Trinidad'ın güneybatı ucundaki La Brea yakınlarında bulunan Pitch Lake, yaklaşık 40 hektar büyüklüğünde ve 76 metre derinliğinde. Yaklaşık 10 milyon ton asfaltla, yani ziftle (İngilizce: Pitch) dolu, bu da onu dünyadaki en büyük doğal asfalt birikintisi yapıyor.
Dünya'nın iki jeolojik fay hattının kesiştiği noktada bulunuyor. Asfaltın, binlerce yıl önce, altındaki fay hatları petrol ve gaz rezervuarlarına ulaşacak kadar derin olduğu zamanlarda ortaya çıktığı düşünülüyor.
Kabarık asfaltın bolluğu göle çok özel bir nitelik kazandırıyor. Temel olarak bu göl, aralıklı olarak su havuzlarının bulunduğu devasa bir çamurlu asfalt birikintisi gibi davranıyor. Göl, bazı noktalarında çok fazla zorlanmadan üzerinde durup dolaşabileceğiniz kadar sağlam. Diğer kısımlarında ise atılan yanlış bir adım, "yoğun bir muhallebinin" içine düşen bir kaşık gibi yavaş yavaş batmanıza sebep oluyor.
Petrolün yanıcı özelliğinden dolayı gölün yakınında sigara içilmesi yasak. Su havuzlarından herhangi birine bir kibrit düşürürseniz, şiddetli bir alev patlaması çıkacağı söyleniyor.
Bu gölün kendine has niteliklerine rağmen üzerinde çok fazla bilimsel araştırma yapılmadı. Ancak araştırmacılar gölün mikrobiyal yaşamını incelediler ve şaşırtıcı olmayan bir şekilde bazı sürprizler barındırdığını buldular.
2011 yılında yapılan bir araştırma, “Pitch Gölü'ndeki mikrobiyal çeşitliliğin, diğer hidrokarbon açısından zengin ortamlarda analiz edilen mikrobiyal topluluklarla karşılaştırıldığında benzersiz olduğu” sonucuna vardı. Daha önce hiç görülmemiş bir grup türü keşfetmenin yanı sıra, burada yaşayan mikrobiyal toplulukların, bir arada yaşayan ve “çok fazla dallanan soylara sahip” bakteri ve arkelerden oluştuğu bulundu.
Sir Walter Raleigh'in 1595'te Karayipler ve Güney Amerika'ya yaptığı seferin anlatımlarında da gölden kısaca bahsediliyor. Sir Raleigh, asfaltın kalitesini fark edince gemilerdeki sızıntıları mühürlemek için kullanmış. Söylenilene göre bu asfaltı “gerçekten mükemmel...Norveç zifti gibi güneşte erimiyor” şeklinde tanımlamış.
Karayipler'de sömürgeciliğin etkisi arttıkça, Avrupalı güçler bu değerli doğal kaynağı sömürdüler ve yüksek kaliteli asfaltı dünyanın her yerine gönderdiler. 19. ve 20. yüzyıllara gelindiğinde, İngilizler tarafından ticari asfalt hasadı hızla ilerliyordu ve dünya çapında yüzbinlerce ton ihraç ediliyordu.
İngiliz kaşif Sir Walter Raleigh, tarih kitaplarında genellikle gölü keşfeden isim olarak anılırken, milattan önce 500’e kadar uzanan arkeolojik kanıtlarla gösterildiği üzere, Avrupa sömürgeciliğinden önce gölün uzun bir geçmişi vardı. Yerel toplulukların efsanelerine göre göl, Büyük Ruh tarafından kendileri için kutsal olan sinek kuşlarının öldürülmesinin cezası olarak yaratılmıştı.
Günümüzde, göl hala asfalt çıkarmak için kullanılıyor, ancak operasyonlar artık devlete ait Trinidad ve Tobago Lake Asphalt şirketi tarafından kontrol ediliyor. Aynı zamanda bu garip bölge, yarı katı göl boyunca keşif gezilerine çıkmak isteyen turistler için de bir ziyaret noktası olarak görülüyor.
Bu içeriğin kaynağı Muhalif haber sitesidir.
Dünya'nın iki jeolojik fay hattının kesiştiği noktada bulunuyor. Asfaltın, binlerce yıl önce, altındaki fay hatları petrol ve gaz rezervuarlarına ulaşacak kadar derin olduğu zamanlarda ortaya çıktığı düşünülüyor.
Kabarık asfaltın bolluğu göle çok özel bir nitelik kazandırıyor. Temel olarak bu göl, aralıklı olarak su havuzlarının bulunduğu devasa bir çamurlu asfalt birikintisi gibi davranıyor. Göl, bazı noktalarında çok fazla zorlanmadan üzerinde durup dolaşabileceğiniz kadar sağlam. Diğer kısımlarında ise atılan yanlış bir adım, "yoğun bir muhallebinin" içine düşen bir kaşık gibi yavaş yavaş batmanıza sebep oluyor.
Petrolün yanıcı özelliğinden dolayı gölün yakınında sigara içilmesi yasak. Su havuzlarından herhangi birine bir kibrit düşürürseniz, şiddetli bir alev patlaması çıkacağı söyleniyor.
Bu gölün kendine has niteliklerine rağmen üzerinde çok fazla bilimsel araştırma yapılmadı. Ancak araştırmacılar gölün mikrobiyal yaşamını incelediler ve şaşırtıcı olmayan bir şekilde bazı sürprizler barındırdığını buldular.
2011 yılında yapılan bir araştırma, “Pitch Gölü'ndeki mikrobiyal çeşitliliğin, diğer hidrokarbon açısından zengin ortamlarda analiz edilen mikrobiyal topluluklarla karşılaştırıldığında benzersiz olduğu” sonucuna vardı. Daha önce hiç görülmemiş bir grup türü keşfetmenin yanı sıra, burada yaşayan mikrobiyal toplulukların, bir arada yaşayan ve “çok fazla dallanan soylara sahip” bakteri ve arkelerden oluştuğu bulundu.
Sir Walter Raleigh'in 1595'te Karayipler ve Güney Amerika'ya yaptığı seferin anlatımlarında da gölden kısaca bahsediliyor. Sir Raleigh, asfaltın kalitesini fark edince gemilerdeki sızıntıları mühürlemek için kullanmış. Söylenilene göre bu asfaltı “gerçekten mükemmel...Norveç zifti gibi güneşte erimiyor” şeklinde tanımlamış.
Yıllardır asfalt için kullanılıyor
Karayipler'de sömürgeciliğin etkisi arttıkça, Avrupalı güçler bu değerli doğal kaynağı sömürdüler ve yüksek kaliteli asfaltı dünyanın her yerine gönderdiler. 19. ve 20. yüzyıllara gelindiğinde, İngilizler tarafından ticari asfalt hasadı hızla ilerliyordu ve dünya çapında yüzbinlerce ton ihraç ediliyordu.
İngiliz kaşif Sir Walter Raleigh, tarih kitaplarında genellikle gölü keşfeden isim olarak anılırken, milattan önce 500’e kadar uzanan arkeolojik kanıtlarla gösterildiği üzere, Avrupa sömürgeciliğinden önce gölün uzun bir geçmişi vardı. Yerel toplulukların efsanelerine göre göl, Büyük Ruh tarafından kendileri için kutsal olan sinek kuşlarının öldürülmesinin cezası olarak yaratılmıştı.
Günümüzde, göl hala asfalt çıkarmak için kullanılıyor, ancak operasyonlar artık devlete ait Trinidad ve Tobago Lake Asphalt şirketi tarafından kontrol ediliyor. Aynı zamanda bu garip bölge, yarı katı göl boyunca keşif gezilerine çıkmak isteyen turistler için de bir ziyaret noktası olarak görülüyor.
Bu içeriğin kaynağı Muhalif haber sitesidir.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link, görmek için lütfen üye olunuz.
Giriş yap veya üye ol.