket takımının kaptanı hariç tamamı musevi sporculardan kurulu idi.
Bu sene Fenerbahçe 1907 derneğinin yıllık toplantısında yapılan bir öneri bizleri yani Fenerbahçe’ye yürekten bağlı olan gayrimüslim taraftarları çok sevindirmiştir.
Fenerbahçe stadının adının Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında Atatürk Stadyumu olması müthiş bir haber olmuştur.
Bence Türkiye’deki ve Dünyadaki tüm Fenerlilerin bu konuda sevinmesi ve gurur duyması gerekir. Çünkü yüzüncü yılımızda hem büyük Atatürk’ün adı hem de bazı vatandaşlarımızı çok üzen bir devrin kapanması olarak görülebilir.
Bu konuda çeşitli fikirleri olan yazarların isimlerini sizler için yazının sonuna ekledim(*).
Ben Fenerli olmaktan hem mutlu hem de gururluyum. Çünkü Fener ülkemizde sosyal sorumluluk projelerinde hep öncü olmuştur.
Bu örneklerden en sonuncusunu sizlerle paylaşmaktan gurur duyuyorum.
Dilerim ki ülkemizdeki tüm ayrılıklar ortadan kalksın , tüm vatandaşlarımız tek vücut olarak ülkemizin ilerlemesi için omuz omuza beraberce çalışsın. Dilerim ki öyle olur.
Sevgi ve Saygılarımla
(*)
Bu içeriğin kaynağı Muhalif haber sitesidir.
Bugün sizlere ailem ile ilgili değişik bilgiler verip konuyu yazının başlığına bağlayacağım.
Daha önceki yazılarımdan
Ziyaretçiler için gizlenmiş link, görmek için lütfen üye olunuz.
Giriş yap veya üye ol.
tanıdınız. Frida sekiz kardeşin dördüncüsü idi. Bu kardeşlerden yirmi bir çocuk doğdu. Ben bu kardeş çocuklarının doğum tarihlerine göre üçüncüsüyüm. Annemin bir küçüğü Rıfat dayım kendi iki oğlunu götürdüğü gibi nerede ise tüm yeğenlerini de Fenerbahçe maçlarına götürdü. Böylece biri hariç tüm çocuklar Fenerli oldu. Öyle ki ailemizin sekiz kombinesi ve bir locası oldu. Ama bizim bir sorunumuz vardı. Sahanın adı bizim ailemizi çok etkileyen birinin, Şükrü Saraçoğlunun adını taşımakta.Şükrü bey Varlık Vergisinin mimarıdır . Bu vergi 1942 yılında Kasım ayının ikinci haftasında çıkarılmış ve bizim ailemizin tüm varlığının alınması dahi istenen vergiyi karşılamamıştı . Bunun üzerine büyük dayım Erzurum Aşkale’ye sürülmüş , orada yol yapımında çalıştırılmıştı. Oraya sürülen gayrimüslim vatandaşlardan yirmi biri kötü şartlardan dolayı hayatını kaybetmişti.
Bu Fenerbahçe ki 1945 yılında erkek basket takımının kaptanı hariç tamamı musevi sporculardan kurulu idi.
Bu sene Fenerbahçe 1907 derneğinin yıllık toplantısında yapılan bir öneri bizleri yani Fenerbahçe’ye yürekten bağlı olan gayrimüslim taraftarları çok sevindirmiştir.
Fenerbahçe stadının adının Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında Atatürk Stadyumu olması müthiş bir haber olmuştur.
Bence Türkiye’deki ve Dünyadaki tüm Fenerlilerin bu konuda sevinmesi ve gurur duyması gerekir. Çünkü yüzüncü yılımızda hem büyük Atatürk’ün adı hem de bazı vatandaşlarımızı çok üzen bir devrin kapanması olarak görülebilir.
Bu konuda çeşitli fikirleri olan yazarların isimlerini sizler için yazının sonuna ekledim(*).
Ben Fenerli olmaktan hem mutlu hem de gururluyum. Çünkü Fener ülkemizde sosyal sorumluluk projelerinde hep öncü olmuştur.
Bu örneklerden en sonuncusunu sizlerle paylaşmaktan gurur duyuyorum.
Dilerim ki ülkemizdeki tüm ayrılıklar ortadan kalksın , tüm vatandaşlarımız tek vücut olarak ülkemizin ilerlemesi için omuz omuza beraberce çalışsın. Dilerim ki öyle olur.
Sevgi ve Saygılarımla
(*)
Ziyaretçiler için gizlenmiş link, görmek için lütfen üye olunuz.
Giriş yap veya üye ol.
Bu içeriğin kaynağı Muhalif haber sitesidir.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link, görmek için lütfen üye olunuz.
Giriş yap veya üye ol.