ABD Maine Üniversitesi Gelişmiş Yapılar ve Kompozit Merkezi, 56 metrekarelik bir evin zeminlerini, duvarlarını ve çatısını basmak için tescilli bir biyo-bazlı malzeme kullanarak teknolojiye yeni bir yaklaşım getirdi. Üniversite; beton karışımları yerine, ağaç artıkları ve biyo-reçineler kullandı.
Sözcü'nün haberine göre, merkezin kurucu yöneticisi ve baş araştırmacı Habib Dagher, “Ev malzemelerinin yüzde 100 geri dönüştürülme yeteneğine bakıyoruz ve şu anda onu her geri dönüştürdüğümüzde ne olduğunu görmek için testler yapıyoruz” dedi.
Dagher, evin, ABD’nin konut krizini sürdürülebilir bir şekilde hafifletmeye yardımcı olabileceğini umuyor.
Evlerin yapımında; geleneksel bir beton karışımı yerine, yerel kereste fabrikalarından gelen ahşap artıklarını kapsüllemek için biyo-reçineler kullanılıyor. Ahşap atığı olacak şeylere de ikinci bir hayat veriyor. Dagher, Maine’in yılda 100 bin ev yapmaya yetecek kadar odun atığı ürettiğine inanıyor.
Merkez, son 20 yılını bu biyomateryali geliştirmek ve test etmekle geçirdi. Konut krizi patlak verdiğinde; inşaat maliyetleri hızla yükselmeye başladığında, malzeme ve işçiliğe erişim zorlaştığında da ekip bunu evleri basmak için kullanıp kullanamayacağını araştırdı.
Dagher, “Maliyeti düşürmenin, kullanılabilirliği artırmanın ve uzun vadede daha sürdürülebilir evler inşa etmenin yollarını arıyoruz” dedi.
3D yazıcı, hassas olacak şekilde programlandığında, bu küçük evi inşa etmek için neredeyse hiç inşaat atığı olmadı ve daha az fiziksel emek gerekti. Yazıcıların insanlardan daha hızlı çalışması da dikkat çekti. Böylece bu teknolojinin yayılması halinde maliyetlerin düşme potansiyeli de olduğu görüldü.
Evin, barınma sorunlarını hafifletmek için yenilikçi bir yol olarak hizmet edebileceği düşünülüyor.
Evde her evde olduğu gibi; banyo, mutfak, oturma odası ve yatak odası bulunuyor. Ayrıca ev modern cihazlarla kaplı.
Ev, Dagher’in dünyanın en büyük polimer 3D yazıcısı olduğunu söylediği Advanced Structures and Composites Center’ın tescilli yazıcısı kullanılarak prefabrike edildi ve saha dışında yazdırıldı. Ve tek parça halinde basılmadı; ev, dört modülden oluşuyor. Bu dört yalıtımlı ve kablolaması önceden yapılmış parça daha sonra açık kasa bir kamyon kullanılarak sahadaki beton temele taşındı.
Dört modülü monte etmek ise sadece yarım gün sürdü.
Ekip, şimdi de bir sonraki basılı evde nelerin iyileştirilebileceğini belirlemek için evin performansı hakkında veri topluyor. Amaç, bu evlerden birini yaklaşık 48 saat içinde üretebilmek. Ayrıca bu geri dönüştürülebilir evlerin üretimini artırmak için bir fabrika da tasarlanıyor.
Üretim alanını inşa etmek için şimdiden 80 milyon doların üzerinde para toplandı.
Dagher, bu yeni teknolojiye rağmen, beton evlerin gelecekte yeri olmayacağını düşünmüyor:
“Şu anda bir kriz modundayız. İster beton ister biyo-bazlı 3D baskı veya diğer teknolojiler olsun, evlerin çıktısını artırmak için yapabileceğimiz her şey iyi bir şeydir.”
Bu içeriğin kaynağı Muhalif haber sitesidir.
Sözcü'nün haberine göre, merkezin kurucu yöneticisi ve baş araştırmacı Habib Dagher, “Ev malzemelerinin yüzde 100 geri dönüştürülme yeteneğine bakıyoruz ve şu anda onu her geri dönüştürdüğümüzde ne olduğunu görmek için testler yapıyoruz” dedi.
Dagher, evin, ABD’nin konut krizini sürdürülebilir bir şekilde hafifletmeye yardımcı olabileceğini umuyor.
Beton yok
Evlerin yapımında; geleneksel bir beton karışımı yerine, yerel kereste fabrikalarından gelen ahşap artıklarını kapsüllemek için biyo-reçineler kullanılıyor. Ahşap atığı olacak şeylere de ikinci bir hayat veriyor. Dagher, Maine’in yılda 100 bin ev yapmaya yetecek kadar odun atığı ürettiğine inanıyor.
Merkez, son 20 yılını bu biyomateryali geliştirmek ve test etmekle geçirdi. Konut krizi patlak verdiğinde; inşaat maliyetleri hızla yükselmeye başladığında, malzeme ve işçiliğe erişim zorlaştığında da ekip bunu evleri basmak için kullanıp kullanamayacağını araştırdı.
Dagher, “Maliyeti düşürmenin, kullanılabilirliği artırmanın ve uzun vadede daha sürdürülebilir evler inşa etmenin yollarını arıyoruz” dedi.
İnşaa atığı yok
3D yazıcı, hassas olacak şekilde programlandığında, bu küçük evi inşa etmek için neredeyse hiç inşaat atığı olmadı ve daha az fiziksel emek gerekti. Yazıcıların insanlardan daha hızlı çalışması da dikkat çekti. Böylece bu teknolojinin yayılması halinde maliyetlerin düşme potansiyeli de olduğu görüldü.
Evin, barınma sorunlarını hafifletmek için yenilikçi bir yol olarak hizmet edebileceği düşünülüyor.
Evde her evde olduğu gibi; banyo, mutfak, oturma odası ve yatak odası bulunuyor. Ayrıca ev modern cihazlarla kaplı.
Ev, Dagher’in dünyanın en büyük polimer 3D yazıcısı olduğunu söylediği Advanced Structures and Composites Center’ın tescilli yazıcısı kullanılarak prefabrike edildi ve saha dışında yazdırıldı. Ve tek parça halinde basılmadı; ev, dört modülden oluşuyor. Bu dört yalıtımlı ve kablolaması önceden yapılmış parça daha sonra açık kasa bir kamyon kullanılarak sahadaki beton temele taşındı.
Yarım günde monte edildi
Dört modülü monte etmek ise sadece yarım gün sürdü.
Ekip, şimdi de bir sonraki basılı evde nelerin iyileştirilebileceğini belirlemek için evin performansı hakkında veri topluyor. Amaç, bu evlerden birini yaklaşık 48 saat içinde üretebilmek. Ayrıca bu geri dönüştürülebilir evlerin üretimini artırmak için bir fabrika da tasarlanıyor.
Üretim alanını inşa etmek için şimdiden 80 milyon doların üzerinde para toplandı.
Dagher, bu yeni teknolojiye rağmen, beton evlerin gelecekte yeri olmayacağını düşünmüyor:
“Şu anda bir kriz modundayız. İster beton ister biyo-bazlı 3D baskı veya diğer teknolojiler olsun, evlerin çıktısını artırmak için yapabileceğimiz her şey iyi bir şeydir.”
Bu içeriğin kaynağı Muhalif haber sitesidir.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link, görmek için lütfen üye olunuz.
Giriş yap veya üye ol.