Almanya İstanbul Sözleşmesi'ni 1 Şubat 2018'de uygulamaya başlamış ancak ülkedeki sığınmacı ve göçmen kadınlara istinaden iki maddeye çekince koymuştu. Almanya'nın koyduğu bu çekinceler beş yılın ardından kaldırılıyor.
Baerbock, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nde yaptığı konuşmada, "Sözleşmeyi önümüzdeki aydan itibaren tam olarak ve kısıtlama olmaksızın uygulayacağız" ifadelerini kullanarak diğer Avrupa Birliği (AB) ülkelerini de sözleşmeyi onaylamaya davet etti.
"Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi" 11 Mayıs 2011 tarihinde İstanbul'da hayata geçirildiği için İstanbul Sözleşmesi olarak adlandırılıyor.
Uluslararası hukuk kapsamında bir insan hakları anlaşması olan sözleşme, taraf devletleri toplumsal cinsiyete dayalı şiddete karşı; önleme, müdahale, koruma ve yasal yaptırımlar konusunda kapsamlı tedbirler almakla yükümlü kılıyor.
Almanya'da hükümetin onaylamasının ardından sözleşme 1 Şubat 2018 tarihinde yürürlüğe girdi. Ancak Berlin aynı yıl sözleşmenin 59. ve 44. maddelerine çekince koydu. 59. madde yabancı şiddet mağdurlarının yasal ikamet durumlarına ilişkin kuralları içerirken, 44. maddede ikamet yeri Almanya'da olan yabancılar tarafından yurt dışında işlenen suçlara ulusal ceza hukukunun uygulanmasına ilişkin hükümlere yer veriliyor. Almanya'nın koyduğu çekinceler kadın ve insan hakları örgütleri tarafından yabancı kadınların haklarını kısıtladığı gerekçesiyle eleştiriliyordu.
İstanbul Sözleşmesi TBMM tarafından 14 Mart 2012'de kabul edildi. Böylece Türkiye, İstanbul Sözleşmesi'ni onaylayan ilk ülke oldu. Ancak Türkiye Cumhuriyeti hükümeti Cumhurbaşkanlığı kararı ile 20 Mart 2021'de İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararını açıkladı. "Türk aile yapısını bozduğu" ve "Eşcinselliğe yasal zemin hazırladığı" gibi gerekçelerle sözleşme, Türkiye'de özellikle muhafazakar kesimler tarafından eleştiriliyordu.
İstanbul Sözleşmesi'ni 2017 yılına kadar 46 ülke imzaladı, 34 ülke de onayladı. Avrupa Birliği ise sözleşmeyi 13 Haziran 2017 tarihinde imzaladı. Sözleşme böylece kadına karşı şiddetin önlenmesinde hukuki bağlayıcılığı bulunan ilk uluslararası belge niteliği kazandı. Buna karşın sözleşmeyi imzalayan Macaristan, Bulgaristan, Slovakya ve Letonya gibi bazı ülkeler onaylamayı reddediyor.
Bu içeriğin kaynağı Muhalif haber sitesidir.
Baerbock, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nde yaptığı konuşmada, "Sözleşmeyi önümüzdeki aydan itibaren tam olarak ve kısıtlama olmaksızın uygulayacağız" ifadelerini kullanarak diğer Avrupa Birliği (AB) ülkelerini de sözleşmeyi onaylamaya davet etti.
"Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi" 11 Mayıs 2011 tarihinde İstanbul'da hayata geçirildiği için İstanbul Sözleşmesi olarak adlandırılıyor.
Uluslararası hukuk kapsamında bir insan hakları anlaşması olan sözleşme, taraf devletleri toplumsal cinsiyete dayalı şiddete karşı; önleme, müdahale, koruma ve yasal yaptırımlar konusunda kapsamlı tedbirler almakla yükümlü kılıyor.
Almanya'da hükümetin onaylamasının ardından sözleşme 1 Şubat 2018 tarihinde yürürlüğe girdi. Ancak Berlin aynı yıl sözleşmenin 59. ve 44. maddelerine çekince koydu. 59. madde yabancı şiddet mağdurlarının yasal ikamet durumlarına ilişkin kuralları içerirken, 44. maddede ikamet yeri Almanya'da olan yabancılar tarafından yurt dışında işlenen suçlara ulusal ceza hukukunun uygulanmasına ilişkin hükümlere yer veriliyor. Almanya'nın koyduğu çekinceler kadın ve insan hakları örgütleri tarafından yabancı kadınların haklarını kısıtladığı gerekçesiyle eleştiriliyordu.
Türkiye sözleşmeden ayrıldı
İstanbul Sözleşmesi TBMM tarafından 14 Mart 2012'de kabul edildi. Böylece Türkiye, İstanbul Sözleşmesi'ni onaylayan ilk ülke oldu. Ancak Türkiye Cumhuriyeti hükümeti Cumhurbaşkanlığı kararı ile 20 Mart 2021'de İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararını açıkladı. "Türk aile yapısını bozduğu" ve "Eşcinselliğe yasal zemin hazırladığı" gibi gerekçelerle sözleşme, Türkiye'de özellikle muhafazakar kesimler tarafından eleştiriliyordu.
İstanbul Sözleşmesi'ni 2017 yılına kadar 46 ülke imzaladı, 34 ülke de onayladı. Avrupa Birliği ise sözleşmeyi 13 Haziran 2017 tarihinde imzaladı. Sözleşme böylece kadına karşı şiddetin önlenmesinde hukuki bağlayıcılığı bulunan ilk uluslararası belge niteliği kazandı. Buna karşın sözleşmeyi imzalayan Macaristan, Bulgaristan, Slovakya ve Letonya gibi bazı ülkeler onaylamayı reddediyor.
Bu içeriğin kaynağı Muhalif haber sitesidir.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link, görmek için lütfen üye olunuz.
Giriş yap veya üye ol.