ÖNDER YILMAZ- TBMMÇocuk İstismarını Araştırma Komisyonu’na sunum yapan MEB Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Cemal Özdemir, çocukların her türlü ihmal ve istismarının önlenmesi amacıyla topyekûn mücadele gerektiğini belirtirken, farkındalıkçalışmalarının önem kazandığını, toplumsal zihniyet dönüşümüne ihtiyaç olduğunu kaydetti. Özdemir, öğrencilerin psikolojik sağlamlıklarını geliştirmek için yürüttükleri faaliyetleri anlatırken, “Öğrencilerimizin zorlayıcı yaşam olaylarıyla karşılaşmadan önce olumsuz duygusal deneyimlerin üstesinden gelme, stresin olumsuz etkilerini hafifletme ve ezici sıkıntıya rağmen dengeyi yeniden kazandırmayı” önemsediklerini bildirdi.
Elektronik izleme
MEB Teftiş Kurulu Başkanı Metin Çakır ise cinsel istismar başta olmak üzere çocuklara yönelik vakalarda “elektronik izleme sistemi”nin mevcut olduğunu kaydederken, “Hem e-Rehberlik Modülü’nden hem de e-Teftiş Modülü’nden bu tür vakaların tamamı izlenmekte, değerlendirilmekte ve bütüncül politika önerilerine yönelik de çeşitli çalışmalar yapılmakta. Bu olaylar nerede yoğunlaşıyor, hangi yaş grubunda, hangi okul türünde veya hangi branşta yoğunlaşıyor? Sistemimiz çok ayrıntılı, çok değişik parametrelerle veri üretilebilen bir sistem. Sorumlular da bu verilere göre de gerekli tedbirleri almaktadır” dedi.
İhbar ediyorlar
MEB bünyesindeki 2 bin 682 ortaöğretim yurdunun Eylül 2022’den beri yarısının denetlendiğini açıklayan Çakır, 2023 için de tamamının öğrencinin iyi olup olmadığına kadar denetimden geçeceğinibildirdi. Çakır, illerde müfettiş sayılarını güçlendirerek ‘bire bir takip sistemi’ kurulacağını ve yeni bir rehberlik sisteminin oluşturulacağını söyledi.
Çocuk istismarına yönelik ihbarların neredeyse tamamının rehber öğretmenlerden geldiğini dile getiren Çakır, “Rehber öğretmenlerimiz herhangi bir bilgi geldiği zaman sadece MEB’e bildirmekle yetinmiyorlar, anında kolluk güçlerine ve adli makamlara bildiriyorlar. Bildirmedikleri zaman suçu bildirmeme kapsamında haklarında gerekli işlemi yapıyoruz” diye konuştu. Çakır, 6yaşında istismara uğrayan H.K.G. konusunda da çok eski bir olay olmasına rağmen soruşturma açıldığını ve sorumluları hakkında inceleme sürecinin devam ettiğini söyledi.
‘Sistemden çıkması mümkün değil’
MEB Temel Eğitim Genel Müdürü Tuncay Morkoç ise H.K.G. olayının herkesi derinden üzdüğünü belirtirken, öğrenci takip sistemini anlattı. 2006’da T.C. kimlik numarası kullanımının başlamasıyla MEB’in e-Okul’ugeliştirdiğini belirten Morkoç, şunları kaydetti: “Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’ndenbu sene ilkokul 1’e başlayacak olanlar, 5, 4 ve 3 yaş olup da ana sınıflarına gelecek olanlar da dâhilbütün verileri alıyoruz. Bu çocukların yerleşim yerleri belli, TC kimlik numaralarıyla alıyoruz. Tuşa bastığımız zaman temmuz ayının 1’inden itibaren bütün çocuklar kendi okullarıyla otomatik olarak o okulun sistemine dâhil oluyorlar. Sistemimize girmiş bir çocuğun sistemden çıkması mümkün değil.”
Morkoç, H.K.G.’nin 2003’te veya 2004’te kaydolması gereken bir çocuk olduğunu belirtereksistemin 2006’da başladığı için elektronik takibe girmediğine dikkat çekti. Bunun bir gerekçe olamayacağını söyleyen Morkoç, “Okula almak okul müdürünün görevi. Odönemde okul müdürü H.K.G.’den haberdar olamamış yani sistemimizde öyle bir yetki yok. Otarihte muhtemeldir ki okul müdürü bunu tespit edememiş. Ama bugün itibariyle zorunlu eğitim çağındakiher çocuk, okula gelmiyorsa taramada,bizim sistemimizde kontrolümüzde” dedi.
