Emre ESMER
Moderatör
Babacan’ın konuşmasından başlıklar şöyle:
“Bizim çiftçimiz sadece seçim döneminde mi akla gelecek. İktidar panik halinde vaatler sıralamaya başladı. Şimdi parça parça destekler açıklıyorlar, günaydın ya.
Seçime kalmış 20 gün 20 senedir yapmadıklarını 20 güne sığdırmaya çalışıyor. Bu millet kanmayacak artık.
Cem Yılmaz son gösterisinde dayısını anlatıyor. İktidar aynı Cem Yılmaz’ın dayısı gibi. Cem Yılmaz’ın dayısı arabayı kullanırken bir trafik kazası yapıyor. Camdan fırlayıp gidiyor. Hafif de bir baygınlık geçiriyor. Daha sonra uyanıyor. Şöyle bir üstünü başını çırpıyor. Bir bakıyor uzakta bir kaza olmuş çarpışmış bir arabalar var. Arabanın yanına gidiyor. Kaza oldu diyorlar, birkaç da yaralı var. Polise soruyor, yaralılar var ama şoförü bulamıyoruz diyor polis. Cem Yılmaz’ın dayısı da beraber arayalım diyor. Başlıyorlar beraber şoför aramaya….
Ben diyorum ki buradan sayın Erdoğan’a; şoförü aramayın boşuna aynaya bakın yeter. Bu kazayı siz yaptınız, bir de gelmiş bizimle şoförü arıyor. Dış güçler diyor, falancalar diyor. Tek yetkili, tek imzalı olduğunuz gün bu ülkeyi yoldan çıkardınız, şarampole yuvarladınız, 86 milyonu da yaraladınız.
Sizin bundan sonra yapacağınız tek bir şey var artık. Bir durun artık, bir susun artık. İyisiyle, kötüsüyle artık kaza alanı terk edin de biz gelelim yapacağımızı yapalım. Bu işi toparlayacak kadrolar biziz. Enkaz edebiyatı yapmayacağız.
14 Mayıs’ta aslında bir referandum var. Bu seçim aslında sadece iki tercihli bir referandum. Temelde iki tercih var. Birinci pusulada sayın Erdoğan, sayın Kılıçdaroğlu gerisi teferruat. İkinci pusulada Cumhur İttifakı - Millet İttifakı var. Gerisinin zaten bir iddiası yok. Ben kazanacağım iddiası yok."
“Bizim çiftçimiz sadece seçim döneminde mi akla gelecek. İktidar panik halinde vaatler sıralamaya başladı. Şimdi parça parça destekler açıklıyorlar, günaydın ya.
Seçime kalmış 20 gün 20 senedir yapmadıklarını 20 güne sığdırmaya çalışıyor. Bu millet kanmayacak artık.
Cem Yılmaz son gösterisinde dayısını anlatıyor. İktidar aynı Cem Yılmaz’ın dayısı gibi. Cem Yılmaz’ın dayısı arabayı kullanırken bir trafik kazası yapıyor. Camdan fırlayıp gidiyor. Hafif de bir baygınlık geçiriyor. Daha sonra uyanıyor. Şöyle bir üstünü başını çırpıyor. Bir bakıyor uzakta bir kaza olmuş çarpışmış bir arabalar var. Arabanın yanına gidiyor. Kaza oldu diyorlar, birkaç da yaralı var. Polise soruyor, yaralılar var ama şoförü bulamıyoruz diyor polis. Cem Yılmaz’ın dayısı da beraber arayalım diyor. Başlıyorlar beraber şoför aramaya….
Ben diyorum ki buradan sayın Erdoğan’a; şoförü aramayın boşuna aynaya bakın yeter. Bu kazayı siz yaptınız, bir de gelmiş bizimle şoförü arıyor. Dış güçler diyor, falancalar diyor. Tek yetkili, tek imzalı olduğunuz gün bu ülkeyi yoldan çıkardınız, şarampole yuvarladınız, 86 milyonu da yaraladınız.
Sizin bundan sonra yapacağınız tek bir şey var artık. Bir durun artık, bir susun artık. İyisiyle, kötüsüyle artık kaza alanı terk edin de biz gelelim yapacağımızı yapalım. Bu işi toparlayacak kadrolar biziz. Enkaz edebiyatı yapmayacağız.
14 Mayıs’ta aslında bir referandum var. Bu seçim aslında sadece iki tercihli bir referandum. Temelde iki tercih var. Birinci pusulada sayın Erdoğan, sayın Kılıçdaroğlu gerisi teferruat. İkinci pusulada Cumhur İttifakı - Millet İttifakı var. Gerisinin zaten bir iddiası yok. Ben kazanacağım iddiası yok."