Kuruluş tarihi çok eskilere dayanan Samsata Sümerler zamanında Semizata dendiği rivayet edilmektedir. Mısırlıların ise yine Samsata Şamşuata veya Şemşiata dediği rivayet edilmektedir. Ancak kentin adını Kommagene krallarından I. Antiochos Epiphanesin dedesi olan Kral Samostan almış olduğu düşünülmektedir. Bu ismin manasının ne olduğu bilinmemekle birlikte antik çağlardan itibaren Samsat ismi muhtemelen Kral Samostan dolayı Samasota, Samusat, Şimsat Simisat adıyla adlandırılmıştır. Samsat adının Süryanice ve İbranice isminin Simsat (Şimsat) olduğu ve bu ismin Güneş Güneş Diyarı manalarına geldiği söylenmekle birlikte bunun yanlış olduğu kanaati vardır. Çünkü ortaçağın ilk dönemlerinde 4. yüzyılın başlarında Ermeniler, Hristiyanlığı kabul etmeden önce ateşperest idiler. Hristiyanlığın ilk dönemlerinde bu eski dinlerini muhafaza etmiş olan Ermenilere Arevebaşt (yani güneşe tapınan) veya Arevorti (güneşin oğlu) deniliyordu. Bunların 14. yüzyıla kadar yoğun olarak yaşadıkları en önemli merkez Samsattı. Bu yüzden "Güneş Diyarı" değil de güneşe tapanların memleketi olarak bilinmelidir. İslam fetihleriyle birlikte Samosata ismi Arap şivesine uydurularak artık Sümeysat olarak adlandırılacaktır. Osmanlıların son dönemlerinden itibaren günümüze kadar olan dönemde ise Sümeysat adı değişerek günümüzdeki kullanılan Samsat halini almıştır.
Sümerler zamanında Semiata adı verilen Samsatın Demir çağında Hititlerin merkezi olduğu tahmin edilmektedir. Bölge MÖ 708'de 11. Sargon tarafından zapt edilerek Asura bağlı bir eyalet durumuna gelir. MÖ 605 yılında Babillilerin eline geçer. Daha sonra sırasıyla Medlerin, Perslerin (MÖ 533), Makedonya Krallığı'nın MÖ 333'te Selevkosların hakimiyeti altına girer.
Samsat MÖ 69'da Kommagene Krallığı'nın merkezi olur. Kommagene kralları Antiochos sanıyla anılır. 150 yıllık bu süre içinde 4 kral tahta geçmiştir. Bunlardan Kral Antichos III'ün Romalılara yenilgisi üzerine Kommagene Devletinin egemenliği sona erdi. MS 72 yılında bir Roma eyaleti haline getirilen Samsat, bir ilim merkezi haline geldi. Ünlü bilgin Lukianus bu dönemde Samsatta doğar. Bu arada Samsat birkaç kez Perslerle Romalılar arasında el değiştirir. 271'de tekrar Romalıların eline geçer. Bu dönemde nüfusu 50.000i geçer. Daha sonra Bizansın ve sonra da Arapların eline geçer. Safvan bin Muattal burada vefat eder, kabri de Samsat'tadır. Samsata, Ömer zamanında Şimşat, Şümişat denir. 1085te Melikşah, 1114'te Zengiler, 1180de Selahattin Eyyubi, 1203'te Anadolu Selçukluları'nda Rüknettin Süleyman II, Samsata hakim olur. 1237de Harzemşahlar tarafından yağma edilen Samsat, 1240'ta Moğol İmparatoru Hülagü Han tarafından, sonra da Dulkadiroğulları tarafından istila edilir.
1392'de Yıldırım Beyazıt tarafından Osmanlı Devletine bağlanır. 1401de Timur tarafından tahrip edilir. 1516da Yavuz Sultan Selim tarafından tekrar Osmanlılara katılır. Osmanlı yönetiminde sancak merkezi olur. Cumhuriyet döneminde daha da küçülerek bucak merkezi durumuna girer. Samsat, 1960'ta ilçe merkezi haline getirilir ve Adıyaman iline bağlanır. Samsat ilçesi, Atatürk Baraj Gölü sularının altında kalmasından dolayı 05.03.1988 tarihinde eski yerleşim yerinden tahliye edilmiş, 21.04.1988 tarihli ve 3433 sayılı kanunla merkezi değiştirilerek bugünkü yerine taşınmıştır. Atatürk Barajının altında kaldığı için yeni yerinde inşa edilen Samsat'ta 2 Mart 2017'de 5.1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Birçok yapı yıkıldı. Bu yüzden şehir tekrar inşa edildi. Günümüzde yapılan arkeolojik araştırma ve kazılarla Eski Samsat ve civarında o dönemlere ait saraylar, su kemerleri, kaleler vb. yapılar, kıymetli eşyalar bulunmuştur. Bu eserlerden bir kısmı Adıyaman müzesinde sergilenmektedir.
tr.wikipedia.org'dan alıntıdır.
Sümerler zamanında Semiata adı verilen Samsatın Demir çağında Hititlerin merkezi olduğu tahmin edilmektedir. Bölge MÖ 708'de 11. Sargon tarafından zapt edilerek Asura bağlı bir eyalet durumuna gelir. MÖ 605 yılında Babillilerin eline geçer. Daha sonra sırasıyla Medlerin, Perslerin (MÖ 533), Makedonya Krallığı'nın MÖ 333'te Selevkosların hakimiyeti altına girer.
Samsat MÖ 69'da Kommagene Krallığı'nın merkezi olur. Kommagene kralları Antiochos sanıyla anılır. 150 yıllık bu süre içinde 4 kral tahta geçmiştir. Bunlardan Kral Antichos III'ün Romalılara yenilgisi üzerine Kommagene Devletinin egemenliği sona erdi. MS 72 yılında bir Roma eyaleti haline getirilen Samsat, bir ilim merkezi haline geldi. Ünlü bilgin Lukianus bu dönemde Samsatta doğar. Bu arada Samsat birkaç kez Perslerle Romalılar arasında el değiştirir. 271'de tekrar Romalıların eline geçer. Bu dönemde nüfusu 50.000i geçer. Daha sonra Bizansın ve sonra da Arapların eline geçer. Safvan bin Muattal burada vefat eder, kabri de Samsat'tadır. Samsata, Ömer zamanında Şimşat, Şümişat denir. 1085te Melikşah, 1114'te Zengiler, 1180de Selahattin Eyyubi, 1203'te Anadolu Selçukluları'nda Rüknettin Süleyman II, Samsata hakim olur. 1237de Harzemşahlar tarafından yağma edilen Samsat, 1240'ta Moğol İmparatoru Hülagü Han tarafından, sonra da Dulkadiroğulları tarafından istila edilir.
1392'de Yıldırım Beyazıt tarafından Osmanlı Devletine bağlanır. 1401de Timur tarafından tahrip edilir. 1516da Yavuz Sultan Selim tarafından tekrar Osmanlılara katılır. Osmanlı yönetiminde sancak merkezi olur. Cumhuriyet döneminde daha da küçülerek bucak merkezi durumuna girer. Samsat, 1960'ta ilçe merkezi haline getirilir ve Adıyaman iline bağlanır. Samsat ilçesi, Atatürk Baraj Gölü sularının altında kalmasından dolayı 05.03.1988 tarihinde eski yerleşim yerinden tahliye edilmiş, 21.04.1988 tarihli ve 3433 sayılı kanunla merkezi değiştirilerek bugünkü yerine taşınmıştır. Atatürk Barajının altında kaldığı için yeni yerinde inşa edilen Samsat'ta 2 Mart 2017'de 5.1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Birçok yapı yıkıldı. Bu yüzden şehir tekrar inşa edildi. Günümüzde yapılan arkeolojik araştırma ve kazılarla Eski Samsat ve civarında o dönemlere ait saraylar, su kemerleri, kaleler vb. yapılar, kıymetli eşyalar bulunmuştur. Bu eserlerden bir kısmı Adıyaman müzesinde sergilenmektedir.
tr.wikipedia.org'dan alıntıdır.